Galip ERAYDIN - KOLOMBİYA (DHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kolombiya'da Bogota Externado Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi tarafından düzenlenen "1915 Osmanlı İmparatorluğu'nun En Uzun Yılı" başlıklı sempozyumda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Bugün dünya siyasetini doğru yorumlamak istiyorsak 1'nci dünya savaşını iyi analiz etmek zorundayız. 2'nci dünya savaşı belki insanlık tarihinin en kanlı savaşlarındandır ama etki bakımından 1'nci dünya savaşının gerisindedir. Bugün bir çok ülkenin sahip olduğu sınırlar 1'nci dünya savayı sonrasında şekillenmiştir. Filistin meselesi, bugün can alıcı noktalarda bulunan Irak, Suriye, Yemen, Kafkasya, Balkanlardaki sorunlar 1'nci dünya savaşının sonucunda ortaya çıkmış, 100 yıldır devam eden sorunlardır. Türkiye, yani 100 yıl önceki ismi ile Osmanlı Devleti 1'nci Dünya savaşının merkezindeki ülkelerden biriydi. Kafkasya, Balkanlar 100 yıl önce Osmanlı etkisinin sürdüğü coğrafyaydı. 1'nci dünya savaşı sonrası Türkiye'nin batı ve güneyi işgal altındaydı. ORTADOĞU, 1 DÜNYA SAVAŞI SONRASI BİR KRİZ BÖLGESİ OLARAK TASARLANMIŞTIR Ortadoğu'dan hemen her gün terör haberleri buraya kadar geliyor, peki neden böyle. Kolombiya da terör belası ile içiçe. 300 bin insan terörle mücadelede hayatını kaybetti. 1'nci dünya savaşı sonrası oluşan düzenin iyi farkına varılması lazım. Ortadoğu, 1 dünya savaşı sonrası bir kriz bölgesi olarak tasarlanmıştır. Sınırlara bakın, bir cetvel ile çizilmiş gibi ayrılmıştır. Halklar arasında da yapay sınırlar oluşturulmuştur. Bugün İsrail ve Filistin’in bulunduğu topraklar, 1'nci dünya savaşı öncesi Osmanlı'daydı. Osmanlı bu bölgeyi iyi idare ediyordu, herkes özgürce yaşıyordu. İSRAİL 1967 ÖNCESİ SINIRLARINA ÇEKİLMELİDİR 1'nci dünya savaşı sonrası bu bölge kanla, gözyaşı ile anılmaya başlandı. 1948'de İsrail kuruldu ama o sınırlarda kalmadı. İsrail bugün hala sınırları genişletip, Filistin topraklarını işgal etme gayretindedir. Biz Türkiye olarak buna itiraz ettiğimizde, bunu dünyada farklı yerlere çekmeye çalışıyorlar. İsrail 1967 öncesi sınırlarına çekilmelidir. İsrail zulmü devam ettikçe Ortadoğu ve insanlığın vicdanında kanama hiçbir zaman durmayacaktır. TÜRKİYE'NİN HİÇBİR ÜLKENİN SINIRLARI VE İÇİŞLERİNDE GÖZÜ YOKTUR. Mısır'da halkın oyu ile seçilen Mursi'ye karşı, Sisi darbe yaparak onu Cumhurbaşkanlığından indirip, hapise attı ve naylon iddianamelerle onun hakkında idam kararı verdiriyor. Biz bu dünyada darbecilerin değil, sandıktaki iradenin yanında olmaya mecburuz. Türkiye'nin hiçbir ülkenin sınırları, toprağı ve iç işlerinde gözü yoktur. Biz bölgemizde kardeşlik, dostluk ve adalet istiyoruz. Bugünlerde Türkiye hakkında çıkan haberlere herkesin dikkatle yaklaşması gerekiyor. Bizim adalet çağrılarımızdan rahatsız olanlar, medya yolu ile bizi karalamaya çalışıyorlar. UÇAKLARLA, BOMBALAMALARLA SİZ GELİP SURİYE VE IRAK SORUNLARINI HALLEDEMEZSİNİZ. Şu anda Türkiye'de 2 milyon sığınmacı var. 1 milyon 700 bini Suriye'den, 300 bini Irak'tandır. Avrupa 130 bin sığınmacı aldı. Mesele burada. Uçaklarla, bombalamalarla siz gelip Suriye ve Irak sorunlarını halledemezsiniz. BİZ BU 5 ÜLKEYE MAHKUM MUYUZ Dünya 5'ten büyüktür. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere var. Biz bu 5 ülkeye mahkum muyuz. Bu ülkeler arasında Müslümanlardan bir ülke yok. Müslüman da, Hıristiyan da Musevi olan da olsun. Gelin bunu 15, 20 ülke yapalım, bunlar da kararda etkili olsun. Dünya bu 5 ülkenin ağzına bakıyor. Böyle bir dünyayı özgür bir dünya olarak tanımlayamazsınız. AVRUPA İNSAN HAKLARI KONUSUNDA GERİYE GİDERKEN TÜRKİYE UMUT VERİYOR Avrupa insan hakları konusunda geriye giderken Türkiye umut veriyor. Türkiye istikrarla büyüyen, 1'e 5 büyümesini arttıran, standartlarını geliştiren demokrasisi ile 21. yüzyıl barışının teminatı olan ülkelerden biridir. 2003'te Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı, bu bugün 830 milyar dolara geldi. TARİH EGEMEN GÜÇLERCE YAZILMIŞTIR Tarih egemen güçlerce yazılmıştır. Tarihin, tarihçiler tarafından yazılması gerektiğini düşünüyoruz. Tarihe 1915 olayları olarak geçen hadiseler, egemenler tarafından yazılan olaylar olarak görüldü. 100 yıl boyunca Türklerin Ermenilere, Ermenilerin Türklere yaptıkları objektif olarak yazılamamıştır. Eğer Ermeni diasporası samimi ise biz bütün arşivlerimizi açıyoruz. İncelemesi yapılmış belge sayısı 1 milyonun üzerindedir. Ermenistan ve üçüncü ülkeler de varsa onlar da açsınlar. Tarihçiler, görevliler çalışsınlar sonra gelsin sunsunlar. ERMENİSTAN'A EL UZATAN BİZ OLDUK 1915 olayları ile ilgili olarak Ermeni diasporasının olumsuz kampanya yürüttüğünü biliyoruz. Biz, samimiyetle bu dönemin doğru şekilde anlatılmasının peşinde olduk. Ermenistan'a el uzatan biz olduk. Yeni bir sayfa açmanın gayretinde olduk ama ne yazık ki bizim elimiz havada kaldı. 100'ncü yıl dönümünde gelin bunu siyasetin alanından çıkaralım ve bunu bilim alanına sunalım. 24 Nisan'da Çanakkale'de olmaları için davet gönderdik ama barışın önünü kapattılar."