- Geçtiğimiz yıl Ekim ayında %83 olan oran %87'ye yükselirken, her 10 şirketten 9'u halihazırda üretken yapay zeka teknolojisini kullanıyor veya bunun pilot uygulamasını yapıyor
- İşletmeler, milyonlarca dolarlık bütçeler ve iş gücü tahsisleri ile yapay zeka kullanımlarına öncelik veriyor
- Üretken yapay zeka, görevlerin yaklaşık %75'inde veya daha fazlasında beklentileri karşılıyor veya aşıyor
- Türk şirketleri yapay zekayı giderek daha fazla entegre ediyor ve çeşitli sektörlerde önemli bir büyüme gözlemleniyor.
12 Temmuz 2024 — Bain & Company’nin sektörler arası özel Üretken Yapay Zeka Araştırması, her 10 şirketten neredeyse 9'unun yapay zekayı uygulamaya soktuğunu veya şu anda pilot olarak kullandığını, tüm kullanım durumlarında da yapay zekanın hızla daha fazla benimsenmeye devam ettiğini ortaya koyuyor. Bain'in analizi, işletmelerin üretken yapay zeka kullanımına yönelik harcamalarının ve diğer taahhütlerinin çok hızlı bir şekilde arttığının altını çiziyor. Araştırmaya katılan işletmelerin %60'ından fazlası yapay zekayı bu yıl ve gelecek yıl önceliklerinin arasında ilk üçe koyarken, %87'si önümüzdeki üç ila dört yıl önceliklerinin arasında ilk beşte sıralıyor.
Bain'in araştırması, şirketlerin üretken yapay zeka faaliyetleri ve teknoloji altyapısı için halihazırda yılda ortalama yaklaşık 5 milyon dolar bütçe ayırdığını gösteriyor. Bu ortalama rakam en büyük şirketlerin %20'si için yılda 50 milyon doları buluyor ve işletmelerin üretken yapay zeka uygulamasına yönelik giderek daha büyük ölçekli taahhütlerde bulunduğunu ortaya koyuyor.
Türk şirketleri de yapay zekayı her geçen gün daha fazla entegre ediyor
Üretken yapay zeka entegrasyonundaki artışın Türkiye’deki şirketler açısından da önemine dikkat çeken Bain & Türkiye Ortağı Armando Guastella konuyla ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: "Bain çalışmasında vurgulanan eğilimler ile uyumlu bir biçimde, Türk şirketleri yapay zekayı giderek daha fazla entegre ediyor ve çeşitli sektörlerde önemli bir büyüme gözlemleniyor. Türk şirketleriyle yapılan araştırmaya göre, 2023 yılı itibariyle, endüstriyel üretim firmalarının yaklaşık dörtte biri ve hizmet sektörü işletmelerinin yaklaşık beşte biri, özellikle müşteri ilişkileri yönetimi ve pazarlama uygulamalarında halihazırda yapay zekayı kullandıklarını belirtiyor. Küresel trendlere benzer şekilde, Türk işletmeleri de veri yeterliliği ve mevzuata uyumlulukla ilgili zorluklarla karşılaşıyor. Bununla birlikte, şirketler yapay zeka teknolojilerinin hızla benimsenmesinin operasyonel verimliliği ve müşteri bağlılığını artırdığını bildiriyor. Bu olumlu görünüm, iyimser beklentilerle birleştiğinde, gelecekte Türkiye'nin yapay zeka ortamındaki gelişmeler için umut verici bir yol haritası oluşturuyor."
Bain'in, teknoloji ve teknoloji dışı şirketler arasından eşit sayıda 200 işletmedeki üst düzey yöneticilerle düzenli olarak yaptığı Üretken Yapay Zeka Araştırması’ndaki analiz, şirketlerin ayrıca söz konusu teknoloji üzerinde çalışan ekiplerini büyütmeleri bakımından teknolojiye olan bağlılıklarının hızla arttığını gösteriyor. Veriler, şirketlerin yaklaşık 100 çalışanının bir şekilde yeni yapay zeka teknolojisiyle etkileşime girdiğini ve bu sayının büyük şirketlerde 240'a kadar çıktığını işaret ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki şirketler, üretken yapay zekanın potansiyelini değerlendirmek ve rekabet avantajlarını yakalamak için yarışırken, analiz, yöneticilerin yapay zeka olanaklarıyla bağlantılı iş hedefleri olarak verimliliği-üretkenliği artırmanın yanı sıra gelirlerdeki artışlara odaklandıklarını gösteriyor. Her iki hedef de çalışmaya katılan şirketlerin %68'i tarafından ilk üç sırada gösteriliyor.
Öte yandan araştırma verilerine göre işletmelerin üretken yapay zekayı en iyi nasıl kullanabileceklerine istinaden daha net bir biçimde odaklanmaya ihtiyacı var. Yöneticilerin yalnızca yaklaşık %36'sı kuruluşlarının yapay zeka kullanımları için belirli bir yol haritasına ve net değer beklentilerini barındıran güçlü, iyi tanımlanmış bir vizyona sahip olduğunu belirtiyor. Buna ek olarak, kuruluşların beşte biri (%21’i) üretken yapay zeka kullanımına yönelik fikirlere sahip, ancak henüz koordineli bir çaba göstermemiş durumda. Buna rağmen, veriler aynı zamanda üretken yapay zekanın genel olarak örneklerin %75'inde işletmelerin beklentilerini karşıladığını veya aştığını ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, katılımcıların yaklaşık beşte dördü (~%80’i), üretken yapay zeka kullanımı için prototip oluşturmanın, daha önceki geleneksel yapay zeka teknolojisine ve makine öğrenimine kıyasla daha hızlı olduğunu gözlemliyor.
Öne Çıkan başlıklar
Bain ayrıca, üretken yapay zekanın tüm kullanım durumlarında benimsenmesi arttıkça, kurumsal hazırlık konusundaki endişelerin de arttığını tespit etti. Analizin sonucunda, şirketlerin söz konusu teknolojiye nasıl baktıklarını gösteren dört konu başlığı ortaya çıkıyor:
- “Değer sunmaya başladık mı?” Sektörlerin genelinde, üretken yapay zeka hakkındaki konuşmalar artık daha ciddi, heyecan ve abartıdan daha gerçekçi değerlendirmelere doğru ilerliyor.
- Yapay zeka kullanımında beş umut vaat eden alan: Şirketler üretken yapay zeka ile daha fazla haşır neşir oldukça, satış, yazılım geliştirme, pazarlama, bilgi çalışanı asistanları ve müşteri hizmetleri dahil olmak üzere bazı kullanım durumlarının en iyi başarı belirtilerini gösterdiğini bildiriyorlar.
- İlk öğrenenler teknoloji şirketleri oluyor: Bain'in 2023 4. çeyrek araştırmasıyla karşılaştırıldığında, teknoloji sektöründeki şirketlerin veri ve güvenlik protokollerinin üretken yapay zekaya hazır olduğunu söyleme ve benimseme konusunda daha ileride olma ihtimalleri daha yüksek. Bu durum, her iki çalışmada da de yaklaşık aynı hazırlık seviyesinde olduklarını söyleyen diğer (teknoloji dışı) sektörlerdeki şirketlerle tezat oluşturuyor ve henüz bir darboğaza girmediklerini gösteriyor.
- Satın almak mı, inşa etmek mi? Her iki yaklaşım da farklı kullanım durumlarında deneniyor. Şirketler üçüncü taraf çözümleri hazır olduğunda bunları satın alıyor ancak kendi ihtiyaçlarına uygun hale getiriyor.