Bahar DEMİREL/ANKARA, (DHA) - BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'in öldürüldüğü yönündeki haberlerle ilgili, "Bahoz Erdal'ın öldürüldüğüne dair çeşitli kanallardan, haber kanallarından ve istihbarat kanallarından gelen bilgiler var. Ancak bu bilgiler henüz teyit edilmiş değildir. Biz resmi açıklamamızı bu bilgiler teyit edildikten sonra yapabilmek durumundayız. Detaylarını paylaşma noktasında değilim. Duyumlar bu yönde. Bunlar teyide muhtaç bilgilerdir" dedi. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 65'inci Hükümet'in 8'inci Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, bugün şehit haberleri gelen asker ve polislere Allah'tan rahmet dileyerek, "Bu hain saldırıları yapanlara bir kere daha açıkça millet, hükümet, ülke olarak kararlılığımızı ifade etmek istiyorum. Hangi açık, hain saldırının içerisinde olurlarsa olsunlar, Türkiye'nin terörle mücadeledeki azmi ve kararlılığına hiçbir şekilde zarar verilmeyecek. Veremeyecekler ve inşallah Türkiye en kısa zamanda milletin iradesiyle terörün üstesinden gelmesini başaracaktır" diye konuştu. 'BENZERİ KATLİAMLARIN OLMAMASINI TEMENNİ EDİYORUM' Srebrenitsa soykırımının 21'inci yıl dönümüyle ilgili konuşan Kurtulmuş, "Her yıl Avrupa'nın göbeğinde bütün Avrupa devletlerinin seyirci kalmış olduğu bu insanlık dışı, barbarca saldırı bir kez daha hatırlanıyor ve lanetleniyor. Bir kere daha Srebrenitsa'da şehit edilen, vefat eden 8 binin üzerindeki Boşnak kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bir daha böylesine büyük bir insani trajedinin bütün dünyanın vurdum duymaz şekilde izleyerek, tabiri caizse katliama destek olduğu bu büyük katliam benzeri katliamların olmamasını temenni ediyorum. Srebrenitsa sadece Boşnakların bir acısı değil, bütün insanlığın ortak acısıdır" ifadelerini kullandı. ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARI Ramazan Bayramı tatilinde yaşanan trafik kazalarına değinen Kurtulmuş, ölümlü trafik kazalarının sıfır noktasına indirilmesi için alınacak tedbirlerle bir seferberlik başlatılacağını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Aşağı yukarı 9 gün süren bu tatil sırasında ne yazık ki çok sayıda vatandaşımızın trafik kazalarında vefat ettiği acı haberlerini aldık. Ancak geçtiğimiz yılların trafik kazaları ortalamalarıyla kıyaslandığında, rakam vermeyi uygun bulmuyorum ama, ölümlü trafik kazalarında ciddi bir azalışın olduğunu görüyoruz. Bunda yolların kalitesinin yükseltilmiş olmasının, İçişleri Bakanlığımızın yol emniyetinin sağlanması için bayram öncesinde çıkardığı çok detaylı bir genelgenin ve bu genelgenin çok titizlikle uygulanmasının payı var. Ancak yine de çok büyük rakamdır. Çok sayıda vatandaşımız trafik kazalarında vefat etmiştir. Bunları Bakanlar Kurulu'muzda ele aldık. Türkiye'nin trafik kazalarında ölümlü trafik kazalarını sıfır noktasına indirecek bir kararlılığı ortaya koymak mecburiyeti var. Bu çerçevede alınacak tedbirler, bu tedbirlerin geliştirilmesiyle ilgili olarak da yoğun bir seferberliği başlatacağız. Kamu kurum ve kuruluşları bundan sonraki süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Ancak vatandaşlarımızın da hem kendilerini ve ailelerini korumak bakımından hem de diğer vatandaşlarımızın yol emniyetini korumak bakımından alınacak bu tedbirleri bir ulusal seferberlik mantığıyla yerine getirmelerinin de zorunlu olduğunu ifade etmek isterim." OSMAN GAZİ KÖPRÜSÜ'NDEN GÜNDE ORTALAMA 100 BİNİ AŞKIN GEÇİŞ Bayram tatili süresince Osman Gazi Köprüsü'nden günde ortalama 100 bini aşkın geçiş yapıldığını bildiren Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, "Bu 9 gün içerisinde ortalama günde 100 bini aşkın geçiş olmuştur Osman Gazi Köprüsü'nde. 9 günlük ortalamada yaklaşık 1 milyona yakındır. Bu Türkiye için önemlidir. Türkiye'nin gelişmesini göstermesi bakımından da önemlidir" dedi. 