Bir Parti başkanı özellikle seçimler nezdinde kendisi karar vererek adayları atamamalı. Cumhurbaşkanı dahil, Milletvekili Belediye Başkanı ve diğer seçilecekler, ön seçimle belirlenmeli...
Siyasi Partiler Kanununda Parti üyelerinin bire bir etkili olabileceği sistemin uygulanması yasal hale getirilmeli.
Bir Parti başkanı özellikle seçimler nezdinde kendisi karar vererek adayları atamamalı.
Bugün baktığımızda, Cumhurbaşkanı, Türkiye'de Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Belediyelerde Meclis Üeyeleri hep siyasi parti idari kadroları tarafından belirleniyor.
Cumhurbaşkanı adayı olarak Parti'nin üyelerinin hiç birşekild eseçme ihtimali yok. Tepedeki ben adayım diyorsa olay bitiyor.
Adaylar atama ile geldiği için görev yaptıkları danömde de üst düzeyin karşısında eli kolu bağlı durmaktan başka birşey yapamıyor.
Bir de seçilen adaylara görev sınırlaması da getirilmeli. Bir aday Belediye Başkanı, Milletvekili, vs. görevlere seçilerek geldiyse, bu seçim sürecine de sınırlama getirilmeli.
Örneğin bir kişi en fazla 3 dönem milletvekili veya Belediye Başkanı seçilebilmeli.
Tüm seçimler de de böyle bir sınırlama getirilebilir.
Yaş sınırlaması da bu seçimlerde ele alınmalı.
Bugün 65 yaş üstü bürokrat olarak çalışamıyor, ama ülkeyiyönetim idare edenler 65 yaş üstünde.
Çalışma konusunda konulan sınırlama seçimde de konulmalı.
Sınırlamanın ana etkeni nedir...
Belirli bir yaşın üstünde insan sağlığının bozulması olasılığı...
Bürokratların vey diğer çalışanların sağlığı bozuluyorda siyasetçilere gelince birşey olmuyor mu.
Siyasetçilere de seçilme yaşı sınırı 65 olarak getirilmeli, 65 yaşında seçilen siyasetçiler 70 şaşına kadar seçildikleri görevi sürdürebilsinler.
Ama 70 yaş üstünde seçim dönemini kapatsınlar..
Böyle bir uygulama getirilirse, genç siyasetçilerin de yolu açılır.
Bugün siyase arenada devlete hizmet etmek isteyen çok sayıda insan, ön seçim olmadığı için hedeflerine ulaşamıyor.
Çünkü, yukarıdan yapılan atamalarda, bağlılık öne çıkıyor.
Yanlışa yanlış demeyecek, parti de ve geldiği görev alanında tartışmalara neden olacak söylemlerde bulunmayacak kişiler öne çıkıyor.
Bugün Türkisye'de demokratik yollarla seçilen tek makam sahipleri Muhtarlar...
Herkes özgürce muhtar adayı olup, mahallesinde, köyünde çalışarak insanların desteğini alarak seçilebiliyor.
Bilindiği kadarıyla CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)Tüzük Kurultayı çalışması yapıyor.
CHP'de diğer partilere nadiren, demokratik seçimler biraz daha önde gözüküyor gibi... Ama bu de çok önemsenmiyor.
Tüzük Kurultayı'nı giden CHP, mevcutta var olan ön seçim kurallarını netleştirmeli ve tüm adayları ön seçimle belirlemeli.
Cumhurbaşkanı Adayı,
Milletvekili Adayı,
Belediye Başkanı Adayı,
Belediye Meclis Üyesi Adayı,
İl Genel Meclisi Üyesi adayı...
Böyle bir durumda Parti tabanın seçeceği kişi Cumhurbaşkanı, Milletvekili, Belediye Başkanı ve diğer seçilmiş görevlerde bulunacaktır.
Yukarıda da yazdığım gibi bu sadece bir partiye odaklı değil, Siyasi Partiler Yasası'na net bir şekilde konularak sabitlenmelidir.
Ön seçimlerin de Yüksek Seçim Kurulu görevlileri tarafından takip edilmesiyerinde olacaktır...
Böyle bir durumda, siyasete ilgililerin sayısı artacaktır. Çünkü kendi iradesiyle başlamak istediği göreve yine kendini tanıtabildiği ikna edebildiği kesim tarafından seçilerek gelecektir. Böyle bir durumda Seçilen kimse haklı oldukları durumda tepedekilere boyun eğmeyecektir.
Bu da ülkede yolsuzluk arsızlık işlerini minimuma indirecektir.
Bir an önce siyasi partiler yasası değiştirilip bu kuralların net bir şekilde konulması gerekir diyorum...