Hilmi DUYAR/BALIKESİR, (DHA)- KAMU Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Balıkesir Şubesi ile Balıkesir Hacı Bektaşi Veli Derneği, zorunlu din dersi uygulamasını eylem yaparak protesto etti. Sağanak yağmura rağmen bugün saat 13.00 sıralarında Yeşilli Meydanı'nda toplanan yaklaşık 100 kişilik gruba, Balıkesir Demokrasi Platformu (BALDEP), Emek Gençliği üyeleri, öğretmenler ve öğrenciler de destek verdi. Grup, "Bozuk düzende sağlam çark olmaz", "Laik, bilimsel, demokratik eğitim istiyoruz", "Özgür, özerk üniversite", "Gerici, ırkçı, piyasacı eğitime hayır" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut, Türkiye'de siyasi iktidarın eğitim ve toplumsal yaşamın bir bütün olarak dini kurallara göre biçimlendirilmesine yönelik uygulamaları etkisini arttırarak sürdürdüğünü, toplumu kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun olarak biçimlendirme, farklı inanç, mezhep ve kimliklere sahip kesimler üzerinde baskı ve dayatma haline getirdiğini söyledi. Eğitim sisteminin tek din, tek mezhep anlayışına uygun olarak dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesinin yaşanan sorunları derinleştirdiğine dikkati çeken Bulut, "Siyasi iktidar, toplumun farklı mezhep ve kimlikten, laik-demokratik yaşamdan yana olan kesimlerinin taleplerini, giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını görmezden gelmekte, yok sayma ve asimilasyon politikalarındaki ısrarını sürdürmektedir. Eğitimin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, atılan her adımda farklı inançlar, mezhepler ve kimliklere yönelik aşağılayıcı, baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı tutumlar segilemektedir. Toplumu ayrıştırarak karşı karşıya getirmeye, yeni çatışma alanları yaratma girişimlerine tepkisiz kalmamız mümkün değildir" diye konuştu. "LAİKLİK, BÜTÜN İNANÇLARIN EŞİT KOŞULLARDA YAŞAMASININ SİGORTASIDIR" Bulut, şöyle devam etti: "Laiklik, din düşmanlığı değil, aksine bütün inançların eşit koşullarda yaşamasının sigortasıdır. Laik bir ülkede devlet, bütün dinler ve inançlar karşısında tarafsız olmak, bütün yurttaşlara eşit mesafede durmak zorundadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, benzer kararlar Danıştay tarafından da alınmıştır. Yargı kararlarına rağmen, gerekli adımların bugüne kadar atılmamış olması düşündürücüdür. Hükümet, zorunlu din derslerinin kaldırılması talebi karşısında sessiz kalmakta, bu tutumuyla gerçekte herkes için din ve vicdan özgürlüğü istemediğini göstermektedir. Alevi örgütlerinin bir süredir zorunlu din derslerinin kaldırılmasına yönelik talepleri ve bu amaçla yürütülen mücadeleler son derece haklı ve meşrudur. Bugüne kadar bizlerin taleplerine kulaklarını tıkayanlara karşı mücadele bayrağını yükselteceğimizin kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz" dedi. Bulut açıklamasını herkesi 8 Şubat'ta İstanbul Kadıköy'de alevi derneklerince düzenlenen mitinge katılmaya davet ederek bitirdi. Kalabalık, açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.