Gülseli KENARLI-İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL (DHA) CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş'ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde yabancı medya temsilcileri ile bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti. Toplantı sonrası ANews Yayın Koordinatörü Orhan Sali ve TRT Uluslararası Kanallar Genel yayın Yönetmeni Serdar Karagöz açıklamalarda bulundu.
TRT Uluslararası Kanallar Genel yayın Yönetmeni Serdar Karagöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası medyanın karşısına harekat başladıktan sonra ilk kez çıktığını belirterek, "Daha da önemlisi ABD ile anlaşma sağlandıktan sonra ilk kez çıkıyor. Reytingi yüksek bir toplantıydı. Uluslararası basın mensuplarının da ilgisi çoktu. Sayın Cumhurbaşkanı haritanın önünde elinde lazer aletiyle Türkiye'nin askeri operasyonun detaylarını verdi. Türkiye'nin tanımladığı güvenli bölgenin sınırlarını gösterdi ve burada bir kararlılık ortaya koydu, 'biz bu sınırları yani 32 kilometre derinliği koruyacağız, burada hiçbir şekilde YPG unsurlarına bir varlık imkanı tanımayacağız. Bu 5 gün içerisine eğer burada bir YPG unsuru varsa kesinlikle Barış Pınarı Harekatımız bitmemiştir, kaldığı yerden devam edecektir ve misliyle devam edecektir' şeklinde bir kararlılığı ortaya koydu. 5 günün sonunda Sayın Cumhurbaşkanı Rusya'ya gidecek, Sayın Putin ile de bir görüşme yapacak. O görüşmeye de büyük bir önem atfettiğini ifade etti. Çünkü Türkiye 32 kilometre güneye doğru Suriye içerisinde indiğinde iki tane sınır komşusu olacak. Bir YPG, iki rejim. YPG ile Türkiye görüşmüyor ve sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği kesinlikle görüşmeyecek. YPG ile görüşmeleri ABD üzerinde yapıyor. Yani YPG'ye gönderilecek mesajlar ABD'ye veriliyor. Rejimle de görüşmüyor Türkiye. Ona verilecek cevapları da Rusya'ya veriyor. Bu 32 kilometre Türkiye'nin güvenli bölgesinin hem kendi içerisindeki güvenliği hem de derinliğin sınırlarının da güvenliği önemli. Çünkü 33-34-35. kilometrelerde YPG unsurları olacak, kuzeyinde rejim unsurları olacak. Türkiye şu an güvenli bölgenin güvenliğini de tesis etmeye çalışıyor" dedi.
"BU ABD'YE KARŞI KAZANILMIŞ BİR ZAFER DEĞİL, BU TERÖRE KARŞI KAZANILMIŞ BİR ZAFERDİR"
Karagöz, şöyle devam etti:
"Ayrıca burada şehir planları, nasıl bir yerleşim kurmak istiyor, buraya mültecileri nasıl taşıyacak onların detaylarını da verdi. Türk askeri güvenli bölge içerisinde nerelerde bulunacak? Gözetim noktaları nereler olacak? Bunları detaylıca anlattı. O bölgenin kapasitesi kaç kişiyi alabiliyorsa şu an Türkiye'de yaşayan, Türkiye'nin kamplarında yaşayan, şehirlerine dağılmış olan insanlar yerleşecek, modern şehirler olacak burada. Türkiye bunun güvenliğini tesis etmeye çalışıyor ve Türkiye uluslararası kamuoyunun bu bölgeye destek vermesini istiyor. Şu anda bir başka faza geçtik. Türkiye 'operasyon yapacağım' diyordu, yaptı. Şimdi 32 kilometre derinliğe inildi. Şimdi dünyaya başka bir şey söylüyor, 'bu 32 kilometre derinliğe hemen bir şehir kurmamız lazım, ilçeler kurmamız lazım' diyor. Bu Türkiye'nin bu operasyon stratejisinin de ne kadar iyi tasarlandığının, güçlü tasarlandığının bir fotoğrafı. Şu an Cumhurbaşkanı çok fazla askeri detay vermedi. O şehirleri nasıl kuracağız, 32 kilometre içerisinde neler olacak, bu çok başarılı bir iletişim stratejisi. Zaten uluslararası kamuoyuna dikkat ederseniz şunu göreceğiz; yavaş yavaş bu güvenli bölgeyi kabul etmiş durumdalar. İlk başta Türk askeri sınırı geçtiği andan itibaren ayaklanan uluslararası medya başta olmak üzere bazı ülkelerin liderleri şu an güvenli bölge fikrini hazmetmiş durumdalar. Türkiye burada çok ciddi kazanımlar elde etmiştir. Bir şeyin altını çizdi Sayın Cumhurbaşkanı, bunu ABD'ye karşı elde edilmiş bir zafer olarak yansıtmak istiyorlar, Sayın Cumhurbaşkanı burada kelimelerini çok özenle seçiyor, 'Bu ABD'ye karşı kazanılmış bir zafer değil, bu teröre karşı kazanılmış bir zaferdir' diyor. 'ABD ile Türkiye'yi her fırsatta karşı karşıya getirmek isteyen, hem Türkiye içinde hem de ABD içinde bazı unsurlar var. O unsurların inşa ettiği o dile hiçbir şekilde teslim olmamalıyız' diyor. Bu Türkiye'nin ABD'ye değil, teröre karşı zaferidir. Ben de Sayın Cumhurbaşkanının bu yaklaşımını çok önemli buldum."
