Gülseli KENARLI - Taner YENER/İSTANBUL, (DHA) Turkcell'in 4. kez düzenlediği 'Türkiye'yi Büyüten Kadınlar Buluşması' gerçekleştirildi. Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Kadın yöneticilerin olduğu yapılarda sezgilerin çok daha kuvvetli olduğunu gözlemledim. Ben iş hayatında çok sesliliğe ve çeşitliliğe çok inanıyor ve yönetici olarak bu farklı, ancak bütünleyici özellikleri değerlendirerek çok daha fayda yaratılabileceğine inanıyorum" dedi. Toplantının açılış konuşmalarını Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yaptı. Filli Boya'nın CEO'su Gözde Akpınar'ın da katılımcılar arasında olduğu toplantının açılışında Candan Erçetin sahne aldı. Şarkılarını salonda bulunan kadınlarla birlikte söyleyen Erçetin büyük alkış aldı. Erçetin konserinin ardından programın moderatörlüğünü üstlenen Cüneyt Özdemir ile selfi çektirdi. Selen Kocabaş, programda Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan'ı için 'Simsiyah' reklamlarını düzenleyen Filli Boya CEO'su Gözde Akpınar'a plaket verdi. ARZUHAN DOĞAN YALÇINDAĞ : KADIN YÖNETİCİLERİN OLDUĞU YAPILARDA SEZGİLERİN ÇOK DAHA KUVVETLİ OLDUĞUNU GÖZLEMLEDİM. Programda bir konuşma yapan, Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, bir insanı değerlendirirken formasyonu, eğitimi, geçmişi, kişiliği olarak değerlendirmek gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Ama ben cinsiyetin de burada bir fark yarattığını düşünüyorum. Şimdiye kadar iş hayatında ve yöneticilik sürecinde gördüğüm; kadınlar konuları daha derinlemesine analiz etmek istiyorlar. Erkekler ise daha pratikler. Kadınlar toplum içinde var olma mücadeleleri, üstlendikleri sorumluluk ve roller nedeniyle karmaşık yapıları yönetme konusunda doğal bir yeteneğe sahipler. Bunun yanında erkeklere göre çok daha duygusalız. Kadın yöneticilerin olduğu yapılarda sezgilerin çok daha kuvvetli olduğunu gözlemledim. Ben iş hayatında çok sesliliğe ve çeşitliliğe çok inanıyor ve yönetici olarak bu farklı ancak bütünleyici özellikleri değerlendirerek çok daha fayda yaratılabileceğine inanıyorum." "HER ROL MODELİN SORUMLULUĞU ÇOK BÜYÜK" Arzuhan Doğan Yalçındağ, herkesin sosyal normlar ile çevrili olduğunu, bu sosyal normları değiştiremezsek, zihinsel devrimi yapamazsak kadının ekonomideki ağırlığını artırmanın çok zor olduğunu belirtti. Yalçındağ, sosyal normların kadının statüsünü etkilediğine dikkat çekerek, şunları söyledi: "Rol modeller, STK'lar, hükümet ve her bir birey bu alanda el ele verirse aynı yöne bakıp kadını önce insan olarak görürse yol alabiliriz. Her rol modelin sorumluluğu çok büyük. Her bireyin bu alanda bir faaliyette bulunması değişimin anahtarı olacaktır. Sadece istatistiklerde dile getirilen sayıları, raporlarda yer alan gerçekleri bilmek ve söylemek anlatmak yetmiyor. Örnek olmak ta gerekiyor. Mevcut tabloyu değiştirmek ancak toplumların zihinlerinin değişimi ile mümkün olabilir. Paradigmalarımızı bir kenara bırakıp zihinsel değişimi gerçekleştirirsek toplumsal dönüşüm de beraberinde gelecek.Bu açıdan sokağa çıkan kadınları tüm dünyada, aktivistleri, konuya dikkat çekmek için yapılan aktivite ve protestoları destekliyorum. Haklarımıza sahip çıkmalıyız. Zaten bu demokrasinin vaz geçilmez bir unsuru değil mi? Dünyanın ve ülkemizin kadın-erkek eşitliği konusunu aşacağına inanıyorum; sadece yılmadan umudumuzu kesmeden çalışmamız gerekiyor; bu da bizim tarihimizin biz insanlara yüklediği misyon. Sadece kadınlara değil tüm insanlığa yüklediği bir misyon.. Sorumluluğumuz büyük ancak bu büyük sorumluluğu taşıyacak kadar da güçlü yaratıldık.. Yüreğimiz güçlü. Güçlü olduğumuza etki alanımızın genişliğine