Türbanı açalım, altından ne çıkacak?


YÖK Başkanı üniversitelerlerde türbanı çözdüm diyordu ki bizim siyasetçiler işin içine girdi.

Öyle bir girdiler ki, sarıldılar türbana bir daha çıkamıyorlar.

Çözüm üretmek yerine çözümsüzlük üretiyorlar.

CHP Genel Başkanı “üniversitede türban konusunu seçimden önce çözelim” dedi.

Tabi Kılıçdaroğlu’nun şartları vardı.

Neydi şartı?

Üniversitede türban takılması sorun değil. Kızlarımız gitsin okusun. Ama bunu yaparken, “kamu ve ilk  ve orta öğretimde türban takılıp takılmayacağı konusunuda kanunla belirleyelim” dedi

Bu arada birkaç ilde çocukların başını sarıp tuttular ellerinden okula götürdüler…

Bir taraftan çözüm aranırken bir taraftan provakatif görüntüler hemen meydana çıktı. Sanki birileri bunları hazırlamıştı da bu günü
bekliyorlardı.

Başbakan Tayip Erdoğan işi seçim sonrasına bırakmıştı ki gündemden düşmek üzereyken Londra’dan türban mağduru bir kadının sesi çıktı…

Firs Lady Hayrünnisa Gül.

-İlkokulda türban olmaz. İlkokuldaki çocuk kendi isteği ile başını örtmez…

Türkiye ye bomba gibi düştü bayan Gül’ün sözleri…

Şimdi Türban’ı açalım biraz…

Bu türban niçin takılıyor.  Gerçekten inançtan dolayı mı takılıyor yoksa moda olsun diye takanlarda var mı?Günümüzde inancından dolayı takanların yanı sıra sosyal çevre edinmek için takanlarda az değil.

Türbanını takıp, altında makyajını yapan, dar pantolon üstüne dar bluz giyip fingirdeyen az mı bayan var?

Herşeyin bir adabı var. Eğer dinen örtünüyorsanız, vücut hatlarınızı belli etmeyecek şekilde örtünmeniz gerekir.

Bu konuyu daha önce gündeme getirmek istemiştim ama yinede yanlış anlaşılacağımı düşünerek  kaleme almamıştım.

Ama beni Star Marmara FM’in Genel Yayın Müdürü ve Star Gazetesi’nin türbanlı yazarı Esra Elönü’nün yazdığı şu satırlar cesaretlendirdi.
İnternet sitelerine  “Türbanlı motorlar” başlığı ile düşen yazıda Elönü bakın ne diyor;

"Ey! Örtülerinin altında jip anahtarlarıyla gezen şuh sauna suratlar! Birinci vazifeniz partnerinizin evli olup olmadığına aldırmaksızın en temel hazineniz olan ceplerini, kuruş kuruş sömürüp adamı posa olarak paketleyip eve yollamaktır"

Fatih Altaylı Teke Tek’te Esra Elönü’ye bu ifadelerin doğru olup olmadığını  sordu.

Elönü, Altaylı’nın "Niye böyle bir yazı kaleme aldınız?" sorusuna "Niye? Çünkü bir gerçek” dedi.

Şimdi gelelim türbanın nerede kullanılacağına…

Türban kullanan neden kullanıyor?

Başörtüsü siyaset malzemesi olarak  bir seçim daha geçirecek.

Sonrasında da çözümsüzlük üretilecek. Bizde bu siyaset böyle devam ederse  başörtüsü sorunu çözülemez, konuştukça batarız.

İnsanoğlu kaç yaşında büluğ çağına erer. Bilimsel olarak baktığımızda bu erkeklerde 1-13 yaş, kızlarda 9-11 yaş…

Peki dinimize göre, yani inanç gereği örtünme diyorsak bunun adına, bir kız çocuğunun 9 yaşında baş örtüsü takması gayet normaldir. Aklı ermeyebilir.

Çocuk reşit olana kadar sorumluluk aileye aittir.

O halde din-inanç açısından baktığımızda Hayrünnisa Gül hanımın söylediği bu kalıba oturmuyor.

İşte onun için Başbakan bu konuda sessiz kalıyor. Seçim sonuçlarına bakıp, ona göre tavır sergileyecek.

Öyle görülüyor ki biz bu türban açmazını aşamayacağız.

Çünkü talepler bitmez. Dün Üniversite derken, bugün ilköğretime indik.

Bugün başörtüsü türban derken, yarın çarşaf diyeceğiz…

Bu işi kaşıdıkça yara açılır.

Gördünüz değil mi, türbanı açtık altından çarşaf çıktı!