İlk defa geçen gün Kanal D de yayınlanan bir dizide gördüm, ne tipsiz adamlarmış bunlar yahu yeminle “gıcık kaptım” Adam kaçıran, döven, söven, topuklarına sıkan tiplermiş! İyi ki daha önce hiç Ülkücü görmemişim, demek ki Şamsım yaver gitmiş…
Ya solcular, onlara laf söyletmem…
Mavi gözlü, yakışıklı, temiz giyimli ne kadarda iyi insanlarmış meğer “Sağ olsun, şu Kanal D olmasa bu konuda hiç fikrim olamayacaktı” Ülkücüleri de solcuları da yanlış tanıyacaktım! Bu Ülkücüler, önüne gelen Komünisti asmış, kesmişler, işkence baskı yapmışlar, tabi işkence sırasında terledikleri için ülkücülerden de nezle grip soğuk algınlığı olup ölenler olmuş! Siz bakmayın Ülkücülerinde öldürüldüğü yalanlarına, aslında Ülkücüler sabuna basmış ayağı kaymış da öyle yanlışlıkla ölmüşler, yoksa benim Kanal D de gördüğüm komünistler bırakın adam öldürmeyi, sivrisinek ilacı ile sinek bile öldürmezler! Fakat o ülkücüler yok mu, o Ülkücüler “tipsiz barbar şeyler” zavallı solcuları kıtır, kıtır kesmişler, ben Kanal D’nin yalancısıyım orada öyle diyor!
Geçen gün kızım evde o diziyi izliyordu, Ülkücüler bir solcunun sevgilisini kaçırmış, sevenleri ayırmıştı, bunun üzerine de solcu genç arkadaşını kurtarma operasyonu yapıyordu, arkadan yavaşça tipsiz Ülkücüye yaklaşıp, kafasına odunla vurunca “kızımın mutlu olduğunu gördüm”! Çünkü o anda odunu vuran Tarık AKAN, odunu yiyende Erol TAŞ gibi duruyordu, yani başka bir deyişle, kızımın gözünde “Ülkücüler çoktaaaaaannn kötü adam” olmuşlardı!
Son yıllarda psikolojik ve sistematik bir hareketle kendi değerlerine sahip çıkanlar “tü kaka” gösteriliyor, aslında bu eskiden beri bir şekilde pompalanan bir durum! Mesela har hangi bir Türk Filminde İmam tipine dikkat edin, kara yüzlü, zayıf, gözleri kuyuya kaçmış, kalın kaşlı, kafada kırk tilki dolaşan tiplerdir, ya sakallı olanlar, onlarda hinlik peşinde koşan “Bir karış sakalın var utan Hacı utan” denen modellerdir. Ben şunu bilir ve şunu söylerim, temel ahlak değerleri, aldığı aile terbiyesi ve içine konan Allah korkusu bireylerin ne kadar sağlıklı bir toplum meydana getireceğinin göstergesidir! Bu değerlere sahip olan herkeste otomatik bir otokontrol sistemi oluşur ve bu sistem onun içine konmuş en büyük yasal düzenlemedir! Herkesin polisi de hâkimi de kendi vicdanıdır, bizi tüm bu değerlerimizden uzaklaştırmaya çalışanların amacı, sağlıklı bir toplum değil, asalak dışa bağımlı, tüketen, sorgulamayan bir toplum hayalidir, şayet öyle olursa çalanın yanına kar kaldığı, kimse tarafından sorgulanmayan bir toplum meydana gelecektir! Yani siyah bir toplum hayaliyle kir ve pislikler kamufle edilecektir…
Ülkücüler, öyle Kanal D de gösterilen modeller gibi asla değildirler, elbette 12 Eylül öncesinde “oluşan ya da oluşturulan” Psikolojik havada karşılıklı hatalar yapılmıştır, zamanla bundan derslerde çıkartılmıştır.
Fakat şimdilerde, sözüm ona “geçmişe ışık tutarak” Ülkücüleri Öcü gösterip, Solcuları melek olarak takdim etmek en hafif deyimle 12 Eylül zihniyetini günümüze taşıyarak kan davası peşinde koşmak demektir!
Bırakın, hatasıyla sevabıyla o günler geride kalsın, çünkü günümüzde o dönem karşı karşıya gelen birçok kişi iyi dostluklar kurdu, geçmişi kaşımanın hele, hele tek tarafı kanatarak kaşımanın kimseye faydası olmaz! Bu tarz yayın yapanları sorumlu davranmaya davet ediyorum…