Tuba ATAV/ANKARA, (DHA) - İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, "İstanbul özelinde yaptığımız, kimseyi geldiği ülkeye göndermek değildir; sadece İstanbul'da yığılmanın önüne geçebilmek için göçmenlerin kaydoldukları şehirlerde ikametini temin etmeye çalışmaktır. Önümüzdeki süreçte, iftira ve yalanlara fırsat bırakmamayı hedefliyoruz. Allah göstermesin; sokak eylemi çıkması, linç girişimi olması, bizim korkulu rüyamızdır" dedi. İçişleri Bakanı Soylu, dün akşam, medyanın Ankara temsilcileriyle düzenlenen 'Göç Buluşması'nda hem göç politikalarına yönelik eleştirilere yanıt verdi hem de son döneme ait rakamları açıkladı. Toplantıda İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı, Göç İdaresi Başkanı Abdullah Ayaz, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ve Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir de hazır bulundu. 'TÜRKİYE, DALGANIN VURDUĞU İLK SAHİL' Türkiye'de geçici koruma statüsünde 3 milyon 639 bin 284 Suriyelinin olduğunu açıklayan Bakan Soylu, ‘"Türkiye, coğrafi konum itibarıyla dalganın vurduğu ilk sahil gibi; ancak biz burada kaya olmak istemedik yani çarpıp, geri dönsünler, tercihini kullanmadık. Bizim bu noktadaki çizgimiz ve duruşumuz nettir. Biz bu meseleye ensar- muhacir anlayışıyla yaklaştık halen de bu bakışımızı sürdürüyoruz ve şunun bilinmesini isterim ki Türkiye’nin göç yönetimi politikasının ana eksenini, ensar- muhacir anlayışımız oluşturmaktadır ve bizim buradan herhangi bir şekilde sarfınazar etmemiz söz konusu değildir" diye konuştu.  'BU ALANDA İFTİRA ÜRETMEK ÇOK TEHLİKELİ' İstanbul özelinde yapılanın, kimseyi geldiği ülkeye göndermek olmadığına değinen Bakan Soylu, "İstanbul özelinde yaptığımız, kimseyi geldiği ülkeye göndermek değildir. Sadece İstanbul'da bir yığılmanın önüne geçebilmek için göçmenlerin kayıt oldukları şehirlerde ikametini temin etmeye çalışmaktır ki bu da zaten olması gereken bir şeydir. Önümüzdeki süreçte, iftira ve yalanlara fırsat bırakmamayı hedefliyoruz; çünkü bu alanda iftira üretmek çok tehlikelidir. Allah göstermesin, bir sokak eylemi çıkması, bir linç girişimi olması, bizim korkulu rüyamızdır" dedi.  'TOPLUMLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK KİMSEYE BİR ŞEY KAZANDIRMAZ' Türkiye'nin istikrar mücadelesi verdiğini, terörle mücadelede başarılı olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Ancak bunun karşısında dünyada da istikrarsızlığa sebep olduğu bilinen hassas bir konu olan göç üzerinden sarsılmaya çalışılıyor. Fitneye müsait, insanların birbirine düşmesine müsait olan bir konu ve burası kolaylıkla istismar ediliyor. Bu son dönemdeki yalan ve iftira politikası sadece göç politikamızı hedef almıyor. Özellikle sınırlarımızın ötesinde yürüttüğümüz terör operasyonlarını hedef alıyor. Garip bir şekilde dün Suriyelileri almamızı eleştirenler, bugün geri göndermiyor olmamıza rağmen bu alanda bir algı oluşturmaya çalışıyor. Toplumları birbirine düşürmek kimseye bir şey kazandırmaz ve günlük siyasi pozisyonlar için alınabilecek bir risk değildir" diye konuştu.  