"GÜVENLİ BÖLGE IRAK SINIRINDAN BAŞLAMAK ÜZERE, TÜRKİYE-SURİYE SINIRI, MÜMBİÇ'E KADAR OLAN BÖLGE"
ANews Yayın Koordinatörü Orhan Sali ise toplantı hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yabancı basın mensuplarının kafasındaki soru işaretlerine cevap verdiğini söyledi. Sali şunları söyledi:
"Dün ABD ile varılan anlaşma çerçevesinde acaba güvenli bölge neresi olacak? Acaba sadece kısıtlı bir alan mı güvenli bölge sayılacak, yoksa daha farklı bölgeler var mı? Cumhurbaşkanı çok net bir şekilde bunun yanıtını verdi. 'Güvenli bölge Irak sınırından başlamak üzere, Türkiye-Suriye sınırı, Mümbiç'e kadar olan bölge yani 444 kilometrelik bölgenin tamamı güvenli bölge olacak. Peki bu nasıl olacak? Onun da yanıtını verdi Cumhurbaşkanı. Önce bazı bölgelerin özellikle Ayn El Arab ve Kamışlı bölgesinde rejim ve Rus askerlerinin birlikte kontrol ettiği noktaların olduğunu biliyoruz. O bölgelerin güvenli hale gelmesi için de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli bir ziyaret gerçekleştirecek Soçi'ye. Soçi'de bu konuları masaya yatıracak. Bir nokta daha var. 'Rejimin Türkiye sınırına yakın, konuşlu olması Türkiye için bir rahatsızlık verici bir unsur mudur?' diye soruldu. Sayın Cumhurbaşkanı 'hayır' dedi, 'Türkiye sınırına eğer Türkiye'nin 30 kilometrelik, bazı noktalarda 35 kilometrelik hattın güneye çekilmesi durumunda o zaman orada rejim olmuş, Rusya olmuş bizim için fark etmez. Türkiye'yi tehdit unsurları zaten ortadan kalktığı vakit zaten güvenli bölge doğal olarak, otomatikman oluşmuş oluyor' dedi"
"5 BİN NÜFUSLU, 140 ADET KÖY, 30 BİN NÜFUSLU 10 ADET İLÇE MERKEZİ"
Sali, şöyle devam etti:
"İkinci etap yani güvenli bölgenin oluşması sonrası ne olacak? Güvenli bölgede neler olacak? Buna ilişkin çok önemli detaylar paylaştı basın mensuplarıyla. O bölgede kurulacak köylerin ve ilçelerin bilgilerini verdi. 5 bin nüfuslu, 140 adet köy yerleşimi yapılacak. 30 bin nüfuslu 10 adet ilçe merkezi kurulacak. Bu ilçe merkezlerinde üniversiteler, hastaneler, okullar, siteler, yerleşim alanları, hayat alanları birçok yerler olacak. Bu projeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünya liderlerine iletti. Türkiye bu operasyona hemen başlamış, her hangi bir gelecekte planı olmadan başlamış bir ülke değil. Önemli bir çalışma var, etüt çalışması var Türkiye bu noktada, bu çerçevede oranın 3., 4. planlarını hazırlamış durumda. Yani askeri operasyon sona erdikten sonra ne olacak bütün planları dünya liderlerine iletti. Ondan sonrası artık 3. planlar, dönemler başlayacak. Şu anda 120 saatin dolmasını bekliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri bu süre içerisinde çekilmeyecek bu bölgeden. Barış Pınarı şu anda durmuş olabilir, Türk Silahlı Kuvvetleri oradaki gözleme faaliyetleri, kendisine yönelik tehdit unsurlarını; bir anda o terör örgütleri oradan çekilmiyor. Belli bir zaman gerekiyor. Bunları gözlemleyebilmek için hem de 120 saatin sonunda 'YPG buradan çekildi' diyebilmek için Türk Silahlı Kuvvetleri orada kalmaya devam edecek."