Nevra UÇKAÇ- Burhan CEYHAN- Cavit AKGÜN- Cemil SEVAL/İZMİR, AYDIN, MUĞLA, MANİSA, (DHA)- DOĞAL ve katkısız gıdaya olan talebin her geçen gün artmasıyla birlikte organik pazar hızla büyüdü. Uzmanlar tüketiciyi bir ürünün organik olup olmadığını anlamak için mutlaka etiketini kontrol etmeleri konusunda uyardı. Otoban ve şehirlerarası cadde kenarlarında yol üzerlerinde yetiştirdikleri ürünlerini satan köylüler, sattıklarının organik olduğunu savundu.
Her insanın en temel hakkı olan sağlıklı gıda tüketimi, toplumdaki hastalık çeşitlerinin artmasıyla birlikte daha da önem kazandı. 'Sağlıklı gıda' denilince ilk akla gelen ürünlerden biri olan organik gıdalara talep de her geçen gün artıyor. Çarşıda, pazarda ya da yol kenarlarında 'organik' ve 'doğal' adıyla satılan ürünlere sıklıkla rastlandığını ifade eden Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, organik ürünün gözle bakarak anlaşılamadığını söyledi. Çiftçi, "Son dönemlerde yaşanan sağlık sorunları nedeniyle sağlıklı gıdaya ulaşım son derece önemli hale geldi. Solunum yolları, kalp damar hastalıkları ve özellikle kanserdeki artış bu talebi arttırdı. Organiğin sağlıklı olması gerekir. Organik tüketiciye güvence verir, ama organik ürünü bakınca anlayamayız. Üzerinde etiketi ve ambalajında 'Organik tarım' logosu olması gerekir" dedi.
'KİMYASAL GÜBRE KULLANIMI AZALTILMALI'
Üretim aşamasında kontrol sağlanarak daha az ya da sıfır kimyasal ile üretimin mümkün olduğuna dikkat çeken Çiftçi, üzerinde kimyasal kalıntılara rastlanılan yaş sebze ve meyvelerin insan sağlığı açısından riskli olduğunu ifade etti. Kirli suyla sulanmış bitkiler ile zamanı geçmiş ürünlerde biriken patojenlerin de risk oluşturduğunu anlatan Ferdan Çiftçi, şöyle konuştu:
"Tüketici organik gıda tüketmek istiyorsa ambalajına bakmalı. Bazı durumlarda satıcıdan sertifikasını dahi isteyebilir. Sağlıklı gıda üretmenin tek yolu, elbette organik üretim değildir. Daha az kimyasal kullanarak da üretim yapılabilir. Sağlıklı gıdaya ulaşmak için üretim sistemleri kontrol edilmeli. Kimyasal gübre kullanımı azaltılmalı. Aksi takdirde sağlık sorunları yaşamaya devam ederiz. Ürünlerin pazara sevki aşamasında denetimlerin yapılması gerekir. Merkezi iktidar birincil üretimde denetleme yapmalı. Ürünlerde analizler yapılmalı. Yerel yönetimler de hallerde ve pazarlarda denetim yaparak üretim aşamalarında kontrolü sağlayabilir. Sağlıklı ve güvenli gıdaya uygun fiyatlardan ulaşmak da önemli. Çünkü tüketimi belirleyen en önemli faktörlerden biri de fiyattır."
'ORGANİK ÜRÜNÜN KABUĞUNDA LEKE OLUR'
Türkiye'de narenciye üretiminin göz bebeği konumundaki Muğla'nın Dalaman, Köyceğiz ve Ortaca ilçelerindeki üreticiler, yol kenarlarında sabahın ilk ışıklarından akşam saatlerine kadar tezgahlarında satış yaparak, aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Bin bir emekle yetiştirilen ve üreticiler tarafından tek tek silinerek tezgahlara yerleştirilen portakal, limon ve mandalinalar, Muğla -Antalya karayolunda seyir halindeki sürücüleri cezbediyor.
Köyceğiz'in Hamitköy Mahallesi'nde narenciye üreticiliği yapan Ergün Acar (50), "Ürünlerimizde yasak olan ilaçları kesinlikle kullanmıyoruz. Bunları kullanmak için soranları uyarıyoruz. Çünkü meyvede kalıntı bırakıyor. Doğal narenciye ürünlerinin kabuklarında leke olur. Müşterilerimiz genelde bunları almak istemiyor. Portakal, limon veya mandalinanın kabuğunda leke görenler hastalıklı sanarak satın almaktan korkmasın. O lekeler meyvenin doğal olduğunun göstergesidir" dedi.
