Ramazan YAVUZ/DİYARBAKIR, (DHA) - DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, çözüm sürecinde son günlerde yaşanan tartışmaları değerlendirirken, "Herkes çözüm ve barışa mecburdur ve bunun için çaba sarf etmesi gerekiyor. Bunun dışındakiler kaostur, trajedidir. Türkiye kendisini Ortadoğu'da yaşanan ateş çemberinin dışında tutmalı" dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Vekili Fırat Anlı ile birlikte kentte görev yapan gazetecilerle Liluz Otel'de bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kışanak, çözüm süreciyle ilgili tartışmanın içinde mümkün olduğu kadar yer almak istemediklerini, siyasilerin bu konuda çalışmaları sürdürdüğünü söyledi. Kışanak, zaman zaman bazı kesimler tarafından 'biz çözüm, barış sürecine mecbur muyuz?' gibi ifadeler kullanıldığını belirterek şunları söyledi:
"Ben kendi adıma söylüyorum. Kesinlikle biz çözüme, barışa mecburuz. Bence herkes kendini böyle hissetmeli. Hükümette, yöneticiler de, görüşmeler yapan kişiler de, görüşmenin diğer tarafında yer alan PKK yöneticileri de, sayın Öcalan da. Böyle yaklaşırsak hep beraber çözüme mecbur olduğumuzu hissedersek, bunu gerçekleştirebiliriz. Ama böyle değil eğer şöyle yaklaşılırsa, bu kimin işine yarayacak diye bakılır, karşı tarafın işine yarıyormuş gibi algılanır ve vazgeçilirse, bu sorun yaratır. Bizim Amed(Diyarbakır) olarak barışın başkenti olmak gibi bir iddiası var. Biz bu iddiamazı da gerçekleştirmek istiyoruz. Bize de, yerel yönetimlere de ne düşüyorsa fazlasıyla yapmaya hazırız."
"TÜRKİYE KENDİNİ ATEŞ ÇEMBERİNİN DIŞINDA TUTMALI"
Çözüm konusunda bir gerilim olmasını istemediklerini kaydeden Kışanak, "Çünkü bu gibi durumlarda neler yaşandığını, ne gibi sıkıntılar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Hele hele Ortadoğu'da yaşanan, Suriye'de yaşananlar gözümüzün önündeyken. Son 3 yılda ne kadar büyük felaketlerin, acıların, trajedilerin yaşandığı gözlerimizin önündeyken. Şehrimize bu ateşin yaktığı insanlar kaçıp geldiler. Ben Türkiye'nin kendisini bu ateş çemberinin dışında tutması gerektiğini ve sorunlarına diyalogla, müzakere, görüşmeler yoluya çözüm arayışından asla vaz geçmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında başka da bir tercih olduğunu düşünmüyorum. Bunun dışındaki kaostur, bunun dışındaki hiç birimizin arzu etmediği ve hak etmediği bir trajedidir" diye konuştu.
"GÜVENLİK PAKETİNDEN VAZ GEÇİLMELİ"
Hükümetin çıkarmak istediği güvenlik paketinin çözüm sürecini gerdiğini söyleyen Kışanak, "Güvenlik adı altında çıkartılmak istenen paketin bütün demokratik muhalefetin yollarını tıkayan, elindeki muhalefet etme araçlarını alan bir yasal düzenleme getiriyor. Bunun da yarattığı sıkıntılar var. Bundan derhal vazgeçilmesi gerekiyor" dedi.
"PETROL PAYINDAN ALAMAYACAĞIZ"
Kışanak, bölgede çıkan petrol gelirinden belediyeye de verilmesi için taleplerinin bulunduğunu; ancak bu konuda olumlu gelişme yerine tam tersine olumsuz bir gelişme yaşandığını söyledi. Kışanak, "Biliyorsunuz daha önce petrol gelirleri ve madencilik gelirlerinden devlet payı denen bir pay ayrılıyor ve yüzde 50'si Özel İdare'ye veriliyordu. Özel İdare kapandığı için yüzde 50'lik payın büyükşehire verilmesini istedik. Bununla ilgili bir düzenleme yaptılar ama büyüşehirler hariç dediler. Böylece devlet payı kalktı ortadan" dedi.
"GÜNDE 1 SAAT KÜRTÇE KURS ALIYORUM"
Göreve başladığında bir yılda Kürtçe öğreneceğine dair söz vermediğini, günde 1 saat Kürtçe kurs aldığını ve öğrenmeye devam ettiğini kaydeden Kışanak, "Ancak düşüncelerimi Kürtçe anlatabilecek düzeyde değilim" dedi.
"BELEDİYE'DE DİL POLİTAKALARI KOMİSYONU KURULDU"
Belediyede dil politakaları konusunda çalışma başlattıklarını kaydeden Kışanak şöyle devam etti:
"Dil politikaları konusunda büyükşehir belediyesi olarak bir danışmanlık oluşturduk. Çünkü hepimizin önemsediği bir konuydu. Dil politakalarını hem kentsel hizmetlerin üretilmesi sürecinde, hem kurumsal kapasitemizde, hem eğitim faaliyetlerinde neler yapabiliriz bunları konuşmak üzere bir çalışma başlattık. Belediyemizin bütün birimlerinden birer kişinin katılımıyla 27 kişilik bir dil politikaları komisyonu kurduk. Bütün birimlerde ana dilin daha etkin kullanılması için çalışmalar yürütüyorlar. İlk yaptıkları işlerden bir tanesi belediye çalışanları arasında anket yapmaktı, dil düzeyini görmek için. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde çalışanlardan sadece yüzde 3'ü Kürtçe bilmiyor. Ama Kürtçeyi kullananların oranı yüzde 47 gibi. O da zaman zaman kullanıyorlar. Yani bilmek, kullanmak anlamına gelmiyor. Hadi ben bilmiyorum kullanmıyorum da, bilipte kullanmayanlara ne diyeceğiz. Bence asıl problem burada. Belediye çalışanlarının yüzde 97'si Kürtçe'nin bir lehçesini bazıları her iki lehçesini bildikleri halde kullanma düzeyi son derece sınırlı. Bunu arttırmakla ilgili çalışmalarını sürdürüyor arkadaşlarımız. Önümüzdeki yıldan itibaren okul öncesi çocuklara yönelik hizmet sunacak 3 tane yeni kreşimiz olacak. Şu anda 600 çocuk Büyükşehir Belediyesi'nde ana dil hizmetlerinden yararlanıyor. Önümüzdeki yıl sanırım bu sayıyı 2 bine çıkaracağız. Bu sayı yine son derece sınırlı. Çünkü Diyarbakır'da 480 bin kişi 3-17 yaş grubu arasında ve bunların ana dil eğitimi konusunda ciddi beklentileri var."