Ali RUHLUEL/LEFKOŞA/DHA - Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Ortak Açıklama için yapılan müzakereler sırasında, Kıbrıs Türk tarafının hidrokarbon konusunu gündeme getirmediğini, bu konuya ne sözlü ne yazılı önerilerinde yer verdiğini söyledi. Hidrokarbon paylaşımını görüşmeye hazır olduğunu da vurgulayan Anastasiadis, “Bir zaman Cennet olan ve Cehennem’e çevirdiğimiz bu ülkeyi yeniden Cennet’e çevirebiliriz” dedi. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Türk ve Kıbrıslı Türk basın mensupları için dün akşam bir basın toplantısı düzenledi. Anastasiadis basın toplantısında gazetecilere Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşlerini aktardı ve sorularını yanıtladı. “KABUL EDİLEMEZ STATÜKONUN SONA ERECEĞİ BİR YIL OLSUN” Sözlerine “Sizlerin ve Türk yurttaşlarımın yeni yılını kutluyorum” diyerek başlayan Anastasiadis, bu yılın, kabul edilemez statükonun sona ereceği bir yıl olmasını dilediğini söyledi. Rum yönetimi başkanlığına seçildiğinde ekonomik kriz içerisinde olan Güney Kıbrıs’ın iflas tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu hatırlatan Anastasiadis, 4 Temmuz 2013’te Andreas Mavroyannis’i Rum tarafının müzakerecisi, Kıbrıs Türk tarafının da aynı adımı atarak Kudret Özersay’ı müzakereci atamasıyla başlayan ve Türkiye’nin Navtex yayımladığı 3 Ekim 2014’e kadarki süreci kısaca özetledi. Anastasiadis, iki taraf arasında zorlu çabalarla 11 Şubat 2014’te Ortak Açıklama’ya varıldığını belirterek, bunun her iki toplumun da endişelerinin göz önüne alındığı bir temelde olduğunu, çözüm zeminini, istenilen çözümde dikkate alınması gereken uluslararası ve Avrupa temel ilke ve değerlerini net şekilde belirleyen bir anlaşma olduğunu söyledi. “OLASI HARİTALAR KONUSUNDA SAYGI GÖSTERDİK” Kıbrıs Türk liderliğinin olası haritaların sunumunun tepkiye yol açacağını düşündüğünü söyleyen Anastasiadis, kendilerinin de buna saygı gösterdiğini belirtti. “TÜRK TARAFI DAHA ÖNCE HİDROKARBON KONUSUNU GÜNDEME GETİRMEDİ” Nikos Anastasiadis, Ortak Açıklama için yapılan müzakereler sırasında, Kıbrıs Türk tarafının hidrokarbon konusunu gündeme getirmediğini, bu konuya ne sözlü ne yazılı önerilerinde yer verdiğini söyledi. Anastasiadis “Kıbrıslı Türk lider Navtex’in yayımlanmasının ardından ortaya koyduğu şartları 11 Şubat Ortak Açıklaması sonrasında yaptığı sözlü ve yazılı önerilerde gündeme getirmedi. Çünkü Türkiye de Kıbrıs Türk liderliği de Talat-Hristofyas anlaşması ve Eroğlu-Hristofyas görüş birliklerinde, Kıbrıslı Türklerin haklarının çözümden sonra tamamen tesis edilmiş olduğunu biliyordu” dedi. “ÖZLÜ MÜZAKERELERE KISA BİR SÜRE KALA BÜYÜK BİR KRİZ BAŞLATILDI” Özlü müzakerelerin başlamasına çok kısa bir süre kala Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’ne yönelik NAVTEX yayınlayarak Barbaros ve savaş gemilerini gönderdiğini anlatan Anastasiadis bunun egemenlik haklarının olduğu gibi uluslar arası hukuk kurallarının ihlali olduğunu söyledi. Anastasiadis “Özlü müzakerelerin başlamasından önce büyük bir kriz başlatıldı” dedi. Anastasiadis, “Diyaloğun karşılıklı saygı, savaş gemileri ve tehditlerden uzak başlaması yönündeki çabamda uzlaşılanları kabul ettiğim açıklamamı ve Eroğlu-Hristofyas