Serpil KIRKESER/İSTANBUL (DHA) KADIKÖY'de çöp konteynerinde bulunan iki bacakla ortaya çıkan vahşi cinayete ilişkin hakkında dava açılan 4 tutuklu sanık ikinci kez hakim karşısına çıktı. Öz amcasını silahla ateş ederek öldüren, bıçakla parçalara ayıran ve ceset parçalarını farklı yerlere atan sanık Fahrettin Öztürk, amcasını nasıl öldürdüğünü ayrıntılı olarak anlattı. Diğer sanıkların olaya bir iştirakinin söz konusu olmadığını savundu. Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'nın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. Öldürülen Rıfat Rıza Öztürk'ün eşi Meryem Öztürk davanın ardından yaptığı açıklamada 2 sanığın tahliye edilmesine tepki göstererek, "Dışarıya çıkarsa bunlar önüne gelen herkesi kesebilirler. Para içinde her şey içinde yapabilirler. İstanbul'un her yerine dağıttılar benim eşimin parçalarını çöp gibi. Bu kadar vahşice bir cinayette kolayca bırakılmaması lazım sanıkların tekrar tutuklansınlar" dedi. SANIK İLK KEZ KONUŞTU Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Fatih Demir, Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ve Turgut Kundakçı hazır bulundu. Sanık Fahrettin Öztürk ilk kez yaptığı savunmasında olay günü amcası ile iş yerinde yalnız kaldığını belirterek "Şahıs (amca) ile ikimiz kalmıştık. Şahsa ne zaman çıkacağımızı sordum. 'İşlerim var halledeyim çıkarız' dedi. Bir süre sonra bilgisayar başında olduğunu görünce 'Ezan okundu namazını kıl çıkalım' dedim. 'Tamam' hallederiz diye cevap verdi. Ben üst kata çıktım şahıs hala oyalanıyordu. Bilgisayarda 2-3 yıldır başka kadınlar ile mesajlaşıyordu. Ben 'Senin işin bu mu?' diye sordum. 'Sana ne ağzını kapat bu konuda' dedi. Ben o oyalanırken çıkarım en fazla yarın bağırır çağırır diye düşündüm ve üst kattan anahtarım ile telefonumu almaya gittim. Ayrıca silah çekmecedeydi. O herkes iş yerinden ayrıldıktan sonra çalışanların çekmecelerini, bilgisayarlarını kurcalıyordu. Ben de 'Çekmeceye bakıp silahı görür' diye yanıma aldım. Aşağıya indim kapıya yönelecekken 'Nereye gidiyorsun beklesene' dedi. Ben de Nelerle uğraşıyorsun! diye sitem ettim. Bana 'Bunları kimseden duymayacağım, canını yakarım' dedi. Despot tavırlarına alıştık artık. Olay günü 'Bana vururum, kırarım' dedi. Aldırış etmedim. Dışarıya yöneldiğim sırada demir parçalarından bir tanesi alıp üzerime yürüdü. Tepki vermedim. Dışarıya çıkacağım sırada hışımla üzerime doğru tekrar demirle geldi. Bu sırada ben silahı çıkardım. Ben silahı kurusıkı silah sanıyordum. Silahı çıkarınca maktul tuvalete doğru döndü, anneme küfür etti. Kaçmaya devam etti. Bu arada bir ses duydum ve maktulün düştüğünü tahmin ettim. Ardından gittiğimde ayaktaydı ve bana doğru sırtı dönük duruyordu, ben silahı havaya doğru tutarak 2 el ateş ettim" dedi. "CESEDİ PARÇALAMANIN DAHA KOLAY OLACAĞI AKLIMA GELDİ" Öztürk savunmasına şöyle devam etti: "Başına hedef almamıştım, herhalde eğildi. Bir an duraksadım. Kafasındaki izleri görünce ne yapacağımı şaşırdım. Nabzını kontrol ettim. Öldüğünü fark edince yanına çöktüm. O an konuşmak istedim. Araca bindim. 1-2 tur attım. Konuştuğumda tepki vermeyecek biri olarak Ferhat aklıma geldi. Ferhat'ı aradım, 'Yanıma gelir misin?' dedim, 'Geliyorum' dedi. 'Ne yapayım' diye düşündüm. Artık olan olmuş maktulü oynatmaya çalıştım ancak vücudu ağır geldi. Korkuyla cesedi kaybetmek istedim. Parçalamanın daha kolay olacağı gibi bir düşünce aklıma geldi" diye konuştu. AMCASINI NASIL PARÇALADIĞINI AYRINTILI OLARAK ANLATTI Mutfaktan bıçak aldığını anlatan Öztürk amcasını nasıl parçaladığını duruşma salonunda ayrıntılı olarak anlatarak şunları söyledi: "Ferhat geldi. Onu arabayla aldım. 'Ferhat ne oldu?' diye sordu ben de beni takip etmesini söyledim. Bu sırada ben cesedin başını henüz tamamen kesmemiştim yarım kesili vaziyetteydi. Bavulu daha sonra da cesedi gösterdim. İlk başta dondu kaldı. Ben bunu görünce kaldığım yerden devam etmeye başladım. Başını gövdeden ayırdım. Vücudu çekçekli bavula koydum. Elbiseleri, kimliği, anahtarı bir çuvala onu da başka bir poşete koydum. Ferhat'tan kapıyı açması istedim. Poşetleri araca koydum. Ferhat bu sırada hiçbir şeye yardımcı olmadı. Valizi kapattıktan sonra arabaya koydum. Daha sonra bir fırça alıp olay yerinin olduğu fayansları sildim. Ferhat yanıma geldi 'Hadi yanıma bin gidiyoruz' dedim. Yola çıktık. Ferhat bana sadece neden yaptığımı sordu. Ben de 'Bana vurmaya çalıştı, kendimi korumak amacıyla yaptım' dedim. Ferhat bana tepkiliydi, onu evine götürmemi istedi. Bir süre sonra arabayı sağa çektim, bavulu viyadükten aşağıya attım. Sonra dernek lokaline gittik. Ben poşetleri içeriye taşımaya başladım. Fatih ve Turgut'a içeriden birkaç çöp poşeti getirmelerini söyledim, poşetleri getirdiler ancak yardım etmediler. Bana bir şey sormadılar. Poşetlerin ağzını bantladım. Turgut bana yardım ederek, bir poşeti o arabaya koydu, iki poşeti de ben koydum. Yola çıktık. İlk poşeti Fatih konteynıra attı, ikinci poşeti de Turgut attı. Turgut bana 'hayırdır neden atıyoruz' dedi, bende 'Önemli bir şey değil, seni alakadar etmez' dedim. Poşetleri attık, lokale döndük. Araçtaki kanı temizledim. Olayda keser kullandım. Diğer sanıkların olayla ilgili bir iştiraki söz konusu değildir." 