Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK), son aylarda kapsamlı bir şekilde AB Zirvesi’ni değerlendirdi. Değerlendirmenin sonuçlarının Brüksel’de çıkması, TAVAK’ın tespitlerini kanıtladı. 

AB İLE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM ÖZEL STATÜLÜ ORTAKLIK DAHA DA ÖN PLANA ÇIKACAK 

AB, artık Türkiye’ye herhangi bir yaptırım düşünmediği gibi ilişkileri daha da pekiştirmek istiyor. AB içerisinde Türkiye’ye, Yunanistan ve belirli ülkelerin devamlı haksızlık yapıldığını gören birçok ülke Türkiye’yi de Gümrük Birliği Anlaşması’nın iyileştirilmesi, göç anlaşmasının yenilenmesi, bütçeden daha fazla para verilmesi, özellikle Suriyeli geçici sığınmacılar için Türkiye’ye yüklü bir para yardımı yapılması gerektiğini vurguladılar. 

DOĞU AKDENİZ’DEKİ GERİLİM AZALTILMAK İSTENİYOR

Doğu Akdeniz konusunda Güney Kıbrıs’ın gönlünü alan AB, bu konuda Türkiye’nin de söz hakkı olduğunu kabul etti. Tek olumsuz yön, Kıbrıs konusunda AB’nin tamamıyla Güney Kıbrıs’ın çıkarlarını savunması, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KTC) hiçbir şekilde olanak vermemesi olarak görebiliriz. 

TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ VE KIBRIS MESELESİNDE AB’YE TAVİZ VERMEMELİ

Zirveden önce Türkiye’ye gelmeme konusunda kararlı bir tutum sergileyen AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen Nisan ayı başında Ankara’ya gelecek. Ursula Von Der Leyen büyük bir olasılıkla Ankara’da KTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la da sürpriz bir görüşme yapabilir. Tüm AB-Türkiye ilişkilerinde NATO’nun büyük bir katkısı var. AB’nin şu anda koruyan ülkelerin başında Türkiye, ABD ve İngiltere geliyor. AB ülkeleri de bunun yavaş yavaş tam olarak bilincinde bulunuyorlar.