'BİRİLERİNİN TERÖRLE İSTEDİĞİ ŞEY TÜRKİYE'DE DUYGUSAL KOPUŞUN OLMASI' Bakanlar Kurulu toplantısında terörle mücadele operasyonları sonrası bölgede yapılacak çalışmaların ele alındığını kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birilerinin terörle birlikte istediği şey Türkiye'de duygusal kopuşun olmasıdır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar elde edemedikleri sonuç da budur. Çok şükür bu ülkenin insanları, doğuda batıda yaşayanlar, hiç kimse bir diğerini öteki olarak görmüyor. Hiç kimse bir diğerini düşmanlaştıracak, ötekileştirecek bir işin içerisinde olmuyor. Bu ülkenin Kürtleri de en az bu ülkenin Türkleri kadar bu ülkenin sahipleridirler. Duygusal kopuş inşallah olmuyor." 'İSTİHBARAT VE HABER KAYNAKLARI ÜZERİNDEN GELEN BİLGİLER VAR' Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'in öldürüldüğü yönündeki haberlerin sorulması üzerine şunları kaydetti: "Bahoz Erdal'ın öldürüldüğüne dair çeşitli kanallardan, haber kanallarından ve istihbarat kanallarından gelen bilgiler var. Ancak bu bilgiler henüz teyit edilmiş değildir. Biz resmi açıklamamızı bu bilgiler teyit edildikten sonra yapabilmek durumundayız. Şimdilik söyleyebileceğim bu. Detaylarını paylaşma noktasında değilim. Duyumlar bu yönde. İstihbarat ve haber kaynakları üzerinden gelen bilgiler vardır. Bunlar teyide muhtaç bilgilerdir." 'MISIR'DA DEMOKRASİYİ ÇÖPE ATAN DARBE REJİMİNİN YAPTIKLARINI GÖZDEN GEÇİRMESİ ŞART' Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye ve Mısır ilişkileri üzerinden Mısır'a bakanlar düzeyinde bir heyetin gidip gitmeyeceği sorulan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Şu anda henüz Mısır'la ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda Türkiye ile Mısır arasında resmi ya da gayri resmi hiçbir adım atılmış değildir. Türkiye halkıyla Mısır halkı kardeş iki halktır. Bizim Mısır halkına düşman olmamız, Mısır halkına soğuk davranmamız asla düşünülemez. Biz Mısır'da demokratik bir ilkeyi savunduk. Ne yazık ki Mısır'da demokratik olarak seçilmiş hükümet askeri darbeyle iş başından uzaklaştırıldı. Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkileri bozan gelişme, bu gelişmedir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri darbeciliğe karşı olduğu için Mısır'la olan ilişkisini askıya almıştır. Bu Türkiye'nin ne halk ne devlet ne hükümet olarak Türkiye'nin Mısır halkıyla düşmanlığı anlamına hatta Mısır halkıyla soğukluğu anlamına gelmez. Türkiye bir ilkeyi ortaya koymaktadır. Hala eski cumhurbaşkanı, seçilmiş cumhurbaşkanı Sayın Mursi başta olmak üzere çok sayıda insanın hapiste bulunması kabul edilebilir bir durum değildir. Tabi ki biz de Mısır'la ilişkilerimizin normalleşmesini isteriz ama bu ilişkilerin normalleşmesini isterken Mısır'la ilişkilerimizi anormal hala getiren, Mısır'daki demokrasiyi rafa kaldıran hatta Mısır'daki demokrasiyi çöpe atan bu askeri darbe rejiminin de yaptıklarını gözden geçirmesi şarttır. Dost bir ülkenin insanı olarak şu tavsiyede bulunuyoruz. Bu tür anti demokratik, baskıcı, 'Ben yaptım, oldu' zihniyetindeki uygulamalardan Mısır halkına da Mısır siyasetine de bir fayda gelmez. Mısır hükümetinin bütün bu yaptıklarını gözden geçirmesini, bu anlamda iyileştirme adımlarını atmasını, bunun sonucu olarak da Türkiye-Mısır ilişkilerinin iyileşmesini temenni ederiz." 'HER İKİ ÜLKENİN KENDİ YASAL SÜREÇLERİ İŞLİYOR' İsrail'le üzerinde uzlaşılan mutabakatla ilgili Meclis sürecinin ne zaman başlayacağı ve karşılıklı büyükelçilerin ne zaman atanacağı sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, "Her iki ülkenin kendi yasal süreçleri işliyor. Süreç kendi takvimi içerisinde işliyor. Onaylandıktan sonra Türkiye açısından İsrail anlaşması resmiyet kazanacaktır. Ondan sonra da büyükelçi atanması ve diğer normalleşme süreçleriyle ilgili adımlar atılacaktır. Bunlar teferruat. Dışişleri Bakanlığımız çalışmalarını yürütüyor" ifadelerini kullandı. 