2 SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ Mahkeme heyeti, maktule ilişkin detaylı otopsi raporunun beklenmesine ve tüm sanıkların olay günü ve öncesinde aralarındaki iletişime dair rapor aldırılmasına hükmetti. Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'nın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, diğer tutuklu sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. DAVANIN ARDINDAN AÇIKLAMA Şikayetçi Avukatı Seyfettin Dayan, davanın ardından açıklama yaptı. Dayan, "İçerde para için bir insanı çok vahşi bir biçimde katletmiş 4 kişi var. Sanık Fahrettin yani maktülün yeğeni olayı, maktülü nasıl katlettiğini, nasıl parçalara ayırdığını, bu parçaları nasıl götürdüğünü, nasıl taşıdığını çok soğukkanlı bir şekilde, bir pişmanlık göstergesi olmadan anlattı. Ama buna rağmen bugün mahkeme suç ortaklarından 2 kişiyi tahliye etmiş bulunmakta. Mahkemenin bunları ne için tahliye ettiğini biz hala anlamış değiliz" dedi. Avukat Dayan delillerin henüz toplanmadığını belirterek, "Sanıkların konumu daha bilinmeden mahkemelerin bunları tahliye etmiş olması kesinlikle hukuk vicdanına da aykırı, insan vicdanına da aykırı. Bugün tahliye edilen bu 2 kişinin yarın sokakta başka bir kişiyi öldürüp parçalamayacağı ne malum ? Avukat olarak bunun sonuna kadar takipçisi olacağız" diyerek tahliye kararına tepki gösterdi. Rıfat Rıza Öztürk'ün kızı Gamze Vasfiye Öztürk, "4 insan bir araya gelip para için adam öldürüyorlar ve bunun arkası bile araştırılmıyor. İnsan bedeninin maddi olarak manevi olarak hiçbir değeri yok" diye konuştu. "İSTANBUL'UN HER YERİNE EŞİMİN PARÇALARINI ÇÖP GİBİ DAĞITTILAR" Öldürülen Rıfat Rıza Öztürk'ün eşi Meryem Öztürk de, "Bu kadar vahşi bir cinayete karışmış 2 kişinin tahliyesini kabul edemiyorum. Bu olabildiğine yanlış bir şey ve kesinlikle bu cinayet planlanarak işlendi. Kamera kayıtları tamamen çıkmadan tahliye edilmelerini kabul edemiyorum. Ben tekrar cezaevine girmesini istiyorum bunların. Sanık olabildiğince soğukkanlıydı hiç pişman değildi. Dışarıya çıkarsa bunlar önüne gelen herkesi kesebilirler. Para içinde her şey içinde yapabilirler. İstanbul'un her yerine dağıttılar benim eşimin parçalarını çöp gibi. Bu kadar vahşice bir cinayette kolayca bırakılmaması lazım sanıkların tekrar tutuklansınlar" dedi. İDDİANAME Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre olay 26 Şubat 2019 tarihinde Başakşehir'de işlendi. Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz'dan temin ettiği silah ile iş yerinin banyo kısmında abdest alan amcası Rıfat Rıza Öztürk'e silahla ateş etti. Amca Rıfat Rıza Öztürk yere düştü. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ölümünden emin olamadıkları Rıfat Rıza Öztürk'ün bıçakla boğazını kesti. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla Rıfat Rıza Öztürk'ün kafasını bedeninden, kollarını dirseklerinden, bacaklarını da diz kapağından olmak üzere vücudundan ayırdı. Rıfat Rıza Öztürk'e ait ait cesedi parçalara ayıran Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ceset parçalarını valize ve poşete koydu, araca yükledi. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz ile Yavuz Selim Köprüsü'nü geçerek, viyadük üzerinde durdu, maktulün vücut parçalarını valizden çıkartarak viyadükten aşağıya attı. Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ile lokale gitti. Lokalde bulunan Fatih Demir ve Turgut Kundakçı yaşanan olayı Ferhat Yılmaz ve Fahrettin Öztürk'ten öğrendi. Suç delillerini gizleme eylemine Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'nın iştirak etti. 4 sanık maktulün cesedine ait kollar, bacak ve kafa kısmı ile kıyafetlerini ayrı ayrı poşetledi ve araca yükledi. Araca binen 4 sanık buradan ayrılarak ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy'de, diğer parçaları da farklı bir çöp konteynırına attı. İddianamede Fahrettin Öztürk (32) ile Ferhat Yılmaz'ın (37) "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve ""Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.5 yıldan 8'er yıla kadar hapislerini talep edilirken, sanık Fatih Demir (29) ve Turgut Kundakçı'nın (26) "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapisleri isteniyor.