görüş birliğinde var olan açıkta kalmış konuların görüşülmesi ve anlaşmaya varılması önerimi neden görmezden geliyorlar? Kıbrıslı Rumların, iki devleti gündeme getirecek B planından duyduğu endişeleri neden görmezden geliyorlar?” diye sordu. “KIBRIS HALKLARI DAHA İYİYE LAYIKTIR” 40 yılın çok uzun bir süre olduğunu söyleyen Anastasiadis Kıbrıs halklarının daha iyiye layık olduğunu söyledi ve “çözümsüzlüğün kimsenin yararına olmadığı kabul edilmelidir” dedi. “Çözüm komşularımıza olduğu gibi uluslar arası yarar sağlayacaktır” diyen Anastasiadis “bunu borcum olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. “TEK PLAN, KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN FEDERASYONA DÖNÜŞMESİ” “En üst vizyonum ve yükümlülüğüm Kıbrıslıları, özellikle de yeni nesli bölünmüş bir vatanda yaşamak zorunluluğundan kurtarmaktır” diyen Anastasiadis, şöyle devam etti: “HER İKİ TARAFIN DA ENDİŞE VE HASSASİYETLERİNİ DİKKATE ALACAK BİR ÇÖZÜM” “Bana göre bunun için tek plan vardır: Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe sahip, tek egemenliği, tek uluslararası meşru temsiliyeti ve tek vatandaşlığı olan bir federasyona dönüşmesi. Avrupa müktesebatına uygun, kazananı ve kaybedeni olmayacak, her iki tarafın da endişe ve hassasiyetlerini dikkate alacak bir çözüm.” “KIBRIS ORTAK EVİMİZ VE ORTAK GELECEĞİMİZDİR” Yenilen ve yenenin olmayacağı bir çözüm hedefinde olduğunu be bundan uzaklaşmadığını söyleyen Anastasiadis bu yönde çalışacağına da vurgu yaptı. Nikos Anastasiadis, “Kıbrıs ortak evimiz ve ortak geleceğimizdir. Bu nedenle Kıbrıs Türk ve Türk liderliklerini bu vizyonu paylaşmaya ve Kıbrıs’ı gerçekten hak ettiği hale, çağdaş bir Avrupa devletine dönüştürmeye çağırıyorum” dedi. “DOĞAL ZENGİNLİK DEVLETE AİTTİR” “Maksadının, çıkmazı aşmak ve diyaloğa yeniden başlamak olduğunu” da söyleyen Anstasiadis şöyle devam etti: “Doğal zenginlik devlete aittir. Çözümden sonra iki bölgeli iki toplumlu devlete ait olacak. Milli zenginliği yönetme yetkisi, Kıbrıslı Türklerin de katılacağı ve söz sahibi olacağı merkezi hükümette olacak. Talat-Hristofyas anlaşması ve Eroğlu-Hristofyas görüş birliğinde açıkta kalmış konuların, yani bazı detayların, Kıbrıslı Türklerin de toprak düzenlemeleriyle ilgili haritaları sunacakları zaman görüşmek niyetindeyim. Yani Kıbrıs Türk liderliğinin çoğu kez tehdit ettiği gibi iki devlet değil tek devlet çözümü belirginleştiğinde… Önerim şudur ki, karşılıklı saygı, savaş gemileri veya tehditlerden uzak diyaloğa başlayalım ki Kıbrıs sorununda kısa zamanda -gerek bizim gerek Kıbrıslı Türklerin endişelerine cevap verecek- çözüme ulaşalım.” “ANNAN PLANI REFERANDUMU’NDA STATÜKONUN SONA ERMESİ İÇİN ‘EVET’ DEDİM” Annan Planı Referandumu’na “evet” dediği için pişman olup olmadığı sorulan Anastasiadis, “asla pişman değilim, statükonun sona ermesi için evet dedim” yanıtını verdi. Hiç pişman olmadığını ancak Rum halkının ezici çoğunluğunun planı reddettiğinin de görmezden gelinemeyeceğini anlatan Anastasiadis, “Bir diyalog ile iki toplumun haklarına ve yükümlülüklerine karşılıklı saygı gösterilerek barışı, hakları, siyasi eşitliği güvence altına alacak çağdaş bir devlet kurmamıza olanak tanıyacak bir çözümde uzlaşabiliriz” dedi. “KIBRISLI