Enver ALAS-İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,DHA-İSTANBUL Havalimanı'nın inşaatı sürecinde ortaya çıkan atıkların eserlere dönüştürüldüğü etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, “ 'Atıktan Sanata Projesi', İstanbul Havalimanı inşaatı sırasında oluşan atık materyalin, sanat eserlerine dönüştürülmesi fikriyle oluştu. İlk kez bir inşaat sahasında, bir sanat atölyesi kuruldu" dedi. Projedeki sanat eserleri için düzenlenen müzayedede elde edilen gelir, Kemerburgaz ve Ağaçlı Çocuk Destek Merkezleri (ÇODEM)'e bağışlandı. Emine Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'Sıfır Atık Projesi' kapsamında İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA tarafından hayata geçirilen "Atıktan Sanata" adlı projenin tanıtım programına katıldı. İstanbul Havalimanı dış hatlar geliş terminalinde gerçekleşen programa Emine Erdoğan'ın yanı sıra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İGA İcra Kurulu Başkanı Kadri Samsunlu, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca yer aldı. Etkinlikte Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Reyhan Kalyoncu ile iş, sanat ve medya dünyasından isim de hazır bulundu. İleri dönüşüm ve geri dönüşüm kavramları hakkında bilinç ve farkındalığı artırmak amacıyla hayata geçirilen projenin tanıtımında konuşan Emine Erdoğan, 'Atıktan Sanata Projesi'nin İstanbul Havalimanı inşaatı sırasında oluşan atık materyallerin, sanat eserlerine dönüştürülmesi fikriyle oluştuğunu ve ilk kez bir inşaat sahasında sanat atölyesinin kurulduğunu söyledi. Bugüne kadar 10 ton atık maddenin geri dönüştürüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan eserlerin satışından elde edilen gelirin de sosyal sorumluluk projelerine aktarılacağına vurgu yaptı. SIFIR ATIK PROJESİ VE SANAT Emine Erdoğan, "Sıfır atık projesini hayata geçirdiğimiz günden bu yana, birçok etkinliği arka arkaya gerçekleştirdik. Attığımız her adımla, topluma önemli bir mesaj yaymaya çalıştık. Artık biliyoruz ki, çöp ya da atık diye tabir ettiğimiz şeyler, aslında ömürlerini henüz tamamlamamış enerji kaynaklarıdır. Önemli olan, onlara farklı bir bakış açısıyla bakabilmeyi bilmek. Sanat da bu noktada bize önemli bir pencere açıyor" dedi. "BÜYÜK BİR ÇEVRE KRİZİYLE KARŞI KARŞIYA OLABİLİRİZ" Dünyanın kaynaklarının sınırlı olduğunu ve bunu sanat aracılığı ile yeni bir biçimde ifade edildiğini kaydeden Emine Erdoğan, "Burada sergilenen eserler, bize ölçülü bir hayatın da yaşam sanatı olduğunu gösteriyor. Yani herkes şair olamayabilir ama isterse herkes şairane yaşayabilir. Umuyorum ki bu vesileyle, doğayı kurtarmanın yalnızca devletlerin ya da büyük organizasyonların işi olmadığını fark ederiz. Bireyler olarak, attığımız her adımın, tabiata maliyetini idrak ederiz. Biliyorsunuz, 'binlerce kilometrelik bir yolculuk, tek bir adımla başlar'. Büyük bir çevre kriziyle karşı karşıya olabiliriz. Fakat hayatlarımızda yapacağımız ufak değişiklikler, atacağımız tek bir adım, birçok yanlışın düzelmesine vesile olabilir" diye konuştu. "DÜNYADA HER 1 DAKİKADA, 1 ÇÖP KAMYONU PLASTİK OKYANUS SULARINA KARIŞIYOR" "Plastik çağının insanlara sunduğu en sahte vaat, kullan-at vaadidir" diyen Emine Erdoğan, "Bir sefer kullanıp attığımız materyaller doğada kayboluyor zannediyoruz. Kendimize her zaman şu soruyu sormalıyız; çöp olarak ardımızda bıraktığımızı sandığımız atıklar şimdi nerede? Eğer kullanıp atmak söyledikleri gibi kolay olsaydı, bugün yeryüzünde, dünyanın etrafını sarmaya yetecek kadar plastik olmazdı. Bildiğiniz gibi dünyada her 1 dakikada, 1 çöp kamyonu plastik okyanus sularına karışıyor. Biz kendimizi değiştirmezsek, 2030'da bu rakam her 1 dakikada 2 çöp kamyonu plastiğe, 2050'de ise, her 1 dakikada 4 çöp kamyonu plastiğe ulaşacak. Yani 2050'de okyanuslarda balıktan çok plastik yüzecek. İşte bütün bu çöpler, ilerleme zannettiğimiz hızlı ve ölçüsüz yaşamanın bedelidir" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, yaşamın sadece insana değil tüm yaratılmışlara en büyük hediye olduğunu fakat bu hediyenin muhafazasının da insanın sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Toprağın kokusunu içimize çekmek, uçan kuşları görmek, dalga seslerini