Ticaret Odaları, Sanayi odaları, Esnaf ve Sanatkar Odaları (yarı resmi El-ahram gazetesi gibi) kanunla kurulmuş (sözde sivil ama esasta) resmi kurululuşlardır.

Bu kuruluşlar -sözde seçim adı altında- kendi kendilerini yenileme hareketleri yaparlar. 4 yılda bir kendilerini topluma - sanki büyük bir iş yapmış gibi- gösteren bu seçimlere hükümet nasıl göz yumar.

Bilhassa 330 bin üyeli devasa ekonomik ve sosyal bir güç olan İTO (İstanbul Ticaret Odası) olunca bu seçimleri irdelemek lazım.2005 yılında o zamanki Başkan Sn. Mehmet Yıldırım”dan alındı. Tam 8 yıldır yeni yönetim var. Ne uygulamalarda ne de hizmette bir fark olmadı. O koltuktan Mehmet kalktı Murat oturdu. Şimdide Murat kalktı İbrahim oturdu.

22 Mayıs 2013’te Galatasaray Arena'da yapılan seçimlerde 30 bin kişinin oy kullandığı söylendi. Ben o kadar kişinin değil, daha az bir katılımın olduğu kanaatindeyim. İki firma ile temsil edildiğim bu odada 69. Gurup olan Kimya mesleğinden seçime iştirak ettim.

5800 üyeli 69. Gurup Kimya iş kolunda faaliyet gösteren bir komite. Bu komite İTO seçimlerinde 372 kişi ile seçim yaptı. 218 oyu alan 3 devre mecliste görev yapan vatandaş yine seçildi. Oyların gerisi bizim listeye çıktı. Komite başkanına “yine kazandın” diye sorunca: “Ben seçim olmadan kazanırım” dedi. Bu grup 3 meclis üyeliği ile İTO meclisinde temsil ediliyor. Sendikalar cam yani şeffaf. Görünüşte seçim oldu. Peki: adalet oldu mu?

İş alemini başarılı yarınlara taşıma mücadelesini bu seçilen kişiler mi sağlayacak. Bu seçimi kazananlar İTO üyelerinin özgür iradeleriyle oylarını kullandıklarını savunuyorlar. Seçime iştirakın bu sayılarda kalmasının kendilerini bağlamadığını söylüyorlar. Gelseler, kullansalar. Kimsenin elini kolunu, yolunu bağlamadık.”diyorlar. Üstelik oy sandıkları bile şeffaf…

Bu seçimin adaletli olabilmesi için 2651 kişi seçime katılması gerekirdi. Bu üyeler katılmıyorsa nedenleri hükümetçe araştırılmalıdır. Kalıcı eserler veren hükümet bu işe el atmalıdır.

Tüccarları, sanayicileri ve esnafları bu odalara mahkûm eden hükümet bu kralların adaletle gelmesini sağlamalıdır.

Nasıl bir iş kolunda birden çok sendika varsa, birden çok oda olabilmelidir. Kişi dilediğine üye olabilmelidir. Üyeler, hizmet vereni seçer. Seçimler göstermelik oluyor. Üyeler duyarsız diyerek bu iş geçiştirilemez.

Hükümet hakkı hukuku tezahür ettirecek çözümleri ortaya koymalıdır.

Bu kuruluşlar topladıkları üye aidatları ve evrak bedelleri milyarlarca liraya ulaşıyor. O paraları diledikleri gibi harcıyorlar. KİT’ler gibi para kazanıcı kuruluşları var. Oralar arpalık gibidir. Bu seçim devresinde bunları öğrenme durumu oldu.

Bu kuruluşların üyelerine para kazanma yollarını açma görevi olması gerekirken kendileri iş kuruyor. Hem de üyelerinin paralarıyla. Yönetimde olanlar zaten 2, 3, 4 dönem. Yani 4 yıl, 8 yıl, 12 yıl,16 yıl. Acayip iş. Yönetime seçilenler üyelerin kesesinden yurt içi ve yurtdışı seyahatler, iş görüşmeleri, iş bağlantıları. Hulasa ballı işler…

Bu kuruluşların yetkileri niye AB üyesi ülkelerin esnaf, sanatkar, sistemini uygulaması için çalışmıyor. Mutlu ticaretler, mutlu sanayiciler için ne kadar fayda verebiliyorlar.

Aldığı aidatlar milyara tekabül ediyor. O aidatları bankalar aracılığıyla yine esnaf ve sanatkâra faizle kredi veren bu kuruluşlar sorgulanmalıdır.

İTTİFAK NE OLDU


“Bu seçimde MÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD ittifakla girecekler.” dendi. Müsiad “Kim bakar Yalova kaymakamına” diyerek ekseri komitelerde antlaşmaya uymadığını gördüm. Ne ASKON, ne TÜMSİAD.

Ülke ekonomisinin lokomotifi olan TÜSKON hiç ortada yoktu. Görmedim..

Kendine yer bulanlar, böyle mi yapar gülüm? “Samimiyet her işin başıdır.” Değişim ve gelişimi çile çeken yapar. Yaşadığı gibi inananlar değil… Başkasını hakir görme? Unutma! Dün sen de yoktun…

Bir hikâye:

Bir kral vardı. Çok zalim ve haindi. Bilim ve teknolojiye halkının ulaşmasını önlüyordu. En temel haklardan bile halka “lütfen” veriyorlardı. 80 yıl halkın büyük bir kısmını işsiz, aşsız, evsiz bırakmıştı. İçlerinden birinin etrafında birleştiler. O kralı devirdiler. O kralın destekçileri çoktu. En büyükleri bu oda, borsa baronlarıydı.

Yeni kral o destekledikleri adam oldu. O kral olunca eski kral gitti. .O eski kralın kralcıkları hala devam ediyordu. Millet dua ediyordu. Bu krala bir şey olurda o eski kral tekrar iş başına gelirse. Bu kralcıklar tekrar azarlar. Bir 80 sene daha… Allah Muhafaza... Bu küçük krallarla halk gününü geçiriyordu.

Bütün sevinçleri neydi biliyor musunuz? Artık esas kral onlardandı..