Köyceğiz'in Toparlar Mahallesi'ndeki yol kenarında bulunan tezgahında satış yapan Akife Karayel (70) ise, "Lekeli olsa da olmasa da biz malımızın her zaman arkasındayız. Burada tamamen organik ürün satıyoruz. Herkes alıp yesin diye ucuza satıyorum. Organik olan ve olmayan meyve tadından bile belli olur. Narenciyelerimi bölgemizdeki çiftçilerden satın alıyorum" diye konuştu.
'KİMYASAL GÜBRE BAĞIMLILIK YAPAR'
Aydın’ın en büyük geçim kaynaklarından biri olan inciri, Aydın-İzmir karayolu kenarında açtıkları sergilerde satarak geçimini sağlayan üreticiler, organik ürünle organik olmayan ürün arasında çok büyük lezzet farkı olduğunu söyledi. İncir bahçelerinde sadece hayvan gübresi kullandıklarını söyleyen üreticiler, bunun dışında hiçbir kimyasal gübreye ihtiyaç duymadıklarını dile getirdi. Tamamen doğal ortamda organik incir yetiştirdiğini belirten Halil Saydam (50), "30 yıldan beri yol kenarında kendi ürettiğim taze ve kuru organik inciri satarak geçimimi sağlıyorum. Evimin ekmeğini buradan kazandığım parayla çıkarıyorum. Ürünlerin tamamını kendi incir bahçemde organik olarak yetiştiriyorum ve burada satıyorum. Bahçemizde hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Organik ürünlerde meyveler daha lezzetli oluyor. Kimyasal kullanılan bahçelerde ağaçlar ve toprak zamanla ölüyor. Kimyasal gübre adeta bir uyuşturucu gibi toprakta alışkanlık ve bağımlılık yapıyor. Toprak bu kimyasal gübreleri her yıl istiyor. Tüm çiftçilere hayvansal gübre kullanmalarını tavsiye ederim. Bu sene fiyatlar da, verim de mahsul de güzel, çok memnunuz" dedi.
'ORGANİK OLAN ÜRÜN DAHA TATLIDIR'
Dalından koparılan ürünlerin tamamen organik olduğunu ifade eden Kemal Taşkıran (61) da, "Germencik ilçesinin Çarıklar ve Meşeli mahallerinde bahçem var. Kendi bahçemin ürünleri, 6 yıldan beri yol kenarında incir satıyorum. Organik ürün, kendi halinde olan doğal bir şeydir. Kimyasal gübre verdiğin zaman o ürün organik olmaz. Sattığım kendi ürünümde ne gübre, ne de ilaç var. Hiçbir katkı maddesi yok. Dalından günlük koparıp, getirip, burada satıyorum. Organik olan ürün daha tatlı oluyor. Ancak ilaç ve farklı gübreler kullanıldığı zaman üründeki tat değişiyor. Benim bahçemde gübre falan yok, tamamen organik ve doğal ürün" diye konuştu.
'ÜRÜNLERİMİZLE BİR BEBEK GİBİ İLGİLENİRİZ'
Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Veziroğlu Mahallesi girişinde 10 yıldan bu yana sebze meyve satışı yapan evli ve 2 çocuk babası Ercan Özel, organik ürün ayrımı ile ilgili şunları söyledi:
"Burada insanlara 10 yıldan beri organik ürünler satıyorum. Her gelen müşteriye organik ve organik olmayan arasındaki farkı anlatmaya çalışıyorum. Organik ürünlerin insan sağlığına faydalı olduğu araştırmacılar tarafından da kabul edilmiştir. Benim sattığım ürünlerin tamamı organik. Kendi tarlamızda üretiyor, burada satıyoruz. Bu ürünlerin organik olup olmadığı birkaç yöntemle anlaşılır. Örneğin üzümde, yediğiniz zaman çekirdeksiz olması ve ağızda kabuk kalmaması gerekir. Organik ürünlerle organik olmayan ürünler arasında koku farkı bile vardır. Organik ürün toprak kokar. Genetiği değiştirilmediğinden sertliği ve dayanıklılığı daha az olabilir. Organik ürünlerin her aşaması kontrol altındadır. Ürünlerimizle adeta bir bebek gibi ilgileniriz. Üretimi aşamasında kesinlikle herhangi bir katkı maddesi kullanmayız. Organik ürünler, organik olmayanlara göre daha lezzetlidir. Eşit büyüklükte ve göz alıcı olmayabilirler. Organik olmayan ürünler ise değişik kimyasal maddeler kullanılarak olgunlaştırılır. Güzel görünüm için genetik ilaçlamalar kullanılır. Üzerinde toprak yerine kimyasal ilaç kalıntıları bulunabilir."