Zeytin ağaçları, 2022/23 sezonundaki 422 bin ton zeytinyağı ve 735 bin ton sofralık zeytin rekoltesini tekrarlayacak bir görüntü verirken, 1 Ağustos 2023 tarihinde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen yasağın 10 aydır kaldırılmaması Türk zeytinyağı sektörünün tepkisini çekiyor.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ev sahipliğinde, bir araya gelen Türk zeytin ve zeytinyağı sektörünün kaderini tayin eden 20 kurum, yayınladıkları ortak bildiriyle, tarım ürünlerinde ihracatın üreticilerin sigortası olduğu, üreticilerin elinden sigortasının alınmaması gerektiğini dillendirerek, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatındaki yasağın hemen kaldırılması talebinde bulundular.

20 kurumun imza koyduğu ortak bildiride; “2023/24 sezonunda; Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin belirlediği 185 bin ton rekolte ve bir önceki rekor üretimin olduğu yıldan 170 bin ton devir stoku ve Suriye’den gelen 30 bin tonla beraber 385 bin ton zeytinyağı arzı oluşmuştur. Tahmini 60 bin ton zeytinyağı ihracatı ve 125 bin ton tüketim ile önümüzdeki sezona 200 bin ton zeytinyağı stoku devredecektir. Bu miktar iç piyasanın ihtiyacını rahatlıkla karşılayacağı gibi, ihracat yapılmasına da imkân sağlayacaktır. İspanya ve diğer üretici ülkelerde yaşanan rekolte kayıpları ve ülkemiz üretimindeki artış ülkemizin ihracat yapması için önemli bir fırsat sundu. Dünya fiyatları 10 Avro seviyesindeyken ve bu yüksek fiyatlarla ihracat yapabilecekken fırsat kaçırılmaya devam etmektedir. Zeytinyağı ihracat kısıtlaması zeytinyağlarının uygunsuz koşullarda stoklanmasını ve kalite kaybını beraberinde getirdi. Bu süreçteki kaybımız 400 milyon avro civarında oldu” görüşüne yer verildi.

TEDBİR KARARININ HİÇBİR KESİME FAYDASI OLMADI

Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen tedbirin iç piyasada fiyatların düşmesi amacıyla alındığına dikkat çekilen açıklamanın devamında; “Tedbir kararı alındığında 180 TL olan zeytinyağı fiyatı düşmek bir tarafa 350 TL seviyelerine çıkmıştır. İhracatımız 2022/23 sezonunda 150 bin ton iken, 2023/24 sezonunda yüzde 70 civarında kan kaybetmiştir. Tedbir kararı nedeniyle zarar gören sadece ihracatçı olmadı. Üretici ürünlerini ihracatçılara satamadığı için üreticilerimizde gelir kaybına uğradı. Her şeyden önce Türkiye ve Türk zeytinyağı ihracatçıları, ihraç pazarlarında itibar kaybetti.”

ÜRETİCİLERİ ZEYTİN AĞAÇLARINI KESMEK ZORUNDA BIRAKMAMALIYIZ

Marmarabirlik ikinci dilim ödemeleri gerçekleştiriyor... 354 milyon TL yarın hesaplarda Marmarabirlik ikinci dilim ödemeleri gerçekleştiriyor... 354 milyon TL yarın hesaplarda

Türkiye zeytincilik sektörüne son 25 yılda yaptığı yatırımlarla zeytin ağacı varlığını 200 milyona çıkardığı hatırlatılan bildirinin devamında; “Ağaçlar tam verime geçtiğinde 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin rekoltesi öngörülmektedir. Bu rekoltenin katma değere dönüşmesi için ihracatçılarımız ve üreticilerimizin teşvik edilmesi büyük önem ve öncelik taşımaktadır. Aksi takdirde 1980’li yıllarda zeytin ağaçlarını kesen üreticilerimiz, içi kan ağlayarak mevcut zeytin ağaçlarını da kesmek zorunda kalacaktır. Üreticileri zeytin ağaçlarını kesmek zorunda bırakmamalıyız” denildi.

Kaynak: igf