önce kendimiz inanalım.." "GRUBUMUZDA ORAN YÜZDE 44. MEMNUNİYETLE SÖYLÜYORUM Kİ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE" Son yıllarda kadın istihdamında artış yaşanmasına karşın, gelinen noktanın hala arzu edilenin çok gerisinde bulunduğunu dile getiren Yalçındağ, "Ayrıca rakamlar son yıllarda daha çok kadının çalışma hayatına girdiğini gösterse de, kadın istihdamının sadece üçte ikisinin gerçek anlamda ve fiilen iş hayatında bulunan kadınlardan oluştuğunu gösteriyor. Kendi çalıştığım sektöre bu açıdan baktığımda, aslında medyadaki tablo dünyanın diğer ülkelerinde pek de farklı değil. Televizyon grubunda çalışan kadın oranı ve yönetim kadrosuna sahip olduğu oran yüzde 44. Memnuniyetle söylüyorum ki Türkiye ortalamasının üzerinde" dedi. "FARKINDA OLALIM, FARKINDALIK YARATALIM" Arzuhan Doğan Yalçındağ, medya ve insan, medya ve kadın arasında ki etkileşimin çift taraflı olduğunu, bu etkileşimin yapıcı yönlendirmek ve yönetmek, bu sektördeki tüm paydaşların sorumluluğunda bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizlerin sorumluluğu. Bizler doğru iletişimle, kadını hem rencide etmeden, bunun yanı sırada gerçekleri göz ardı etmeden ince bir çizgi üzerinde iletişim yapmaya çalışıyoruz. Özgecan ile yaşadıklarımız, pek çok yaşananı gün ışığına çıkardı. Sosyal medyadan tanıdığımız, tanımadığımız ne çok kadın taciz yaşamış. İçinde saklamış, yalnız aşmaya çalışmış yaşadıklarını. Oysa ki yalnız değiller yalnız kalmamalılar. 'Tek başına ne yapabilir' diye kenarda seyirci olmayalım. Farkında olalım, farkındalık yaratalım. Değişim için buna ihtiyacımız var." "TÜM TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİNİ HAREKETE GEÇİRMEK İÇİN BİR ÇABA İÇİNDEYİZ" Arzuhan Doğan Yalçındağ konuşmasının ardından salonda bulunan kadınların sorularını yanıtladı. Yalçındağ, "Şirketinizin kadınlara yönelik ne projeleri var" şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi, "Özgecan olayından sonra hepimiz, tüm ülke gibi biz de çok daha duyarlı olduk. Ama ondan önce de kadınla ilgili haberlerde, hem haber içeriklerinde, hem haber sayısının artırılmasında zaten bir farkındalık vardı. Dünya ortalamasında sadece yüzde 21 oranında haberlerde kadına yer veriliyor. Dolayısıyla böyle bir farkındalığımız vardı. Grup olarak projelerimiz var. Kardeşlerimle beraber yürüttüğümüz 'Baba beni okula gönder' projesi var. Onlarca yurt yapıldı Türkiye'de, kız yurdu yapıldı. Birçok kız çocuğuna okuma imkanı verildi projeyle. 'Aile İçi Şiddete Son Projesi' var uzun süredir süre gelen, Hürriyet'in önderlik ettiği. Şimdi görüyorum ki 'Aile İçi Şiddete Son' ve “Baba Beni Okula Gönderö projeleri tüm Türkiye'ye mal olmuş. 'Haklı Kadın Platformu' var. Kadın konularında grup olarak hem kendi potansiyelimizi ortaya koyuyor hem de tüm Türkiye'nin potansiyelini harekete geçirmek için bir çaba içindeyiz." "ARTIK KAS GÜCÜ BİTTİ. ARTIK KASA GÜCÜ DE BİTTİ" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de yaptığı konuşmada yeni dünya düzeninde "yeni yöneticilik" ve "yeni liderlik" konusunun tartışıldığına dikkat çekerek, "Artık kas gücü bitti. Artık kasa gücü de bitti. Artık kafa gücü ve o da bizde var. Bu kafa gücünü çok iyi bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Böyle baktığınız zaman eğitim ve sağlığını tamamlayan kız çocuğu birey olarak artık kendi hayatını planlayabiliyor, bir vatandaş olarak kendi ailesinden bağımsız olarak ne okuması gerektiğini, nasıl işe girmesi gerektiğine karar veriyor, bu gücü elde ediyor. Bizim iki basamak, eğitim ve sağlık olmazsa olmazımız. Mutlaka fırsat eşitliği ve pozitif ayrımcılıkla bunu başarmamız gerekiyor" dedi.