Muhammet BAYRAM/ ANKARA, (DHA) - 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından kapatılan harp okulu öğrencileri, gözaltına alınan öğrencilerin aileleri ile birlikte Anıtkabir'i ziyaret etti. Askeri lise öğrencileri haklarının geri verilmesi için Atatürk'ün mozolesine şapka ve rütbelerini bıraktı. 15 Temmuz gecesi meydana gelen darbe girişimi sonucu ilan edilen OHAL kapsamında alınan tedbirler sonucu mağdur olduklarını ifade eden harp okulu öğrencileri ve darbe girişimi gecesi gözaltına alınan öğrencilerin aileleri Anıtkabir'de bir araya geldi. Gözaltında tutulanların serbest bırakılması ve şu an sivil okullarda öğrenime devam etmek durumunda kalan öğrenciler haklarının geri verilmesi için Atatürk'ün mozolesine şapka ve rütbelerini bıraktı. "BİZ ASKERİ ÖĞRENCİLER OLARAK HAYALLERİMİZE HİÇBİR ZAMAN İHANET ETMEDİK" Türk Bayrakları ile yürüyüşe başlayan Harp Okulu öğrencileri, Anıtkabir'e ulaşınca 1 dakikalık saygı duruşunda bulunarak ardından İstiklal Marşını okudu. Öğrenciler adına yapılan yazılı basın açıklamasında; "15 Temmuz Darbe girişiminin ardından, Cumhurbaşkanı Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nun olağan üstü hal kapsamında bazı tedbirlerinin alınması ve Milli Savunma Üniversitesi kurulması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair resmi gazetede 31/07/2016 tarihinde yayımlanan kanun hükmünde kararname olan KHK/669 kapsamında ilgili KHK'nın 5. Maddesi ile Milli Savunma Üniversitesinin kurulduğu tebliğ edilmiş, 104. Maddesi ile Harp Okulları, Kuleli Asker Lisesi, Maltepe Askeri Lisesi, Deniz Lisesi, Işıklar Askeri Lisesi'nden oluşan askeri liseler ve kara-deniz-hava astsubay hazırlama okullarının kapatılmasına 105. Maddesi ile mezun olacaklar dahil olmak üzere bütün askeri okullarda okuyan askeri öğrencilerin okulları ile ilişkilerinin kesilmesine ve sivil öğretim kurumlarına naklen kayıtlarının yapılmasına karar verilmiştir. Hayalimiz şerefli subaylar ve astsubaylar olmaktı. Şerefimize hiçbir zaman halel getirmedik. Çünkü taşıdığımız üniforma bizim değil. Milletimizin namusunun ve tarihinin çelikleşmiş bir sembolüdür. Biz askeri öğrenciler olarak hayallerimize hiçbir zaman ihanet etmedik. Biz mağdur ve masum askeri öğrenciler olarak bu Cumhuriyete, bu millete, Cumhuriyetin temel değerlerinden demokrasiye her zaman öncelikle ulu önderimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün rotası olarak, tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak ülkeleri doğrultusunda hizmet etmiş ve hizmet etmeye çalışmış kocaman bir aileyiz. Bununla birlikte bizi yarı yolda bırakanı hakkımızı savunmayan, bize destek olmayan komutanlarımıza, büyüklerimize, kırgınlıklarımızı da, huzurlarınızda ve Atamızın huzurlarında arz ediyoruz." Askeri okulların eğitim-öğretim çalışmalarına yeniden başlamasını talep eden Harp Okulu öğrencileri, masum askeri öğrencilerin hakları gözetilerek yeniden bir güvenlik soruşturmasının gerçekleştirilmesi ile dönen öğrenciler arasında FETÖ üyeliği olanların kurumlardan tasfiyelerinin sağlanması ve KHK/669 