dinlemek, hayatın mücevherleridir. Eğer bu mücevherleri kaybedersek yersiz, yurtsuz kalırız. O nedenle, her birimizin bu meseleye bir başkasının meselesi gibi değil, kendi öz meselesi olduğu bilinciyle yaklaşması gerekiyor" dedi. "HERKESİ GÜNDE NE KADAR ÇÖP ÜRETTİĞİNİ GÖZLEMLEMEYE DAVET EDİYORUM" Emine Erdoğan, "Hiçbir maddi güç kuruyan gölleri, yok olan ormanları ve kaybolan türleri geri getiremez. Hiçbir para bize bir damla su yaratamaz. Plastik şişeler, pipetler, naylon torbalar olmadan yaşayabiliriz. Fakat kirlenmiş su, kirlenmiş toprak ve kirlenmiş hava ile yaşayamayız. O nedenle, ben herkesi bir birey olarak günde ne kadar çöp ürettiğini gözlemlemeye davet ediyorum. Emimin ki herkes, tek bir kişi olarak bir günde çıkardığı çöpün miktarına çok şaşıracak. İşte, sorunlarımızın çözümü tam da burada yatıyor. Önce farkındalık, sonra olabildiğince az atık çabası içine girmek; nihayetinde de şayet atık üretiyorsak, ona yeniden hayat verip veremeyeceğimiz üzerinde düşünmek... Plastik bir şişeyi saksıya, bir sebze kasasını kitaplığa, kullanılmayan kumaşları bez torbalara dönüştürebiliriz. Malzemelerin ömürlerini uzatıp, onların çöplüklerdeki erken ölümlerinin önüne geçebiliriz. Bu düşüncelerimi, siz değerli toplum önderleriyle paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. İnanıyorum ki kamu kurumlarımızın, üniversitelerimizin, özel sektörün ve sanatçılarımızın ortak duyarlılığı, bizleri çok daha iyi bir geleceğe taşıyacaktır" şeklinde konuştu. BAKAN SELÇUK: MÜZAYEDEDE ELDE EDİLECEK GELİR ÇODEM'E BAĞIŞLANACAK Programda konuşan Bakan Zehra Zümrüt Selçuk da 'Atıktan Sanata Projesi'nin sanatın farklı formlarda hayata kattığı zenginlikleri görme fırsatı sunduğunu dile getirdi. Atıktan elde edilen sanat eserleri için yapılacak müzayedede elde edilecek gelirlerin Kemerburgaz ve Ağaçlı Çocuk Destek Merkezleri(ÇODEM)'e bağışlanmasının gurur vesilesi olduğunu belirten Selçuk, "Çocuklar, hepimizin ortak değeri. Geleceğimize yönelik sağlam bir yatırım yapmak istiyorsak eğer, kuşkusuz bu çocuklarımızdır. Bu anlamda devletimiz, kuruluş bakımımızdaki evlatlarımıza hamdolsun hem anne hem baba oluyoruz. Onları eğitimle, sanatla, inanç ve değerlerimizle geleceğe hazırlıyoruz. Bu tür hizmetlerin, bağışçılar ve gönüllüler eliyle desteklenmesi hayati öneme sahip" diye konuştu. İGA CEO'SU SAMSUNLU: ÇEVREYE OLAN DUYARLILIĞIMIZI BİR KEZ DAHA KANITLADIK İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı Kadri Samsunlu ise çevreye duyarlı bir havalimanı olma yolunda atılan adımlar sayesinde İstanbul Havalimanı'nın uluslararası çevrelerce takdir edildiğini ve birçok uluslararası ödül aldıklarını söyledi. Samsunlu, "İstanbul Havalimanı olarak tüm kiracı ve paydaşlarımızla birlikte geliştirdiğimiz, 'Toplam Atık Yönetimi'ne uyum sağlayarak çevreye olan duyarlılığımızı bir kez daha kanıtladık. Bugün, burada lansmanını yaptığımız, 'Atıktan Sanata Projesi'ni hayata geçirdik. Bu süreçte yaptığımız eserlerden bazıları da 7 Nisan'dan itibaren terminal binamızda sergilendi. Bugün de ÇODEM'e geliri bağışlanmak üzere sizlerin beğenisine sunuluyor. İGA olarak İstanbul Havalimanı'nda kültüre, sanata, çevreye olan desteğimiz her zaman sürecek" dedi. MODA SANATÇISI NEZİROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A DOKUMA KAFTAN Konuşmaların ardından Moda sanatçısı Fırat Neziroğlu'nun günlük ihtiyaçlara cevap verecek modern, rahat ve şık bir yorumla hazırladığı ve özel dokumadan oluşan koleksiyonu 'Yen' adlı defilesi yapıldı. Defilenin ardından Fırat Neziroğlu, atık eşyalardan dokuduğu kaftanı Emine Erdoğan'a takdim etti. Plaket törenin ardından yapılan eserler için bir müzayede düzenlendi. Müzayedede Erdoğan'ın yapımının katkıda bulunduğu, "Anadolu" isimli eseri açık arttırma sonucunda 500 bin TL'ye İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA adına İGA CEO'su Kadri Samsunlu aldı. Erdoğan'ın katkıda bulunduğu diğer bir eser olan 'Zamanın Dönüşümü' eseri de Reyhan Kalyoncu tarafından alındı. Müzayedeye çıkartılan 27 eser tamamı satılırken, bunlardan bazılarını Emine Erdoğan alarak projeye destek verdi. Satışlardan elde edilen gelirler ise Kemerburgaz ve Ağaçlı Çocuk Destek Merkezi (ÇODEM)'e bağışlanacak.