Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, (DHA)- GİRESUN Üniversitesi akademik personeli, Mersin'in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için yürüyüş düzenledi. Giresun Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAM) öncülüğünde organize edilen yürüyüş Kale Mahallesi’ndeki Rektörlük binası önünde başladı. 'Erkek olmadan önce adam ol' pankartı açan grup, 'Hepimiz Özgecanız' dövizleri ile Özgecan Aslan’ın büyük resmini taşıyarak Atatürk Meydanı’na yürüdü. Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aygün Attar’ın da katıldığı yürüyüşün ardından Özgecan Aslan için bir saygı duruşunda bulunuldu. Bir konuşma yapan GÜKAM Müdürü Yrd.Doç.Dr. İlknur Meşe, Özgecan Aslan’ın, sadece ailesinin değil bu ülkenin kaybı olduğuna işaret etti, gittikçe derinleşen kadına şiddet olaylarının her geçen yıl korkutucu rakamlara ulaştığını söyledi. 1 Ocak-15 Şubat tarihleri arasında 37 kadının öldürüldüğünü ve kadına şiddetin sürekli arttığına dikkat çeken Meşe, şöyle devam etti: “Kadını sadece bir nesne olarak gören bu habis ruhların nasıl bu kadar vicdandan arınmış bir biçimde davranabildiklerini sosyolojik, psikolojik, siyasi, hukuki birçok düzlemde tartışmak gerekmektedir. Artık toplum ve devlet olarak nerelerde bu türden vahşetleri üretebilecek hataların yapıldığının, kadın ve erkek anlayışımızdaki sorunların ve tüm bunlara bağlı olarak da insan anlayışımızın çok net bir biçimde gözden geçirilme gereği önümüzde durmaktadır. Kadınlar tecavüz edilmek, öldürülmek ya da şiddet görmek için gelmedi bu dünyaya. Özgecan gibi, bu ülkenin ‘özge bir can’ı olan kadınların artık ölmemesi dileğiyle.” REKTÖR: “CENNETİNDEN SENİ YAKANLARIN YAKILDIĞI CEHENNEMİ SEYREDECEKSİN” Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aygün Attar da, “Acımızı, hüznümüzü ve kızgınlığımızı ifade etmenin güçlüğü içerisindeyiz” diyerek şunları söyledi: “Ne milletimizin değerleri ne de insanlığın erdemi ile bağdaşır bir yanı olmayan bu utancı, hiç kimse hiçbir kesime, topluluğa, cinse, inanca ya da düşünceye mal edemez. Melek Özgecan; masum bakışları insanın ta içine iyilik olarak işleyen güzel yavrum. Eğitim hayatının başında okuduğun okuldan dönerken vahşete maruz kalmış masum evladım. Tüm eğitimciler adından senden ve acılı ailenden af diliyoruz kızım. Bizim başarısızlığımız sonucunda, cehalet beynini, ruhunu, varlığını, cerahate dönüştürmüş olan yaratıklar sana kıydılar yavrum. Bu utanç bize yeter. Bu olayın failleri kadar onları barındıran toplumun da suçlu olduğu inkar edilmez bir gerçektir. Suçlu ve utançlıyız. Ve de tarifi izah edilmez acılı.. Ama bunların hiç biri seni geriye getirmeyecek güzel, masum, melek, namusunu hıfzetmek için şehit olan kızım Özgecan. Sen cennetinden seni yakanların yakıldığı cehennemi seyredeceksin ya tek tesellim o yavrum. Melek Özgecan; sakın insanın ta içine iyilik olarak işleyen o bakışlarla bizleri süzerek, acıyarak affetme güzel kızım. Af edilmeyecek kadar günahkarız çünkü. Rahmet sana lanet katillerine. Yavrum, Özge olmayan canım, Özgecan'ım, çocuğum.” Konuşmaların ardından Özgecan Aslan’ın fotoğrafının konuldu, Atatürk Anıtına çiçekler bırakıldı.