Nezir GÜNEŞ/MARDİN,(DHA)-MARDİN Artuklu Üniversitesi'nin Barış İçin Akademisyen İnisiyatifi'nin yayınladığı bildiriye imza attığı gerekçesiyle haklarında soruşturma başlattığı 36 akademisyeninin bugün rektörlük binası önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına izin verilmedi. Bunun üzerine rektörlük önünden 10 metre uzakta yapılan açıklamada, soruşturmaya tepki gösterildi. Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğü, Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi`nin yayınladığı bildiriye imza atan 36 öğretim görevlisi hakkında dün soruşturma başlattı. Haklarında soruşturma açılan akademisyenler bugün rektörlük binası önünde basın açıklaması yapmak isteyince, hem rektörlük hemde emniyet görevlileri tarafından izin verilmedi. Akademisyenler bunun üzerine rektörlük binasının ana kapısından 10 metre uzaklaşarak açıklama yaptı. İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Naif Bilmedi, haklarında açılan disiplin soruşturmasının hukuki ve akademik bir dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, "O kadar ki, ifadeye çağrılan meslektaşlarımızın disiplin yönetmenliğinin hangi maddeleriyle ve hangi disiplin suçlarıyla suçlandıkları dahi belirtilme gereği duyulmamıştır. Öte yandan, disiplin soruşturmasına konu edilen mezkur bildiri, çalıştığımız kurumdaki akademik görev, sorumluluk ve faaliyetlerimizle ilgili olmadığı gibi üniversite sınırları dışında meydana gelen bir etkinliği kapsamaktadır. Belirtilen sebeplerin yokluğu, soruşturmanın hukuki olmayan mülahazalarla açıldığını düşündürmektedir. Disiplin soruşturmasına konu edilen bildiri, tamamen ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında yapılan bir etkinliktir. Bildirinin muhtevası karşı argümanlarla elbette eleştiri konusu yapılabilir ancak disiplin soruşturmasına gerekçe teşkil etmez" dedi. 'KEYFİ VE YARALAYICI BİR UYGULAMA' Doç.Dr. Bal, Mardin'de çalışan akademisyenler olarak, çatışma ortamının hem öğrencileri üzerinde, hem de çevrelerinde yarattığı büyük tahribat ve travmalarla doğrudan yüzleşmekte ve bunlardan derin bir şekilde etkilendiklerini de belirterek, şöyle konuştu: "Bu durum, barış konusunda daha duyarlı ve sorumlu bir tutum almayı da gerektirmektedir. Bildiriyi imzalayan akademisyenler olarak, risk alma pahasına, barış talebini dile getirmiş ve öldürücü şiddet sarmalının aşılması yönünde toplumsal bir sorumluluk ifa ettik. Bildiri, savaş ve şiddet yöntemleri yerine müzakereye dayalı barışçıl bir çözümü talep etmektedir. Gerek ilgili bildirinin gerekse de bu basın açıklamasının temel amacı, toplumumuzda onulmaz kayıplara ve derin acılara neden olan çatışma ortamının sonlandırılması ve her gün biraz daha ağır yara alan toplumsal barışın ve huzurun sağlanmasına katkı sağlamaktır. Eğer yaşadığımız yıkımlar bize bir şey öğretiyorsa, o da barışın vazgeçilmez bir insan hakkı, barış talebinin toplumsal bir sorumluluk ve barış yanlısı etkinliklerin insani bir görev olduğu gerçeğidir. Son olarak şunu da vurgulamadan geçmeyeceğiz. Mensup olduğumuz üniversitenin, ilgili bildiriye imza atmış olmaktan dolayı hakkımızda hukuki dayanaktan yoksun bir disiplin soruşturması açmış olması, bizi derinden üzmüştür. Bu açıkça keyfi ve yaralayıcı bir uygulamadır. Üniversite rektörlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğünü garanti altına alan ulusal ve uluslararası normlara ve hukukun üstünlüğü ilkesine açıkça aykırılık teşkil eden disiplin soruşturmasını durdurmasını ve Üniversite içinde sarsılan güven ortamını tesis eden adımlar atmasını arz ederiz."