kapsamında, okulları kapatılmamış fakat ilişkileri kesilme sürecine girmiş, askeri öğrencilerin arasında ilişkileri kesilme işlemi tamamlananlarının haklarının iade edilmesi ve okullarında eğitim öğretimlerine devam etmelerin zeminin oluşturulması, mezuniyete hak kazanmış ve görevlerine nasblarını bekleyen öğrencilerin görevlerine nasbedilmeleri ve ilişkileri kesilmemiş öğrencilerin ise okullarına dönerek eğitim-öğretim hayatlarına devam etmelerinin sağlanmasını talep ettiklerini belirtti. ÇOCUĞU GÖZALTINDA OLAN ANNE DEVLET BÜYÜKLERİNE SESLENDİ Hava Harp okulunda öğrenim gören ve darbe girişiminin ardından gözaltına alınan Furkan Demirci'nin annesi Zühre Demirci, kendisinin şehit torunu olduğunu belirterek, "Ben çocuklarımı milli duygular çerçevesinde yetiştirdim. Ben çocuklarıma ezan sesiyle birlikte adını koyarken Allah'ım devlete millete anaya babaya hayırlı evlatlar olsun dedim. Ben çocuğumu Allah'tan sonra gökyüzünün kartalı yeryüzünün sultanı diye gönderdim. Ben milli duygular çerçevesinde olan bir kadınım. Çocuğumun suçsuz olduğuna inanıyorum. Devlet büyüklerimin büyük bir badire atlattığını biliyorum. Bu badireyi atlatırken suçlu ve suçsuzu ayırarak, kurunun yanında yaşında yanmasını istemiyorum" dedi. "ÇOCUKLARIMIZI ATEŞİN İÇİNE ATTILAR" Darbe girişimi gecesi, tatbikat var denilerek otobüslere bindirilen ve Tuzla'ya, oradan da Sultanbeyli'ye götürülen Hava Harp Okulu öğrencilerinden Yusuf Emin Uyanık'ın annesi Emine Uyanık'ta Anıtkabir'e düzenlenen yürüyüşe katıldı. Çocuğunun şu an Silivri'de olduğunu belirten Uyanık, “Çocuklarımız gece 12.30 da kaldırılmış, götürülmüş ve çocuklarımız ateşin içine atılmış. Çocuklara denilmiş ki 'otobüse binin sizi tatbikata götürüyoruz'. Çocuklarımız Hava Harp okulu öğrencileri. Tuzla'ya geldiklerinde bakmışlar halk kalabalık. Çocuklara demişler ki 'teröristler var halk ayaklandı'. Çocuklar inmişler otobüsten ve halk ile birlikte İstiklal Marşı okumuşlar. Halk bunlara en büyük asker bizim asker diye tezahürat yapmış. Burası sizin için tehlikeli diyerek çocuklarımızı tekrar otobüse bindirmişler. Çocukları Sultanbeyli'nin en kalabalık yerine bırakarak gitmişler. Çocukları ölüme terk etmişler. Çocuklar orada taş yemiş, sopa yemiş, hakaret yemiş, aşağılanmış dövülmüş. Çocuklar diyor ki 'bizim hayatımızı, hayallerimizi, istikbalimizi, umutlarımızı, geleceğimizi çaldılar. En önemlisi bizim vatan sevgimizi çaldılar'. Soruyorum benim çocuğum neden Silivri'de? Yazık değil mi benim çocuğuma? Her geçen gün gidiyorum benim çocuğum biraz daha bitmiş. Benim çocuğum 'Anne ben yeni bir uçak projesi üzerine çalışacağım, yeni bir şeyler yapacağım ben ülkem için çalışacağım' diyordu. Başarılı olmanın sonucu bu mudur? Benim çocuğum tam burslu elektrik-elektronik mühendisliği kazandı. Sonucu bu mu olmalıydı? Benim çocuğum orayı tercih etti diye sonucu bu mu olmalıydı? Benim çocuğum kandırıldı. Bütün çocuklar masum hepsi kandırıldı. Lütfen sesimizi duyun. Cumhurbaşkanım, Başbakanım, yetsin bu zulüm bu ananın bu anaların gözyaşlarını duyun artık" diyerek gözyaşlarını tutamadı.