Kanal İstanbul projesiyle tartışmaya açılan Montrö Boğazlar Sözleşmesine ilişkin geçen sene yapılan bir açıklama yeniden gündeme geldi. 126 emekli diplomatın bir araya gelerek yayınladığı açıklamada "Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar. Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir" ifadeleri yer almıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM onayıyla kabul edilen İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmesi üzerine başlayan tartışmada dile getirilen, "Bu yöntemle Cumhurbaşkanı Lozan Antlaşması'nı da, Montrö Boğazlar Sözleşmesini de tek başına feshedebilir" görüşüne konu olan uluslararası belgeler konusunda, yaklaşık bir yıl önce deneyimli diplomatlar ortak açıklama yapmıştı.  Açıklamada "Kanal İstanbul, Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açacaktır. Atatürk Türkiye'sinin, Lozan Antlaşması'ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması ise Türkiye'nin İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar. Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir" denmişti.

Aralarında bakanlık, Dışişleri'nde müsteşarlık, genel müdürlük ve sözcülük de yapmış olan imzacı diplomatlar arasında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ilk sivil müsteşarı olan emekli büyükelçi Sönmez Köksal, halen BM İşkenceyi Önleme Komitesi üyesi olan Erdoğan İşcan, eski AİHM yargıçlarından Rıza Türmen de yer almıştı.

Büyükelçilerin 30 Ocak 2020'de yaptıkları açıklamasında, Montrö'nün Türkiye'ye olan kazanımları anlatılmış, "Kanal İstanbul ve ÇED Raporu'nda sözü edilen Çanakkale Kanalı, ABD'nin Montrö'yü tartışmaya açmak amacına hizmet edecektir" ifadesi kullanılmıştı.

Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasının Türkiye için 'gerçek bir beka sorununa yol açacağı' belirtilen açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti üzerinde çeşitli emelleri olan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir" denilmişti.

T24’ün haberine göre, Bir sene önce 126 büyükelçinin imzaladığı açıklama şu şekildeydi:

İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul sorusuna yanıt: Çocukların tablet istediği bir ortamda 'Beton Kanal’ı konuşmak günah

"Kanal İstanbul, Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açacaktır. Atatürk Türkiye'sinin, Lozan Antlaşması'ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması ise Türkiye'nin İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar.

Montrö, Türkiye Cumhuriyeti'nin, ülkenin askerden arındırılmış, uluslararası yönetime ve denetime bırakılmış son parçası üzerinde mutlak egemenliğini tescil eden belgedir.

Montrö, Boğazlar üzerinde yüzyıllar süren ve Osmanlı Devleti'nin ortadan kalkmasına varan tarihi sürecin tekrarlanmasını önleyecek dayanağımız, kozumuzdur.

Montrö, Türkiye'nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir.

Montrö, Rusya'nın da güvenliğinin temel bir belgesidir. Rusya, 1936'nın koşullarında, zamanın Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa ve Dünya siyasetindeki konumu, ağırlığı ve güvenilirliği nedeniyle güvenliğini Türkiye'nin ihtiyarına ve kararına bırakabilmiştir.

Ancak, Sözleşme'nin imzasını takiben, Boğazlarda daha fazla söz sahibi olabilmek için Türkiye'yi ikili bir yardımlaşma anlaşması yapmaya zorlamak istemiştir.

Atatürk, İnönü ve T. Rüştü Aras, Montrö varken başka anlaşmaya gerek olmadığı ve Montrö'yü tartışmaya açmanın, Türkiye'ye kazandıklarını kaybettireceği düşüncesi ile bunu kabul etmemişlerdir. Rusya Boğazlar üzerindeki iddia ve beklentilerinden bugün de vazgeçmemiştir.

Montrö Sözleşmesi'ne taraf olmayan ve Sözleşme'yi Karadeniz'e dilediği gibi çıkmasının önünde engel olarak gören müttefikimiz ABD, yıllardır Montrö'yü ortadan kaldırmaya veya kendisinin de taraf olacağı yeni bir sözleşme yapılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Kanal İstanbul ve ÇED Raporu'nda sözü edilen Çanakkale Kanalı, ABD'nin Montrö'yü tartışmaya açmak amacına hizmet edecektir.

Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması, Türkiye'ye bütün bu kazanımlarını kaybettirebilecek yaşamsal bir egemenlik ve güvenlik, kısacası gerçek bir beka sorununa yol açacaktır. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde çeşitli emelleri olan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz."

