LONDRA'DAN GELDİ DEPREMDE ÖLÜMDEN DÖNDÜ Muğla'nın Bodrum ilçesi açıklarında meydana gelen deprem sırasında Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'nda minare enkazının altında kalarak yaşamını yitiren İzmirli Sinan Kurtoğlu'nun o sırada yanında bulunan ve kendisi de yaralanan bankacı kuzeni 37 yaşındaki Selim Çaydamlı, yaşadığı dehşet dolu anları anlattı. Londra'da yaşayan evli ve 1 çocuk babası bankacı Selim Çaydamlı, depremden bir gün önce, İzmir'de yaşayan ve Karşıyaka İlçesi Bostanlı semtinde kafe-bar işleten kuzeni 39 yaşındaki Sinan Kurtoğlu ve arkadaşı Utku Hasdemir ile birlikte tatil için İstanköy Adasına gittiklerini söyledi. Gittikten bir gün sonra akşam saatlerinde bir restoranda yemek yiyip biraz yürüyüş yapmalarının ardından İstanköy çarşı merkezinde dinlenmek bir kafede oturdukları sırada meydana gelen depremde yüzlerce kiloluk enkazın altında kaldıklarını anlattı. Olaydan bir gün sonra feribot ile Bodrum'daki Özel Acıbadem Hastanesi'ne getirilen Çaydamlı, "Biraz dinlenip birşeyler içmek için kafeye oturmuş, sohbet ediyorduk. Birden büyük bir gürültü, ardından sarsıntı geldi. Binalardan üzerimize taş yağıyordu, ne olduğunu anlayamadık. Yıkıntılar arasında kaldık, kendimden geçtim. Daha sonra üzerimdeki taşları birileri kaldırmaya başladı ve İngilizce olarak 'Merak etme, dayan yaşayacaksın' dedi. Benim bilincimi açık tutmaya çalışıyorlardı, büyük şok yaşadım. Yaşadığıma sevinemiyorum, çok keyifli bir tatil için gitmiştik. Başıma 9 dikiş atıldı, vücudumun bazı bölümlerinde ezilmeler var. Teyzemin oğlunun başına duvar parçaları isabet etti. Kuzenim Sinan Kurtoğlu'nun öldüğünü 6-7 saat sonra tedavi gördüğüm hastanede öğrendim. Bölge çok karışıktı, hiçbir şey öğrenme fırsatım olmadı" dedi. YARALI BENİM DE TÜRK OLDUĞUNU ANLAYINCA AĞLADI Çaydamlı'nın ayak bileğinde kırık, diz kapağında ezilme ve bağlarda kopmalar tespit edildi. Deprem anında İstanköy Adası'nda bulunan Özel Acıbadem Bodrum Hastanesi doktoru Muvaffak Bağdatlı ise "Bir iki günlük geziye gitmiştim. Deprem anında oradaydım. Depremin hemen ardından önce en yakınımdaki yaralılara yardım ettim, sonra Kos hastanesine giderek hekimlere yardımcı oldum. Bu arada yıkıntılar arasında yardım ettiğim insanlardan biri ile İngilizce konuşurken bir Türk'e yardım ettiğimi anladım. Benim de Türk olduğumu anlayınca ağlamaya başladı, sarıldı, büyük bir facia ucuz atlatıldı. Bu tür durumlarda soğukkanlı ve bilinçli hareket edilmesi yaralanma düzeyini azaltır. İstanköy'den getirdiğimiz 4 hastanında hayati tehlikesi yok, ancak tedavi altındalar" dedi. Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla), (DHA)