'RAMAZAN BAYRAMI'NDA GİDEN 36 BİN KİŞİ GERİ DÖNMEDİ' Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Suriyelilerin ülkelerine gitmesine izin verilmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Soylu, "Kızıyorlar, 'Bayramda bunlara serbesti niye sağlıyorsunuz, niye gidiyorlar?' diye. 'Biz arayı açalım. Gidebilen gitsin, orayı görsün. Kalmak isteyen orada kalsın' dedik ve bu politika tuttu. Son Ramazan Bayramı'nda giden 36 bin kişi geri dönmedi yine son Ramazan Bayramı'nda gidenlerin 35 bini İdlib'e gitti. Kurban Bayramı için de şu ana kadar 20 binin üzerinde bir çıkış sağlandı" dedi. Türkiye'nin kapsamlı ve işleyen göç politikası olduğunu kaydeden Bakan Soylu, Suriyeliler ile ilgili ilk adımın, kayıt altına alınmaları olduğuna değinip, "Ülkemizdeki tüm Suriyelilerin biyometrik bilgileri mevcuttur ve bu bilgiler güvenlik birimleriyle paylaşılmaktadır. 2 yıllık çalışma sonucu tüm veriler de güncellenmiştir" diye konuştu.  'AVRUPA'YA GEÇİŞE İZİN VERSEK GÖÇ TRANSFERİ MERKEZİ OLURUZ' Bakan Soylu, deniz yoluyla yasa dışı göçle çok iyi mücadele edildiğini belirterek, şunları söyledi: "Bize bazen diyorlar, 'Ya bırakın Avrupa'ya geçsinler'. Ben de geçmesini istiyorum. Peki, Avrupa'ya geçerlerse ne olacak biliyor musunuz? Eğer ben bunu kontrol edemezsem Türkiye hiç kimsenin yönetemeyeceği göç transfer merkezi haline gelecek. Daha fazlası gelecek. İsterseniz 1 günde 30- 35 bin kişi geçebilir İzmir'den. İzmir'i bırakalım, bakın bakalım ne oluyor." "Göç konusunda ciddi bilgi kirliliği ve iftira furyasıyla karşı karşıyayız" diyen Bakan Soylu, bir kez daha Suriyelilerin devletten maaş aldığı, hastanelerde öncelikli bakıldığı, Suriyeli öğrencilere devletten 1200 TL burs verildiği, TOKİ'den bedava ev verildiği, üniversitelere sınavsız kabul edildiği, araçlarında Motorlu Taşıtlar Vergisi'nden (MTV) muaf oldukları, devlet memurluğuna alındığı, özellikle seçim dönemlerinde gelişigüzel vatandaş yapıldığı gibi pek çok iddianın da asılsız olduğunun altını çizdi. Bakan Soylu, "Türkiye'nin ve dünyanın bugün maruz kaldığı kitlesel göç hareketi ve düzensiz göç probleminin belirleyicisi ekonomi değil, oluşturulan terör ve şiddet ortamıdır. Eğer biz bu göçü ekonomik beklentilere bağlarsak o zaman vicdanımızla davranma yetimizi kaybederiz" diye konuştu. Suriye'de yaşanabilir ortam sağlandığında, Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 65- 70'inin ülkelerine döneceğini dile getiren Bakan Soylu, 45 bin 280'i çocuk olmak üzere toplam 92 bin 280 Suriyelinin Türk vatandaşlığı aldığını söyledi. KAÇAK GÖÇMEN- FETÖ İLİŞKİSİ Bakan Soylu, istihbarat birimleri tarafından yapılan analizler sonucu Suriyelilere karşı geliştirilmek istenen tepkiyi körükleyenlerin FETÖ ile ilişkili olduklarının ortaya çıktığını söyleyerek, "Twitter'daki FETÖ hesaplarının tamamı bu meselenin tahrikinde birebir pozisyon almıştır" dedi. Yasa dışı göçmen kaçakçılığı ile de FETÖ'nün ilişkisi olduğunu anlatan İçişleri Bakanı Soylu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan FETÖ üyelerinin bu göçmen hatlarını kullandıklarını kaydetti.