CUMHURBAŞKANLIĞI Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, 'KHK faciadır' açıklamasına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Arınç, "Yanlış uygulamadan mağdur olanların çektiği ızdırabı anlatmak için kullandığım cümledir. Eğer bu cümleyi çıplak olarak alırsanız yanlış anlamalara götürecek bir cümle. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın eleştiren konuşmasını saygıyla, takdirle karşılıyorum" dedi.
YİK üyesi Bülent Arınç, Iğdır Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa katıldı. Konferans sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arınç, 'KHK faciadır' açıklamasına yönelik eleştirilerle ilgili konuştu. Arınç, "Birkaç gün evvel bazı konuları içeren konuşma yaptım, videolar halinde yayınlandı. Bunun içinden sadece bir cümleyi alarak, eleştiriler, yorum farklarıyla yanlış yorumlayanlar, kötü niyetli olarak istismar edenler oldu. 'KHK bir faciadır' cümlesi, konuşmamın içinde geçiyor. Başına, sonuna dikkat edilirse konuşmanın bütünü incelenirse bunların muhatabının Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) çıkaran hükümet olmadığı, olağanüstü hal döneminde çıkan bu kararnamelerin olağanüstü hal kalktıktan sonra yargıya giderek, beraat etmiş, soruşturma sonrası takipsizlik kararı almış, hakkında soruşturma açılmamış insanlara bir an evvel iade işlemlerinin uygulanmasına yöneliktir. Evet 'KHK faciadır' cümlesi var; ama bunun önü ve arkası dinlenirse yanlış uygulamadan mağdur olanların çektiği ızdırabı anlatmak için kullandığım bir cümledir. Eğer bu cümleyi çıplak olarak alırsanız yanlış bir cümledir, yanlış anlamalara götürecek cümledir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın eleştiren konuşmasını saygıyla takdirle karşılıyorum" diye konuştu.
'BERAAT ETMİŞLERİN TERÖRİST YAFTASINDAN KURTULMASI LAZIM'
15 Temmuz'un, hain darbe girişimi olduğunu kaydeden Arınç, "250'nin üzerinde şehidimiz, 2 bine yakın yaralımız vardır. Halkımız, Cumhurbaşkanı'mız 'Sokaklara çıkın, darbeye karşı çıkın' sözüne uymuşlardır, hayatlarını feda etmişlerdir. Şehitlere, gazilere şükran borcumuz vardır. Bombaların yanında patladığı bir insan olarak, canlı yayınlara katılan biri olarak bu darbe girişimini lanetledik. Herkesin karşı çıkması gerektiğini söyledik. Özellikle bu darbe girişiminin silahlı unsurlarının en ağır cezalara çarptırılmasını talep ettik. Yargı üzerine düşeni yapıyor. Benim tek bir amacım vardı; KHK sonuçları. 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu; hükümetimiz, Cumhurbaşkanı'mız doğru bir iş yaptı, olağanüstü hal ilan edildi. Olağanüstü hal, 2 yıl devam etti. Bu süreç içinde 20 civarında kararname çıkarılarak, terör örgütünün kamuda çalışan unsurlarının temizlenip, ayıklanmak istendiğini biliyorum. OHAL çok doğru, KHK çok doğru; ama bu örgütle irtibatı olup, olmadığı yargılandıktan sonra yargı kararıyla beraat etmiş insanların da 'terörist' yaftasından kurtulmaları lazım" dedi.
Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız her türlü anlamaya müsait olan cümle üzerine eleştiri yaptı ki bunun çok doğru olduğunu, yerinde olduğunu, bütün tartışmaları kesecek noktada olduğunu düşünüyorum. İyi niyetli eleştiride bulunanlara teşekkür ediyorum; ama bunun üzerinden şahsıma karşı Cumhurbaşkanı'mıza karşı 15 Temmuz'a karşı birtakım şeyler üreten kötü niyetlileri da Allah'a havale ediyorum. Bu dünyada boğuşacak halim yok, öbür tarafta hepsinin yakalarına sadece ben değil belki mağdurların tamamı da yapışacaktır. OHAL bir gereklilikti, kararnameler bir gereklilikti. 'Kontrollü- kontrolsüz darbe' nitelendirmeleri yapan başta CHP olmak üzere bazı muhalif cephelere de prim vermem. Bu olayın mağduruyuz. Bütün millet bunun mağduru. Kim tankın içinde, kim helikopterin içinde, kim bombalara karıştı, kim masum insanlara silah çektiyse Erol Olçok'ların, Varank'ların, yüzlerce masum insanın hukukunu korumak üzerimize düşen vecibedir. Bu yüzden sözlerimin tekrar iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanı'mızın üzerimizde çok büyük hakları vardır, her zaman eleştirebilir, önerilerde bulunabilir."