TÜRKLER İKİNCİ SINIF VATANDAŞ OLMADIĞINI HİSSEDECEK” Bulunacak olan çözümde Kıbrıslı Türklerin kendilerinin ikinci sınıf vatandaş olmadığını hissedeceğine de vurgu yaptı. “HİDROKARBON PAYLAŞIMINI GÖRÜŞMEYE HAZIRIM” Anastasiadis hidrokarbon paylaşımını görüşmeye hazır olduğunu da vurguladı. Anastasiadis şöyle devam etti: “Ortak Açıklama’da da açıkça belirtiliyor ki çözümü dayandıracağımız zemin, Kıbrıslı Türklerin de Avrupa’dan izlendiğimizi ve hiçbir vatandaşın öteki karşısında daha aşağıda olmadığını bilmeleri için Avrupa normlarını göz ardı etmeyecek. Kıbrıs sorununa en kısa zamanda karşılıklı anlayışa dayalı bir çözüm bulma kararlılığındaki tutumum budur.” “EİDE’YE GÜVENİYORUM” BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye güvendiğine de vurgu yapan Anastasiadis ayrıca BM’nin de çabalarıyla tehditlerin sona ermesi ve kısa zamanda diyaloğa başlanması arzusunu dile getirdi. “SORUMLULUK BANA AİT DEĞİL...” Türkiye’nin birinci ve ikinci Navtex’leri arasındaki bir haftalık dönemde, daha önce aldığı müzakereler askıya alma kararını bırakıp masaya dönme olanağı olup olmadığı sorulan Anastasiadis, “Mesele Navtex süresinin bitip bitmemesi değildi, Barbaros oradaydı ve her an araştırmalarına yeniden başlayabilirdi. Aradaki bir haftalık sürede BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı ile istişare ettikten sonra yaptığım net açıklamalarda, Eroğlu – Hristofyas görüş birliğinde ve açıkta kalmış olabilecek detayları tek devlete doğru gittiğimiz belirginleştiğinde görüşmek niyetinde olduğumu söyledim. Açıklamama rağmen Navtex yayımlandı. Sorumluluk bana ait değil” dedi. Afrodit’te bulunan doğalgazın elektrik üretiminde kullanımı ve üretilecek elektriğin Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine ihraç edilmesi olasılığıyla ilgili düşünceleri sorulan Anastasiadis, ENI tarafından yapılan araştırmalarda o ölçüde doğalgaz bulunması halinde doğalgaz sıvılaştırma terminali inşa etme planlarını hayata geçireceklerini ve Kıbrıs sorunu çözülürse doğalgazın Türkiye’ye nakledilmesi veya ülkenin çıkarına olacak diğer girişimlere birlikte karar vermede hiçbir sorunları olmayacağını söyledi. “HANGİ SİYASİ LİDER SAVAŞ GEMİLERİNİN TEHDİDİ ALTINDA MÜZAKEREYE OTURUR” Müzakerelere geri dönme şartları sorulduğunda, birinci önceliğinin Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu söyleyen Anastasiadis, “Hangi siyasi lider savaş gemilerinin tehdidi altında ve hakları tanınmadan müzakereye oturur ki?” dedi ve bu şartlar altında diyaloğa oturması halinde müdahale hakkını tanımış olacağını söyledi. Anastasiadis, karşılıklı saygı çerçevesinde çözüm yönünde çalışma kararlılığında olduğunu yineledi. “BANA HİDROKARBONLARLA İLGİLİ ORTAK KOMİTE KURULMASI ÖNERİSİ YAPILMADI” Rum lider, Kıbrıs Türk tarafının 2011’de sunduğu hidrokarbonlarla ilgili ortak komite kurulması önerisi hatırlatıldığında, böyle bir şeyin bilgisinde olmadığını, Kıbrıs Türk tarafının ne sözlü ne de yazılı önerilerinde böyle bir şey bulunmadığını savundu. “TÜRKİYE’NİN TAVRINI GÖZDEN GEÇİRECEĞİNİ UMMAK İSTİYORUM” Türkiye’nin Navtex’ine karşı kararlaştırılan 10 hukuki ve siyasi önlem hatırlatılarak Total’a 7 ve 8 numaralı parselde sismik araştırma