'ÇALIŞMA HENÜZ TAMAMLANMIŞ DEĞİL' Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık verilmesiyle ilgili ayrıntıların sorulması üzerine, İçişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Suriyeli kardeşlerimiz arasında çok sayıda hakikaten mesleki becerileri olan, bilgi birimleri olan, yüksek vasıflarla donanmış olan insanlar var. Bu vatandaşlık meselesinde de dosyalar bireysel olarak tekemmül ettikçe bunlarla ilgili kararlar İçişleri Bakanlığı tarafından veriliyor. Henüz İçişleri Bakanlığı'mız Suriyelilerin vatandaşlığı meselesiyle ilgili konuda çalışmalarını tamamlamış değildir. İçişleri Bakanlığı'mız teferruatlı bir şekilde bu konuyla ilgili çalışmaları sürdürüyor. Türkiye'ye faydalı olabilecek, teröre asla bulaşmamış ve Türkiye ile Suriye arasındaki köprüyü oluşturabilecek nitelikteki vatandaşların, nasıl Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilir Suriyeliler; bunlarla ilgili çalışma yapılıyor. Ancak bu çalışma henüz tamamlanmış, netleşmiş değildir." 'YASAL ALT YAPI BAKIMINDAN FARKLILIK VAR' İncirlik Üssü'nün Alman politikacılara açılmasıyla ilgili konuşan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, "İncirlik Üssü ile ilgili Almanlarla aramızdaki fark, her iki ülkenin yasal yaklaşımlarından kaynaklanan farktır. Bize göre İncirlik Üssü'nde neler olacağı askeri yetkililerin arasında olması gereken askeri bir konudur. Almanya tarafındaysa İncirlik Üssü'ne asker gönderip görmemek, giden askerlerin denetimi konularıysa tamamıyla Alman Parlamentosu'nun uhdesindedir. Herhangi bir üsdeki Alman askerinin bir türlü ziyaret edilmesi meselesi Almanya bakımından siyasi bir konudur. Yaklaşımda iki yasal alt yapı bakımından farklılık var. Bu farklılıklar dolayısıyla Alman heyetinin İncirlik'i ziyareti henüz mümkün olmamıştır. Görüşmeler devam ediyor. Belli bir noktaya gelindiği, uzlaşıldığı takdirde görüşmeler yapılır" diye konuştu. 'BİR İKİ PROVOKASYON DIŞINDA HİÇBİR TEPKİYLE KARŞILAŞILMADI' Konya'nın Beyşehir İlçesi'nde Suriyelilerle çıkan kavgada biri Suriyeli 2 kişinin bıçaklanarak, öldürüldüğü olayla ilgili görüşleri sorulan Kurtulmuş, "3 milyon insanın bir ülkede mülteci olarak kabul edilebilmesi o ülkedeki var olan kültürün ne kadar gerçekten seçkin bir kültür olduğunun açık göstergesidir. Öyle illerimiz var ki yüz binlerce Suriyeliyi barındırıyor. Allah'a çok şükür şimdiye kadar bir iki provokasyon dışında hiçbir tepkiyle karşılaşılmadı. Birilerini bunlar rahatsız edebilir. Konya'daki olay son derece vahimdir. Endişe verici bir olaydır ama bir kere daha söylüyorum ki bu tür şeyler lokal, birtakım provokasyonlarla da ortaya çıkabilir. Birileri bunları provoke edebilir. Suriyeli mülteciler ve diğer yabancılara karşı Türkiye'de de yabancı düşmanlığını ya da ırkçı birtakım refleksleri geliştirmek isteyenler olabilir ama asla başarılı olunacağını zannetmiyorum. Milletimizin uyanık olması, ferasetli davranması gerektiğini ifade ediyorum. Bunu da lokal bir hadise olarak değerlendirmek gerekir" açıklamasında bulundu. 'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EMRİNE AMADE OLMAYI SEÇEN BELEDİYELER VARSA GEREKLİ İŞLEMLER YAPILACAK' Mardin'deki jandarma karakoluna geçtiğimiz günlerde düzenlenen terör saldırısında Mazıdağı Belediyesi'nin kamyonunun kullanıldığı yönündeki haberlerle ilgili sorulan bir soruya Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şöyle yanıt verdi: "Belediyeler, yerel yönetimlerde halka hizmet sunsunlar diye kurulmuş olan kuruluşlardır. Maalesef terörle mücadelede birçok yerde görüldü ki bazı belediyeler kendisine oy veren seçmenlerine hizmet etmek yerine kendisine oy veren seçmenlerin hayatını dar edecek terör örgütüne destekleri tercih etmektedir. Kusura bakmasınlar. Vatandaşa hizmet değil, terör örgütünün emrine amade olmayı seçen belediyeler varsa onlarla ilgili gerekli işlemler yapılacaktır. Herhangi bir yerde belediyenin herhangi bir imkanıyla terör örgütüne destek olduğu tespit edilir, gerçekten teyit edilirse bunlarla ilgili düzenleme yapılacaktır. Gerekirse belediye başkanlarının görevden alınmasıyla ilgili yasal düzenleme de Temmuz ayı içerisinde TBMM'ye sevk edilecektir."