Ekonomi konusunda ortaya koyduğu görüşlerinde pek yanılmayan kişi olarak bilinen  ekonomist Meriç Köyatası önümüzdeki dönemde doların kaç Türk Lirası olacağı konusunda açıklama yaptı. 

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı ekonomist Meriç Köyatası, Merkez Bankası faizi 1 puan indirerek yüzde 14'de düşürmesinin ardından dolar ve euronun önümüzdeki günlerdeki seyri ve geleceğine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası, faizi 1 puan indirdi. Yüzde 15 olan politika faizi, yüzde 14 oldu. Merkez Bankası böylece son 4 toplantıda faizde 5 puanlık indirime gitmiş oldu.

Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından ekonomist ve Doğru Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meriç Köyatası, sosyal medya hesabında dikkat çeken paylaşımlarda bulundu.

Meriç Köyatası, “DOLAR ALIR BAŞINI GİDER... 1994 KRİZİNDEN BETER OLABİLİR...” başlıklı yazısında Merkez Bankası’nın faiz indirim kararının ardından Türk Lirası değer kaybetmeye devam edeceğini belirten Köyatası, “.Yani artık iki etki nedeniyle kur yükselecek. Biri, sahipsiz kalan Türk Lirasının değer kaybetmesi, ikincisi de Amerikan Merkez Bankası (FED) kararı sonrası doların tüm dünyada değer kazanacak olması... Peki döviz nereye kadar gider.” dedi.

1994 yılında yaşanan ekonomik krizi hatırlatan Köyatası, “Kurların artışı yönünde bir kısır döngüye girdi Türkiye... Peki nereye kadar artar. Benim yıl sonu tahminim, daha önce dediğim gibi 17.5 lira civarında. Ocak sonu Şubat başı 24 liraları görürüz. Daha da yukarı çıkması muhtemel. Artık tahmin yapılamaz seviyelere geliyoruz.” İfadelerini kullandı.

İşte Meriç Köyatası’nın facebook hesabından yaptığı o paylaşım:

“Merkez Bankası politika faizini bir puan daha düşürdü. Yüzde 15'ten yüzde 14'e getirdi.

Hedef, Sultan Süleyman'ın Şeyhülislamı Ebusuud Efendi'nin söylediği yüzde 12'ye kadar inecek. Bugünün iktisatçıları 470 yıl öncesinin Ebusuud Efendi'den daha iyi bilecek değil ya... Bu işin şaka yollu eleştiri tarafı...

Bundan sonra ne olacak bir bakalım.

Dün de ABD Merkez Bankası varlık alımlarını (tahvil alımlarını) sınırlayacağını açıklamıştı. Bunun anlamı, "bana tahvil getirdiğinizde size dolar veriyordum. Şimdi artık tahvil almam, karışlığında da size para vermem. Piyasada parayı, doları kısmaya başlayacağım. 2022'den itibaren de faizi yüzde 3 artıracağım" Bu ABD dolarının dünyada değer kazanması demek.

'Merkez' piyasa beklentilerini güncelledi 'Merkez' piyasa beklentilerini güncelledi

Bugüne kadar Türkiye'de dolar değer kazanmıyordu. Türk Lirası değer kaybediyordu. Dün akşam itibariyle dolar da değer kazanmaya başladı. Bugün Merkez Bankası'nın faizi bir puan daha indirmesiyle Türk Lirası değer kaybetmeye devam edecek. Yani artık iki etki nedeniyle kur yükselecek. Biri, sahipsiz kalan Türk Lirasının değer kaybetmesi, ikincisi de Amerikan Merkez Bankası (FED) kararı sonrası doların tüm dünyada değer kazanacak olması... Peki döviz nereye kadar gider.

Yukarıda saldığımız iki nedenle dolar, euro artmaya devam edecek. Ama bunların yanı sıra, Türkiye'nin ayrıca 450 milyar dolar dış borcu var. Bir yıl içinde ödemesi gereken dış borç ve cari açık miktarı 200 milyar dolar civarında. Yapmak zorunda olduğu ithalat dışında bu kadar fazladan bir döviz talebi var. Bu nedenle de dolar ve euro üzerinde yine yükselme baskısı olacak. Bu baskılar var olan enflasyonun daha da artmasına neden olacak. Enflasyon arttıkça ve Türkiye reel faiz vermediği sürece bu kez kısır döngüde yine başa döneceğiz ve dolar ve euro yine artamaya başlayacak. Kurların artışı yönünde bir kısır döngüye girdi Türkiye... Peki nereye kadar artar. Benim yıl sonu tahminim, daha önce dediğim gibi 17.5 lira civarında. Ocak sonu Şubat başı 24 liraları görürüz. Daha da yukarı çıkması muhtemel. Artık tahmin yapılamaz seviyelere geliyoruz. Size 1994 yılını hatırlatmak isterim. Şu anda cumhurbaşkanımız "ben ekonomistim" diyor ama diplomasını görmedik. 1994 yılında Türkiye'yi Başbakan olan ekonomi profesörü Tansu Çiller yönetiyordu. Yani diploması vardı. O da yüzde 90 olan Hazine Borçlanma faizini emirle 2 puan düşürmek istedi ve yüzde 88'e çekmeye çalıştı. Dolar o zaman 8 liraydı. Önce 12 liraya çıktı, sonra 40 liraya, sonrasında da 30 lirada sakinleşti. Yani yaklaşık 4 ay içinde önce yüzde 50 değer kazandı, sonrasında ise yüzde 375 arttı. Hazine faizleri de yüzde 90'dan yüzde 400'e çıktı. Üstelik o zaman Türkiye'nin dış borcu da, cari açığı da bugünkü kadar fazla değildi. O nedenle kısa vadede dolar için 17.5 lira, iki ay sonra 24 lira tahminini yapabilirim ama sonrasını kimse kestiremez. Türkiye'nin yakın geçmişte yaşadığı acı tecrübe hala hafızalarımızda... Tansu Çiller ile Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlaşmasını da düşünürsek işler iyice sarpa saracak gibi... Allah yoksulların, dar gelirlilerin yar 

Editör: TE Bilişim