Montreux Duyurusu'na katılan Dışişleri Bakanlığı emekli misyon şefleri şu şekilde:

1. BE Ömer ERSUN

2. BE. Süha UMAR

3. Başkonsolos Engin ANSAY

4. BE Yalım ERALP

5. BE Ergün PELİT

6. BE Önder ÖZAR

7. BE Oya TUZCUOĞLU

8. BE Selçuk İNCESU

9. BE Yusuf BULUÇ

10. BE Umur APAYDIN

11. BE Tuluy TANÇ

12. BE Çınar ALDEMİR

13. BE Halil AKINCI

14. BE Aydan KARAHAN

15. BE Ali YAKITAL

16. BE Varol ÖZKOÇAK

17. BE Duray POLAT

18. BE Sina BAYDUR

19. BE Erhan ÖĞÜT

20. BE Pulat TACAR

21. BE Ümit PAMİR

22. BE Murat BİLHAN

23. BE Barlas ÖZENER

24. BE Mengü BÜYÜKDAVRAS

25. BE Ahmet BANGUOĞLU

26. BE Murat SUNGAR

27. BE Dicle KOPUZ

28. BE Sevinç DALYANOĞLU

29. BE Ömür ORHUN

30. BE Osman KORUTÜRK

31. BE Sencar ÖZSOY

32. BE Oktay AKSOY

33. BE Engin TÜRKER

34. BE Mustafa AKŞİN

35. BE Mehmet GÖRKAY

36. Başkonsolos Betin YİĞİT

37. BE Senbir TÜMAY

38. BE Nuri YILDIRIM

39. BE Feryal ÇOTUR

40. BE Numan HAZAR

41. BE Rıza TÜRMEN

42. BE Ali Hikmet ALP

43. BE Sumru NOYAN

44. BE Süha NOYAN

45. BE Mümin ALANAT

46. BE Turan MORALI

47. BE Ali Nazım BELGER

48. BE Celalettin KART

49. BE Ali ARSIN

50. BE Selahattin ALPAR

51. BE Ateş BALKAN

52. BE Faruk LOĞOĞLU

53. BE Oğuz ÖZGE

54. BE Teoman SÜRENKÖK

55. BE Sönmez KÖKSAL

56. BE A. Ferit ÜLKER

57. BE Nazmi AKIMAN

58. BE Kurtuluş TAŞKENT

59. BE Ertuğrul KUMCUOĞLU

60. BE Namık TAN

61. BE Tahsin BURCUOĞLU

62. BE Uğur ARINER

63. BE İzzet ZİNCİR

64. BE Nurettin KARAKÖYLÜ

65. BE Orhan AKA

66. BE Volkan VURAL

67. Başkonsolos Beyza ÜNTUNA

68. BE Tugay ULUÇEVİK

69. BE Fatih CEYLAN

70. Başkonsolos Erol ETÇİOĞLU

71. BE Akın ALPTUNA

72. BE Altan GÜVEN

73. BE Filiz DİNÇMEN

74. BE Üstün DİNÇMEN

75. BE Selim KARAOSMANOĞLU

76. BE Uluç ÖZÜLKER

77. BE Ömer ALTUĞ

78. BE Mehmet Ali İRTEMÇELİK

79. BE Ahmet ARDA

80. Başkonsolos Alev SELAMOĞLU

81. BE Kaya TÜRKMEN

82. BE Doğan AKDUR

83. BE Kadir Hidayet ERİŞ

84. BE Osman ULUKAN

85. BE Koray TAYGAY

86. BE Taner BAYTOK

Rize Çayeli'nde heyelan! CHP: Bu tür afetler kader değil, basiretsizliktir! Rize Çayeli'nde heyelan! CHP: Bu tür afetler kader değil, basiretsizliktir!

87. BE Güner ÖZTEK

88. BE Şule SOYSAL

89. BE Veka İNAL

90. BE Naci SARIBAŞ

91. BE Temel İSKİT

92. BE Bilge CANKOREL

93. BE Adnan BAŞAĞA

94. BE Gün GÜR

95. BE Onur ÖYMEN

96. BE Ferhat ATAMAN

97. BE Şükrü ELEKDAĞ

98. BE Ercüment Ahmet ENÇ

99. BE Naci AKINCI

100. BE Kemal GÜR

101. BE Ünal MARAŞLI

102. Başkonsolos Ayşe Esen ÖĞÜT

103. Başkonsolos Gönül DALYANOĞLU

104. BE Vefahan OCAK

105. BE Ünal ÜNSAL

106. BE Bahattin GÜRSÖZ

107. Direktör (BM) Üner KIRDAR

108. BE Tomur BAYER

109. BE Erdoğan AYTUN

110. BE Erdinç ERDÜN

111. BE Nazım DUMLU

112. BE Uğur ERGUN

113. BE Haluk ILICAK

114. BE A. Hakan OKÇAL

115. BE Erdoğan İŞCAN

116. BE Erhan YİĞİTBAŞIOĞLU

117. BE Önder ALAYBEYİ

118. BE İlhan YİĞİTBAŞIOĞLU

119. BE Kenan TEPEDELEN

120. BE Mithat RENDE

121. BE Burhan ANT

122. BE Erkan GEZER

123. BE Hüseyin PAZARCI

124. BE Şakir FAKILI

125. BE Hüseyin ÇELEM

126. BE Özdem SANBERK

Editör: TE Bilişim