CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve beraberindeki heyeti kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Türkiye İhracatçılar Meclisi üyelerini ağırladığı programda hitap eden Erdoğan, "Güvenlik kuvvetlerimiz kendilerine açılan bu ateş karşısında derhal misliyle karşılık veriyorlar. Burada bir provokasyon varsa bu devletin değil, terör örgütünün güdümündeki partinin kurguladığı bir provokasyondur. Yaralanan jandarma personelimizin kendi haline terk edildiği böyle bir iddia var ya. Güya orada jandarma yaralı halde bırakılmış onları kendi mensupları gelip almış. Bunların hepsi kayıtlarla resimlerle elimizde mevcut. Bunların tümü külliyen yalandır. Yaralıları almak üzere bölgeye giden helikopterlerimize ateş açıldığı için askerlerimiz hastaneye zor şartlarda ulaştırılmıştır" dedi. "YANLIŞIN BEDELİNİ ÖDEYECEK OLAN TÜSİAD'IN BAŞKANI DEĞİL, TÜRKİYE'DİR" Türkiye'de gerek ihracat noktasında gerek ekonomiyle ilgili konularda en hassas olması gereken kurumların içinde TÜSİAD'ın geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak TÜSİAD Başkanı yaptığı açıklamalarla adeta istikrar ve güveni baltalamaya çalışan temsil ettiğini iddia ettiği iş dünyasını tedirgin eden bir tavır içinde bulunuyor. Türkiye'nin tüm gerçekleri gibi ekonomiyi de okumaktan aciz birtakım siyasetçileri anladık. Onlar sorumsuzluk yapıyorlar. Onların menfaat ölçüleri farklı, peki en azından iş dünyasının hassasiyetlerine vakıf olması gereken TÜSİAD'ın başkanına ne oluyor? Bu üslup yanlış. Enflasyonun düştüğünden bahsedecek kadar maalesef enflasyon ölçülerini göremiyor. Bu yanlış. Cari açıktaki olumlu gelişmeleri göremeyecek kadar maalesef gözler adeta bu işlerde ama. Türkiye'de bir istikrarsızlıktan bahsetmek kadar istikrarsız bir zihniyet olabilir mi? Bu ülkede bir istikrarsızlık olursa bu yanlışın bedelini ödeyecek olan da TÜSİAD'ın başkanı değil, Türkiye'dir. Onun için TÜSİAD gibi kurumun başında olan insanlar ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması gerekir. Ben bazı konularda çok hassasımdır. TÜSİAD Başkanı'nın geçmişte Türkiye'ye ne tür bedeller ödettiğini gayet iyi bilen birisiyim. Onu arkadaşlarımın inceleyeip ortaya çıkarması mümkündür. Hangi işle iştigal etmişse o iş sebebiyle yaptıkları ve ödettikleri bedeller ortadadır. Hangi denetim kurumunda ne gibi görevler yaptılar ve oralarda ne tür bedeller ödettiler, bunun üzerinde iyi durulması lazım. Bundan sonra bu tür yeni bedellere biz fırsat vermeyeceğiz. Sorumluluğunun bilinciyle hareket etmeyen bunun hesabını verir" dedi. "BU HADİSEYE DEVLET TERÖRÜ DİYECEK KADAR ALÇALAN MİLLETİNE ALENEN İHANET İÇİNE GİREN KİŞİLER GÖRDÜK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savcımızın şehit edilmesini tek ses ve tek yürek olarak protesto edemeyenler bu olayı hükümetin ve şahsımın aleyhine kullanabilmek için olmadık hezeyanlar ürettiler. Bu hadiseye devlet terörü diyecek kadar alçalan insanlıktan çıkan ülkesine ve milletine alenen ihanet içine giren kişiler gördük. Teröre terör, teröriste terörist diyemeyecek kadar bunları ifade edemeyecek kadar gözlerine perde inmiş kalpleri kararmış olanları üzüntüyle ve ibretle takip ettik" diye konuştu. "BURADA ÖZEL OLARAK PLANLANMIŞ BİR OPERASYON SÖZ KONUSU DEĞİL" Ağrı Diyadin ilçesindeki saldırı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ağrı'da yaşanan hadise şudur. Diyadin ilçesinin bir köyünde ağaç dikme adı altında bir etkinlik yapılacağı bilgisi ilgili kurumlara ulaşıyor. Daha önce benzer adlarla yapılan etkinliklerde vatandaşlara seçimlerdeki tercihleri konusunda baskı yapıldığı haberleri alındığı için valiliğimiz söz konusu etkinliğe izin vermiyor. Buna rağmen hem etkinlik alanına gelmesi muhtemel katılımcıların güvenliğini sağlamak hem de bölücü terör örgütü mensuplarının istismarına izin vermemek için güvenlik kuvvetlerimiz bölgede tedbir alıyorlar. Görev yapan jandarma birimlerimizden birinin üzerine bölücü terör örgütü mensupları tarafından ateş açılıyor. Burada özel olarak planlanmış bir operasyon söz konusu değil" dedi. "BUNLARIN TÜMÜ KÜLLİYEN YALANDIR" Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, "Sadece bölgeye gelen vatandaşların güvenliklerinin sağlanmasına ve bölücü terör örgütü mensuplarının bu etkinliği istismarının önlenmesine yönelik tedbir alınıyor. Güvenlik kuvvetlerimiz kendilerine açılan bu ateş karşısında derhal misliyle karşılık veriyorlar. Burada bir provokasyon varsa bu devletin değil, terör örgütünün güdümündeki partinin kurguladığı bir provokasyondur. Yaralanan jandarma personelimizin kendi haline terk edildiği böyle bir iddia var ya. Güya orada jandarma yaralı halde bırakılmış onları kendi mensupları gelip almış. Bunların hepsi kayıtlarla resimlerle elimizde mevcut. Bunların tümü külliyen yalandır. Yaralıları almak üzere bölgeye giden helikopterlerimize ateş açıldığı için askerlerimiz hastaneye zor şartlarda ulaştırılmıştır. Bölgede bulunan HDP mensupları bahane edilerek bu meselenin istismarı vicdana ve ahlaka sığan bir davranış değildir. Bakıyorsunuz hemen birileri meseleyi kendi meşreplerine göre başka taraflara çekmenin çabası içine girdi."