Anne; Nefesimizin nefsimizin içinde yetiştiği kafes.
Anne; Damladan, ete , etten kemiğe büründüğümüz muazzam bir fabrika.
Anne; üzerimize titreyen, gözleriyle büyüten, gönlüyle yeşerten mimar.
Anne; usanmadan gecesini gündüzünü feda eden bir hizmetkar.
Anne; ne yapılıp ne yapılmaması öğreten bir öğretmen.
Anne; nakış nakış ilmik ilmik bizi dokuyan bir sanatkar.
Anne; bize yollar çizen, bizi yollara iten ve hayatı gösteren ressam.
Bugün dünya üzerinde anneler günü diye kutlanan bir günün ertesinde duygularımı ve düşüncelerimi satırlara düşürmek istedim..
Çok şey anlatabilirsiniz, çok şey söyleyebilirsin ama hiçbir zaman alfabenizde harflerin yetmediğini göremezsiniz.
Anne’yi anneleri anlatırken yetmiyor.
Bir çok şiirler ve yazılar kaleme alsam dahi anneler söz konusu olunca sanki kalem korkuyor yazmaya...
Onlar bizim herşeyimiz demek çok kolay, canımız demek, hayatımız demek… Ama o kadar önemsizleştiriyoruz ki hayatın tek düzeliğin de onları Of denmemesi gereken noktaları o kadar sık tekrarlıyoruz ki.
Böyle günler gelince yada, ahirete yolcu edince anlıyoruz, dünyada yanımızda görebildiğimiz tek meleğin annelerimiz olduğunu.
Çok şey yazamadan, sizleri bir şiirin içine doğru yürümeye davet ediyorum..
Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız
Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi
Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Anne hasret bağırda, anne içimde aheste
Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Anne çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün
Anne ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Anne gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş
Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Anne ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük
Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel
Anne zahmetim karnında başladı sana
Anne çocukken neler yaptım anlatsana
Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana
Anne susuzum özlemine kalbim nasıl kana
Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye
Anne kaç gününü sana zindan ettik
Anne uykunu aldık mı gözlerinden
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına
Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Anne değişmem seni dünyayı verseler elime
Anne hakkın ödenmez tek kelime
Anne vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Anne güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem bucağına
Anne yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Anne sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Anne gözümde pınar
Anne içimde damar
Anne acılar yamar
Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Anne çatlattın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Anne taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Anne cennet fermanım
Anne lalezar, anne güldeste
Anne en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Anne dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Anne bak yanan nefese
Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese
Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne
Mustafa Çalışkan Manisa
Bütün annelerin anneler gününü en içten dileklerimle kutluyorum..
Mustafa Çalışkan Manisa’ya da bu güzel şiiri için teşekkürü bir borç biliyorum.