Türkiye'de yazılarıyla dikkat çeken, bağımsız ve özgürce düşüncelerini ifade edebilen sayılı gözetecilerinden Yılmaz Özdil, ölümünün ardından Türkiye’de milli yas ilan edilen Haniye ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özdil, “Filistin kamplarında yetiştirilen PKK'lı teröristlerin kaç Türk çocuğunu öldürdüğünü sormayacak mıyız?“ diye sordu.
Yılmaz Özdil, bugün yayınlanan YouTube yayınında Hamas lideri Haniye için milli yas ilan edilmesine tepki gösterdi. “Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıllık tarihinde, AKP iktidarından önce yerli veya yabancı herhangi bir siyasi parti için milli yası ilan edildi mi bu ülkede? Hayır, örneği yok yani ya. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmaz çünkü böyle bir saçmalık. Ama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde elalemin siyasi partisi için yas ilan eden ilk ve tek hükümet kim sayın AKP hükümeti. Hem de elalemin partisi için üç defa ya bir hafta süreyle yas ilan ettiler. Dünyada böyle bir şey yok. Üstelik PKK'yı kendi kamplarında yetiştiren kim, bu yas ilan ettiğimiz Filistinliler değil mi? Bu hapse attığımız Selahattin Demirtaş'ın, HDP'nin, DEM Parti'nin filan en büyük destekçisi kim? Bu yas ilan ettiğimiz Hamas ve bu öldürülen Haniye değil mi?” ifadelerini kullandı.
“TERÖRLE MÜCADELE EDEN KENDİ ŞEHİTLERİMİZ İÇİN YAS İLAN ETMEYENLERİN
PKK DESTEKÇİSİ HAMAS İÇİN YAS İLAN ETTİĞİNİ SÖYLEMEYECEK MİYİZ”
Açıklamalarının devamında “Gazze'de ölen her çocuk için kahroluyoruz, insan olarak çok üzülüyoruz ama Filistin kamplarında yetiştirilen PKK'lı teröristlerin kaç Türk çocuğunu öldürdüğünü sormayacak mıyız? Unutacak mıyız, boş mu vereceğiz bu ülkede? Yerli ve milli öyle mi? Terörle mücadele eden kendi şehitlerimiz için yas ilan etmeyenlerin PKK destekçisi Hamas için yas ilan ettiğini söylemeyecek miyiz ya? Bu Hamas'ı kuran Mısır'daki İhvan hareketinin kuruluş felsefesi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti karşıtı olduğunu Türk karşıtı olduğunu söylemeyecek miyiz? Diplomatlarımızı takır takır şehit eden Ermeni terör örgütü ASALA’yı mesela kendi kamplarında yetiştiren kim? Bu yas ilan ettiğimiz Filistinliler değil mi? Bizzat dünya çapında Amerikan İngiliz istihbarat raporuyla kamuoyuna açıklanmadı mı? ASALA'yı askeri açıdan yetiştirenler Filistin örgütleri değil mi? İşte bunlar için yas ilan edildiğini bu millete söylemeyecek miyiz? Dini referanslarla Hamas için milli yas ilan ediyoruz ama Müslüman ülkeler mesela Mısır'ın Suudi Arabistan'ın Brleşik Arap Emirlikleri’nin, Ürdün'ün, Bahreyn'in Haniye cenaze törenine bile katılmadığını söylemeyecek miyiz? Bu ülkelerin Haniye’nin öldürülmesini kınamadığını bile söylemeyecek miyiz? Hayata daima Ankara penceresinden bakmamız gerekiyor derken yani dini referanslarla değil ulusal şuurla bakmamız gerekiyor derken işte bunu kastediyorum” diye söylemlerde bulundu.
“AKP İLE EKSEN KAYMASI YAŞAYAN TÜRKİYE’NİN NEREYE SAVRULDUĞUNU GÖRMEK İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ BİR İSİM: HALİD MEŞAL”
Öldürülen Haniye yerine Hamas lideri olan Halid Meşal ile ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulunan Özdil, şu ifadeleri kullandı:
AKP ile birlikte eksen kayması yaşayan Türkiye'nin teeee nerelere savrulduğunu göstermesi açısından son derece enteresan bir karakterdir Halid Meşal. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu göstermesi açısından Türk milletinin nasıl tufaya getirildiğini göstermesi açısından ibret verici bir örnek. 2004 yılıydı AKP iktidara gelmişti, asrın liderimiz ABD'ye gitti. İlk durağı New York’tu. Amerikan Musevi komitesinden cesaret ödülü aldı, oradan Washington'a geçti. Başkan Bush tarafından Beyaz Saray'da ağırlandı oval ofiste. Beyaz Saray’dan sonra döner dönmez ayağının tozuyla açıklama yaptı ne dedi “Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlarından biriyiz, genişletilmiş Ortadoğu projesindeki rolümüz bize Ortadoğu'da önemli görevler yüklüyor”
Hiç kimse nedir kardeşim bu rol diye merak etmedi yani nasıl bir film çevriliyor ne rolü bu diye merak edilmedi. Bir yıl daha geçti gene ABD'ye gitti. Gene New York'ta bu defa Yahudi lobisinin cesaret ödülünü aldı. Etti iki cesaret ödülü. O sırada Yaser Arafat öldü. Filistin'in dünya çapında devlet olarak tanınmasını sağlayan Birleşmiş Milletler Genel Kurul'una devlet başkanı sıfatıyla konuşan İzak Rabin ve Şimon Peres ile birlikte Nobel Barış Ödülü kazanan Yaser Arafat artık yoktu, ölmüştü. 2006 yılı geldi bütün dünyada Filistin'in sözlük anlamı olarak kabul edilen Arafat artık yoktu. Filistin'de Arafat’sız seçim yapıldı. Arafat’sız ilk seçim. Hamas kazandı, o zamanlar Türk medyası henüz böyle yandaşlaşmamıştı. Muhalif ayaklarına yatanlar da kiralık değildi, özgürce gazilik yapılıyordu. Kaleş iktidarda diye manşet atıldı. Kalaşnikof yani. Çünkü seçimi kazanan hamaslılar böyle kalaşnikoflarla zaferlerini kutladı. Demokrasi diyeni tarıyorlardı. Fanatik dinci, silahlı partiydi. Mısır'daki şeriatçı İhvan hareketinin Filistin şubesi seçim kazanmıştı.
“FİLİSTİN TARİHTE İLK DEFA HEM COĞRAFİ OLARAK HEM RUHEN İKİYE BÖLÜNMÜŞTÜ”
Hamas'ın seçim kazanmasıyla birlikte Filistin resmen ikiye bölündü ikiye bölündü. Gazze'ye Hamas el koydu. Kalaşnikoflarla el koydu. Batı şeriada Elf Fetih hükümeti kuruldu. Hamas İsrail'den bile önce Arafat’ın el fethine silah çekti. Filistin tarihte ilk defa hem coğrafi olarak hem ruhen ikiye bölünmüştü. Hamas şeriatçıydı. Arafat ölür ölmez Türkiye Cumhuriyeti'nin Filistin vizyonu da değişti. Asrın liderimiz iktidarıyla beraber tarih boyunca daima Arafat’ın yanında Filistin Kurtuluş Örgütünün yanında duran ve Filistin ile İsrail arasında daima dostane şekilde arabuluculuk yapmaya çalışıyordu her zaman. Ama işte AKP hükümeti ile beraber ulusal şuur yerine dini referanslarla tık diye pozisyon değiştirildi. AKP hükümeti direksiyonu Hamas kırdı.