Taksim'deki bombalı eylemcinin amacı neydi acaba?


Herhalde Çankaya'daki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu protesto etmeyi amaçlamış değildir.
Devlet düzenini ve toplumun siyasal istikrarını olumsuz etkileyecek, terörist bombasından daha etkili protesto yöntemlerinin bulunduğunu görerek öğrendik.
Acaba PKK'nın eylemsizlik sürecini protesto etmek için mi bu bombalı terör eylemi yapıldı?
Böyle bir durumun varlığı da fazla ihtimal dahilinde değil.
Nitekim dün CNN International'a konuşan bir PKK sözcüsü, patlama hakkında bir bilgisi olmadığını söylüyordu.
Bu PKK sözcüsü, "Taksim'deki patlama hakkında hiçbir fikrim yok" derken örgüt tarafından ilan edilen "tek taraflı ateşkes"in de dün sona erdiğini hatırlatmaktaydı.
PKK'lı sözcü bu arada Murat Karayılan'ın Radikal gazetesine verdiği röportajı hatırlatıyor ve Karayılan'ın "artık sivillere yönelik eylemlerde bulunmayacağız" şeklindeki sözlerini yeniden gündeme getiriyordu.

Başbakan'ın yorumu

Bombalı terör eylemcisinin neyi protesto ettiğini veya neyi hedef aldığını bilmesi gerekenlerin başında tabii ki Başbakan Erdoğan geliyor.
Neticede gizli ve açık enformasyona en fazla ulaşabilen kişidir Başbakan...
Dün Başbakan Erdoğan bombalı terör eylemi hakkında şöyle konuştu:
"- Türkiye'yi karıştırmak, huzuru, istikrarı, güvenlik ortamını bozmak isteyenlere asla ve asla müsamaha gösterilmeyecektir. Bu saldırıların hiçbir şekilde Türkiye'yi birlik, kardeşlik ve kalkınma hedeflerinden alıkoyamayacağını bir kez daha hatırlatıyorum.
Bu oyunların temelinde bu tür kalkınmaların engellenmesi yatıyor.
Bu oyunların temelinde Ilısu gibi barajların engellenmesi yatıyor. Bu oyunların temelinde kalkınmış modern Türkiye'nin engellenmesi yatıyor."
Açıkçası Başbakan'ın sözlerinin de terör eyleminin amacını anlamaya dönük bilmeceyi çözmekte yardımcı olmadıklarını söylememiz gerekiyor...

Çeşitli yöntemler
Çünkü gerek Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünden gerekse kalkınma hedeflerinden rahatsız olanların, Taksim'de bomba patlatmaktan daha fazla etkili olacak siyasal yöntemlere sahip olduklarını da biliyoruz.
Örneğin bir referandum oylamasının sonuçlarını harita üzerine işleyip, verilen oyların rengine göre "Türkiye bölündü" propagandası yapmak, Taksim'de bomba patlatmaktan daha fazla yankılanmaz mı?
Ya da generallerin "Alternatif resepsiyon" larını hatırlatarak "Başkomutan'la komutanların arası açık" içerikli değerlendirmelere yönelmek, Taksim'de gerçek bomba patlatmaktan öteye devlet katında sanal bir bomba patlatmak anlamına gelmez mi?
Olaya bu açıdan baktığınızda, bombaları patlatanlar içeride de dışarıda da fazlasıyla mevcuttur.

Beyaz bir Alman
Örneğin Türk medyası ile yakın ilişkiler içinde bulunan Alman "Bild" gazetesinin pazar nüshasında özellikle Almanyalı Türkleri ve tüm yabancıları hedef alan tutumu yüzünden Alman Merkez Bankası'ndan istifaya zorlanan "Beyaz Alman" Thilo Sarrazin'e sütunlarını açması da, bir sanal bomba değil midir?
Sarrazin'in yazısında şu ifadelerin de bulunduğunu hatırlatalım:
"- Kızlarını başını örtmeye zorlayanların ve onları Anadolu'daki kuzenleri ile evlendirenlerin Almanya'da yeri yok. Almanca konuşan, ancak kendi aile fertlerinin Almanca öğrenmesini önlemeye çalışanların Almanya'da yeri yok. Dilimize düşman olduğu için Alman televizyonlarının yerine Türk televizyonlarını seyredenlerin Almanya'da yeri yok."