ONBİR çeşit farklı bitkiyi karıştırıp, acılı bir çeşni oluşturan Gazi Avcı'ya, marka konusunda esnaf arkadaşları ilham oldu. Her öğlen gelip 'Bize bugün ne ısmarlayacaksın?' diyen arkadaşlarından sıkılan Avcı, 'Zıkkım yiyin' deyince hazırladığı acılı karışımı 'Zıkkım' adıyla tescilledi. Ankara'da oturan ve sofralık tuz işletmesi bulunan Gazi Avcı, tuzun yanında baharat da üretip satmak istedi. Acı biber ve tuz başta olmak üzere 11 çeşit baharatı karıştıran Avcı, bir çeşni oluşturdu. Bu çeşniyi dükkanına gelen misafirlere ikram ettikten sonra olumlu geri dönüş alan Avcı, seri üretim yapmaya karar verdi. 4 ay önce seri üretim hazırlığına başlayan Avcı, çeşniye bir isim bulmak için uzun süre düşündü. ESNAF ARKADAŞLARI İLHAM KAYNAĞI OLDU Piyasada tutunmak ve kolayca hatırlanmak için uzun süre isim düşünen Avcı, esnaf arkadaşlarından da destek istedi. İsim arayışı süren Gazi Avcı, her gün öğle saatlerinde işletmeye gelen esnaf arkadaşlarının 'Bize bugün ne ısmarlayacaksın?' isteğine şaka yoluyla kızarak, 'Zıkkım yiyin' karşılığını verdi. Gazi Avcı, şaka yoluyla söylediği bu sözden etkilenerek, baharatın da acı olmasından dolayı hazırladığı özel çeşniye 'Zıkkım' adını verdi. Bununla da yetinmeyen Avcı, çeşniyi bu isimle de tescil ettirdi. Çeşnisinin isminin bir anda doğduğunu ifade eden Gazi Avcı, "Arkadaşlarım beni ziyarete gelip sık sık yemek isterlerdi. En sonunda bıktım, 'zıkkım yiyin' dedim. Sonradan 'ben bunu neden marka yapmayayım' dedim. Öyle çıktı meydana. Buraya tuz satmaya geldim ama 'zıkkım' sattım. Salatalarda, çorbalarda, zeytinyağlı yemeklerde çok güzel kullanılıyor. Orta acılıdır" dedi. ZIKKIMIN TADINA BAKANLAR BEĞENDİ Avcı'nın zıkkım çeşnisi Antalya'da bu yıl 10'uncusu düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı'nda stantta sergilendi. Kilosu 80 liradan satılan çeşninin tadına bakan Özgül Karagüzel, "İlk defa zıkkımın tadına baktım. Güzel ve farklıydı. Acı diye sanırım zıkkımın kökü demişler. Çocuklarıma demedim ama bize hep denirdi 'Zıkkım ye' diye. Sonunda yedik" diye konuştu. Çeşniden tadım yapan Ayşe Toros ise "Zıkkımın kökünü sonunda yedik. Yemek yemeyince annem hep derdi 'Zıkkımın kökünü yiyin' sonunda yedik. Böyle bir şey olduğunu bilmiyorduk" dedi. Ömer Akpınar da "Zıkkımı yedim. Çocuklarım yemek yemeyince hep derim 'Zıkkım yiyin' diye. Çok fazla bir acısı yok" diye değerlendirdi.