EKONOMİ

Cem Avşar: Yaşadığımız konut krizi değil, barınma krizidir

Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, toplu konut kredilerinin dar gelirli ve orta gelirlilerin ödeyebileceği şeklide düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekerek "Yaşadığımız konut krize değil barınma krizidir" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili  Cem Avşar, “Yaşadığımız konut krizi değil, barınma krizidir. Devlet olarak düşük faizli ve uzun vadeli kredi sağlanamıyorsa, ki dar gelirlinin konut sahibi olması için en önemli destek budur, kiralanabilir sosyal konut üretilemiyorsa, üst gelir gruplarına hitap eden konut üretiminden elde edilen gelir ile düşük ve orta gelir grubu için konut yapma kotası konulmuyorsa bu sorun çözülmez.” dedi.

“Ülkemiz %56’lık konut sahipliği oranı ile Avrupa ortalamasının çok altında kalmaktadır. Aynı ekonomide, sanayide, üretimde, demokraside, insan haklarında, hukukun üstünlüğünde olduğu gibi” şeklinde konuşan Avşar, kiracı sorunlarının her geçen gün daha da büyüdüğünü, cinayetler, kavgalar, adli vakalarla bu işin toplumsal krize doğru giderek daha fazla evirildiğini söyledi.

‘Adalet Bakanı kanunu taca attı’

“Peki bu süreçte hükümet ne yaptı?” diye soran Avşar, “Kanuni düzenleme ile %25 olarak adlandırdığımız kira kotası getirdi. Mesele çözüldü mü? Tabi ki hayır. Arabuluculuk formülü getirildi oda çözüm olmadı. Hatta sayın Adalet Bakanı ‘Taraflar anlaşırsa kanuna uymak zorunda değiller’ gibi yuvarlak ifadelerle kanunu taca attı. Bu işin bir tarafı” şeklinde konuştu.

Barınma krizinin asıl sebebiyse ekonomimizin gelmiş olduğu durum.

 “Asgari ücretin 11.402 TL olduğu bir Türkiye’deyiz. Hükümete sorduğumuzda %107 zam yaptık diyorlar” diyen Avşar, nüfusun yaklaşık 4‘te 1’inin yaşadığı İstanbul’u örnek vererek sözlerine devam etti.

Avşar, “TCMB ve İPA’nın verilerine göre;

İstanbul’da konut fiyatı artış oranı; %77,6 ile 100 m2’lik bir daire fiyatı 4,4 milyon TL oldu.

İstanbul’daki kira artış oranı; %131 ile ortalama kira bedeli 17.117 TL oldu.

İstanbul’da Yaşam maliyeti 45.956 TL’yi buldu.” şeklinde konuştu.

Bu rakamlar nedeniyle artık konut krizi değil barınma krizi yaşandığını söyleyen Avşar, “Bu ücretlerle vatandaşımız ev sahibi olmayı geçtim, nasıl ev kiralayacak, nasıl yaşayacak?” şeklinde sorular yöneltti.

‘Bir piyasa dahi neredeyse kalmadı’

Avşar, “Gelinen noktada konut piyasasında arz-talep dengesizliği bıraktım, bir piyasa dahi neredeyse kalmadı.” dedi. 

Maliyetlerin dövize endeksli arttıkça arttığını, piyasanın alım gücünün de aynı hızla düştüğünü ifade eden Avşar, “Yani İnşaat sektörü krizdedir. Sadece özel değil, kamuda da durum aynıdır. Artan maliyetlerle belediyeler parke taşı bile döşeyemez durumda. Çünkü ihalelere teklif veren dahi yok.” dedi.

‘Esas görevi sosyal konut üretmek olan TOKİ ne yapıyor?’

Avşar sözlerine şöyle devam etti:

“Şöyle bir incelerseniz sadece yüksek karlı konutlar üretilmekte. Üretilen konutlar lüks ve üst gelir gruplarına hitap etmektedir. Çalışanın çok büyük bir kısmı asgari ücretli olan vatandaşın zaten bu konuta ulaşması mümkün değildir. Dolayısıyla vatandaşın mağduriyeti devam etmektedir. Tamda barınma krizi bu noktada oluşmaktadır.”

“Devlet olarak düşük faizli ve uzun vadeli kredi sağlanamıyorsa, ki dar gelirlinin konut sahibi olması için en önemli destek budur, kiralanabilir sosyal konut üretilemiyorsa, üst gelir gruplarına hitap eden konut üretiminden elde edilen gelir ile düşük ve orta gelir grubu için konut yapma kotası konulmuyorsa bu sorun çözülmez.” diyen Avşar, “Peki bunları yapması gereken, birinci vazifesi bu krizi çözmek olan kurum hangisi? TOKİ değil mi? Esas görevi sosyal konut üretmek olan TOKİ ne yapıyor?” şeklinde sorular yöneltti.

 

‘TOKİ’nin sosyal konut üretme oranı %10 civarındadır’

Avşar, “TOKİ’nin son 10 yılda dar ve orta gelir grupları için ürettiği sosyal konut miktarının, ürettiği konut adetinin %10’u bile olmadığını, geri kalan %90’ıyla kendi tabirleriyle ‘kaynak geliştirmek’ için üst gelir gruplarına konut ürettiklerini ifade ediyorlar. Peki, bu geliştirdikleri kaynak nerede? Kimin için kullanıldı? Bu kaynak sosyal konut üretmek için oluşturulmadı mı?” şeklinde ifadeler kullandı.

“Öte yandan üretilen konutların satın alımları mükerrer olduğu için yani 1 kişi birden çok konut aldığı için esas ihtiyaç sahibi, ev sahibi olamıyor ve konut sahipliği oranı başta belirttiğim gibi %56’larda kalıyor” diyen Avşar, “Tam da bu yüzden şu an sadece İstanbul’da 700 bine yakın boş konut var” şeklinde konuştu.

‘Davul zurnayla açıkladığınız sosyal konut projelerinin arazilerinde hala koyunlar otluyor’

Şimdi, akla şöyle bir soru geliyor.  Diyen Avşar, “İnşaatta bu kadar mahir bir hükümet, 21 yılda Türkiye’nin dört bir yanı şantiye haline gelmişken neden sosyal konut üretiminde vatandaşa vermiş olduğunuz vaatlerin yanından bile geçemiyorsunuz?” dedi ve ”Çünkü, davul zurnayla açıkladığınız sosyal konut projelerinin arazilerinde hala koyunlar otluyor” şeklinde cevap verdi.

‘Cambaza bak diyerek barınma krizi çözülmez’

Avşar, “Sözlerimin başında ifade ettiğim üzere ülkemiz bir barınma krizi yaşıyor. Nereye elimizi atsak sorun var. Vatandaşa yine birçok vaat verdiniz. Kulakları tıkayarak, bizi bu duruma getiren yanlış politikalarınızı reddederek krizlerin göbeğinde kalan vatandaşın halini sinema gibi seyrederek, cambaza bak diyerek barınma krizi çözülmez.” dedi.

 “İcraat lazım, eylem lazım” diyen Avşar,         “Hükümet olarak bu konu özelinde eylem planınız nedir? Barınma krizini nasıl ne zaman çözeceksiniz?” diye sordu.