yapma hakkı tanımalarının bu kapsamda mı olduğu sorulduğunda Anastasiadis, “Kıbrıs Rum tarafının tutumunun bu kadar netleştirilmesinden sonra Türkiye’nin tavrını gözden geçireceğini ummak istiyorum” dedi, şunları ekledi: “BU DURUM SÜRERSE TEDBİR ALMAK ZORUNDA KALACAĞIZ” “5 Ocak açıklamasının tamamen anlaşılmadığını kabul ediyorum. Niyetimin Kıbrıslı Türklerin haklarını da güvenceye almak olduğunu, hiçbir şüphe kalmasın diye defalarca tekrarlarım. Şu anda Jeostratejik Araştırmalar Konseyi’nin kastettiğiniz gibi tedbir önerisi olduğunu zannetmiyorum. Ancak yasadışı durum sürerse tedbirler incelenecek ve gerekli önlemler alınacak. Buna gerek kalmayacağını ummak istiyorum.” “YUNANİSTAN EĞER TÜRKİYE’NİN YAPTIĞI GİBİ FAALİYETLERDE BULUNSAYDI?” Anastasiadis karşılıklı empati vurgusu yaparak, “Yunanistan eğer Türkiye’nin yaptığı gibi faaliyetlerde bulunsaydı, Kıbrıslı Türkler kendilerini nasıl hissederlerdi?” diye sordu. “ELEŞTİRİLERE RAĞMEN KARARLILIĞIM SÜRÜYOR” Anastasiadis, iç politikada siyasi partilerle bazı fikir ayrılıklarıyla karşı karşıya kalmasına ve eleştirilere rağmen Kıbrıs konusunun çözümü yönünde attığı adımlarda kararlılığının sürdüğünü yineledi. “SAĞLIĞIM YERİNDE VE DİYALOĞA DÖNMEYE HAZIRIM” Sağlığının yerinde ve diyaloğa dönmeye hazır olduğunu söyleyen Anastasiadis’e Kıbrıs’ın Kuzeyi’nde Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili görüşleri de soruldu. “SEÇİLECEK OLAN LİDERLE MASAYA OTURUP ÇÖZÜM İÇİN ÇALIŞACAĞIM” Buna kendisinin karışmasının söz konusu olamayacağını söyleyen Anastasiadis, Kıbrıslı Türklerin kendilerinin buna karar vereceğini belirterek seçilecek olan liderle en kısa zamanda masaya oturup çözüm için çalışacağını ifade etti. “BU BİZİM GERİ ADIMIMIZ GİBİ DEĞERLENDİRİLEBİLİR” Anastasaidis, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’nin sadece Rumlar için değil Türkler için kurulduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın iki toplumun da haklarını belirlediğini söyledi. Anastasiadis, “Bu devletin dönüşümünden söz ediyoruz, yani üniter devletten federasyona dönüşümden. Bu bizim geri adımımız gibi değerlendirilebilir” dedi. İki toplumdan da gençlerin gerek ekonomik sıkıntılar gerekse çözümsüzlük nedeniyle göç ettiği anımsatılarak bu yönde vermek istediği mesaj ve diyaloğun başlamasının mümkün olması durumunda bu yıl içerisinde bir ilerleme sağlanacağına inancının ne olduğu sorulan Anastasiadis “dileğim ve çabam bu yöndedir, vizyonum budur” dedi. “BU ÜLKEYİ YENİDEN CENNET’E ÇEVİREBİLİRİZ” Çözümün gençler için gerekli koşulları yaratacağına vurgu yapan Anastasiadis, birlikte işbirliğiyle ilerleme sağlanabileceğini söyledi. İki toplumun gençlerinin mesafeli olduğuna da dikkat çeken Anastasiadis, “bir zaman Cennet olan ve Cehennem’e çevirdiğimizi bu ülkeyi yeniden Cennet’e çevirebiliriz” dedi. “40 YIL ÇOK UZUN BİR SÜRE, YAZIKTIR” “Karşınızda barış için çalışmakta kararlı bir lider var” diyen Anastasiadis, “tangoyu oynamak için de 2 kişiye ihtiyaç var… Kararlılıkla hareket ettim, 40 yıl çok uzun bir süre, yazıktır bu ülkenin bölünmüş olmasına” ifadelerini kullandı. Çözümün Türkiye’nin de yararına olacağını yineleyen Anastasiadis, “Ben hazırım, yeter ki iyi niyet olsun” dedi.