Haber - Kamera: Hasan YILDIRIM - Şahin BOZKURT/ İSTANBUL, (DHA)
Beyoğlu'nda bulunan Bayezid-ı Cedid Camii Derneği, her cumartesi günü cami önüne kurdukları hayır pazarında ihtiyaç sahibi aileler için meyve ve sebze dağıtıyor. Camii cemaati ve semt sakinleri tarafından 3 yıldır devam edilen uygulama sayesinde, ihtiyaç sahiplerinin yüzü gülüyor.
Bayezid-ı Cedid Camii Derneği Başkanı Refik Yavuz, ihtiyaç sahiplerine destek olmak için hayır pazarı kurdu. Aynı zamanda hal esnafı olan Refik Yavuz, camii cemaati ve Tophane sakinlerinin de desteğini aldı. Yaklaşık 3 yıl önce başlayan uygulama ile her cumartesi günü, ihtiyaç sahiplerine yardım ediliyor. Dernek başkanı Refik Yavuz, sabah saatlerinde hale giderek kendi aralarında toplanan paralarla, meyve ve sebze satın alıp, Karaköy'deki cami önüne diziyor. Hayır pazarına yardım eden gönüllüler de kasaların içindeki meyve ve sebzeleri birer birer poşetleyerek ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere hazırlıyor. Hayır pazarına gelen ihtiyaç sahipleri birer birer poşetlenip kaldırıma dizilen meyve ve sebzeleri, hayırseverlerin 'burada para geçmez' sözleri arasında alıyor.
"BURADA PARA GEÇMEZ"
Bayezid-ı Cedid Camii Derneği Başkanı Refik Yavuz, "Burada 3 yıldır her hafta cumartesi günü Bayezid-ı Cedid Camii önünde ekibimle birlikte fakir fukaraya meyve sebze dağıtıyoruz. Biz zaten etrafımızda, çevremizde mevcut olan garip gurebayı göz önünde bulundurduğumuz zaman, zaman zaman bir vicdanı muhasebe yapıyoruz. Ne yaparız? Ne ederiz? soruları neticesinde böyle bir faaliyeti hayata geçirme kanaati oluştu bizde. Biz de 'Ya Allah' dedik önce kendi semtimizin içerisinde bulunan garipleri düşünerek böyle bir faaliyeti yürütmeye karar verdik ve bu işe el attık. İlk haftalarda 20 veya 40 aileye ulaştık fakat daha sonraki zamanlarda bu artarak devam etti. Şu an 170 aileye ulaştık. Zamanla duyulunca muhtelif semtlerden veya ilçemizin mahallelerinde gelmeye başladılar. Genelde Kasımpaşa'dan, Yeniçarşı'dan, Cihangir taraflarından, Tophane'den, Fatih'ten ve bazen başka uzak semtlerden ilçelerden gelenler de oluyor." dedi.
"İLKESEL OLARAK BANKA HESABI KULLANMIYORUZ"
Maddi olarak kimsenin kapısını çalmadıklarını belirten Yavuz, "Vicdani bir muhasebe neticesinde gerçekleştirdik bu işi. Açıkçası kimseyi dahil etmeyi düşünmedik. Bu kendi bütçemizle, kendimizin rahatlıkla kaldırabileceği bir sistem gerçekleştirmeye çalıştık. Maddi olarak kimsenin kapısını çalmadık. İlkesel olarak da banka hesap numarası da açtırmadık. Yeterince yardım kuruluşları da var. Onlar güzel bir şekilde vazifelerini yürütüyorlar. Yazın yaz meyvesi ucuz oluyor, kışın kış meyvesi ucuz oluyor. Onlara da dikkat ederek, aile reisi olmam hasebiyle de bir evin ihtiyacı olan nelerdir sorusunun cevabı olarak, her hafta farklı ve ekonomik olan ürünleri buraya getirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
"BİZ İSTİYORUZ Kİ CAMİLERİMİZ MERKEZLERİMİZ OLSUN"
Yavuz, şöyle devam etti:
"Biz yaz kış, yazın sıcağında, yağmurda, karda, kışta hangi şartlarda olursa olsun gücümüzün yettiğince bu sokağı boş geçmiyoruz. Yazın da kışın da bu sistemimiz yürüyor. Sadece Ramazan aylarında ara veriyoruz. Ramazan aylarında da sokak iftarlarını gerçekleştiriyoruz. Bizim başından beri hedeflerimiz hayallerimiz vardı. Özellikle camimizin önünde bu faaliyeti gerçekleştirmemizin bir farkındalık oluşturması açısından tespit edilmiş bir yerdir. Çünkü biz istiyoruz ki, camilerimiz merkezlerimiz olsun. Yani bu işin altından kalkılabilir. Çok küçük imkanlarla da 3-5 cami cemaatinde gönüllü arkadaş kendi camilerinin önlerinde buna benzer faaliyetler yürütebilirler neden olmasın. 84 bin camimiz var. 84 bin tane camide bir tane fakir doysa, bir anda 84 bin fakir doymuş olur. 'Komşusu açken tok yatan, bizden değildir' buyruğuna hepimiz müşahidiz. Efendimizin böyle bir buyruğu var, biz de bir anlamda bu buyruğu pratiğe döküyoruz."
"İNSANLIĞI İYİLİK KURTARACAK"
Gönüllülerden İbrahim Yürek, "Burası hayır pazarı, burada fakir fukaraya bunları dağıtıyoruz." derken, bir başka gönüllü Mehmet Mazhar Akyüz ise, "Biz burada cumartesi günleri 3-5 gönüllü arkadaş burada toplanıp Allah rızası için fakir fukaraya, yaz kış demeden sebze ve meyve dağıtıyoruz. 50 aileye yardım ile başladık şu an 180 aileye kadar ulaştık" diye konuştu. Orhan Güleç ise, "Dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun fark etmiyor, yeter ki yanımıza gelsin. Elimizden ne geliyorsa kardeşlerimize onu dağıtıyoruz. Burada para yok. Her şey parasız. İnsanlığı iyilik kurtaracak." dedi.