İzmir HDP İL Binası'nda yapılan silahlı saldırı sonucu Deniz Poyraz'ın öldürülmesinin üzerine HDP İzmir Milletvekilleri Serpil KEMALBAY PEKGÖZEGÜ ve Murat ÇEPNİ  Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Vekillerin soru öngergesinde maddeler halinde gündeme getirilen 20 soruya İçişleri Bakanlı Süleyman Soylu'nun yazılı olarak cevap vermesi istendi

Özgür Özel 1500 öğretmen ile akşam yemeğinde buluştu Özgür Özel 1500 öğretmen ile akşam yemeğinde buluştu

HDP Milletvekilleri Çepni ve Pekgözegü'nün soru önergesinin girişinde yeralan "Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU tarafından Anayasa’nın
98. ve İçtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim." cümlesinin ardından konunundetayları ve sorular soruldu. İşte HDP'li vekillerin İÇişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun cevaplaması isteği ile TBMM Başkanlığı'na verdikleri soru önergesinin metni:
İzmir’in en işlek semtlerinden Konak’ta bir iş merkezinin ikinci katında bulunan HDP İzmir İl Başkanlığına; karşısında her gün kolluk kuvveti beklemesine ve 24 saat izlenmesine
rağmen Onur Gencer adlı saldırgan tarafından 17 Haziran 2021 tarihinde bir silahlı saldırı düzenlenmiş ve saldırıda HDP üyesi Deniz Poyraz katledilmiş, parti tahrip edilmiştir. Deniz
Poyraz’ın alçakça katledildiği bu saldırı sadece HDP il binasına yapılmamıştır. Toplumsal barışı hedef alan karanlık bir tertiptir ve bütün yönleriyle aydınlatılmaya muhtaçtır.
Saldırganın içeriye girmesinden dakikalar sonra, parti binası önüne gelen İzmir HDP İl Eş Başkanı Abdulkadir Baydur, biri elindeki silahı yere doğrultulmuş şekilde bulunan 3 sivil polisin il binasına baktığını gördüğünü, “Ne oluyor, bir şey mi var?” diye sorduğunu, sivil polislerin “İkinci kata saldırı var” diye cevap verdiğini ve o esnada da silah sesleri duyduğunu basına açıklamıştır.
Fail Onur Gencer’in gözaltına alındıktan sonra binadan çıkartılırken, kolluğun “ismin
nedir abicim” diye sorması, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin gözaltına alınırken
kamuoyuna yansıyan görüntülerle, İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlar gözaltına
alınırken polisin tutumuyla örtüşmemektedir.
Sosyal medya üzerinden siyasi eleştiri yaptığı için gece yarısı baskınlarının düzenlendiği sayısız örnek varken; failin sosyal medyada paylaştığı paramiliter güçlere özgü
fotoğraflarına ve doğrudan katliam yapacağını yazan paylaşımlarına rağmen, saldırgandan emniyetin, istihbaratın haberinin olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca, saldırgan
basına sızan ifadesinde, HDP İzmir İl binasına birden çok kez keşif yapmaya gittiğini de söylemiştir. Fakat yetkililerin HDP İzmir İl örgütünü uyarmadığı gibi, saldırganı durdurmak
için de hiçbir önlem almadığı görülmektedir.

Katil ifadesinde, sadece Deniz Poyraz'ı öldürme niyetiyle HDP İl binasına girmediğini, orda bulunacak herkesi öldürmeyi planladığını, kapalı kapıların ardında birileri var diye odaların kapısına silah sıktığını, Deniz Poyraz'ı canavarca hislerle katlettiğini belirtmiş ve Deniz Poyraz'ın kanlar içindeki fotoğrafını çekerek il binasında iken whatsapp durum güncellemesinde paylaşmıştır. Öte taraftan, katilin gözaltında alındıktan sonra sosyal medya hesaplarından bazı fotoğraflarının silindiği tespit edilmiştir.
Siyasi iktidar yetkililerinin HDP’yi hedef gösterir söylemleri ve İzmir HDP il
binasının karşısına Diyarbakır’dakine benzer şekilde polis tarafından kurulan çadır nedeniyle, İzmir il binasının saldırılara açık hale geldiği bilgisi HDP İzmir yönetimi tarafından İzmir İl
Emniyet Müdürlüğü ile üç kez görüşülmüştür. Aynı amaçla görüşme yapmak üzere İzmir Valisi’nden HDP İzmir milletvekilleri görüşme talebinde bulunmuş ancak olumlu cevap verilmediği için görüşemedikleri basına yansımıştır. Parti yöneticilerinin, İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne yaptıkları uyarılarının dikkate alınmadığı gibi, ırkçı grupların parti önüne
gelerek nefret söylemi içeren ve provakatif gösterilerinin teşvik edildiği yönünde beyanları da basında yer almaktadır.
Ayrıca, İzmir İl Emniyet Müdürü saldırıdan hemen sonra İzmir İl Örgütü önüne geldiğinde parti yetkililerine başsağlığı dilemiş, bu esnada parti yetkililerinin partinin çadır nedeniyle hedef haline getirildiği yönündeki emniyete başvurularının dikkatte alınmamasına dair eleştirilerine cevaben İzmir İl Emniyet Müdürü’nün fail için “o kişinin çadırdan haberi yoktur, akli dengesi yerinde olmayan biridir” demesi, sorgusu dahi yapılmamış faili ‘akli dengesi olmayan biri’ ilan etmesi saldırının aydınlatılmasına yönelik soruları ve kaygıları büyütmektedir.


Bu bağlamda;
1- Parti binası ve sokak 24 saat kolluk güçleri tarafından izlenmesine rağmen katil nasıl aylarca HDP İl binasına dair keşif yapabilmiş ve ardından saldırı gerçekleştirebilmiştir?
2- Katil, kolluk güçlerinin gözetimi altındaki binaya elinde silah çantasıyla ve özel eldivenlerle elini kolunu sallayarak nasıl girebilmiştir?
3- Saldırı ve saldırganın amaçları hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın öncesinden bilgi sahibi olup olmadığı sorulmuş mudur? MİT saldırı hakkında bilgi sahibi ise HDP İl Örgütü neden bilgilendirilmemiş ve neden önlem alınmamıştır?
4- Saldırgan kim ya da kimler tarafından eğitilmiş ve donatılmış ve finanse edilmiştir?

5- Saldırganın silahlı şekilde HDP İzmir İl Örgütü’nün bulunduğu 2.kata çıktığı polisin bilgisi dâhilinde miydi? Değilse “2.kata saldırı var” diyen polis memuru sokakta iken 2.katta saldırı olduğunu nerden biliyordu?
6- Katil, sosyal medya hesaplarında silahlı foto ve cinayet tehdidi içeren çok sayıda paylaşım yapmış olmasına karşın neden gözaltına alınmamıştır?
7- Failin, Suriye’de sağlık memuru olarak görevlendirildiği doğru mudur? Doğruysa böyle bir görevlendirmede nasıl bir prosedür izlenmiş, bu görevlendirme hangi kurum tarafından yapılmıştır?
8- Sağlık memuru olarak Suriye’ye gönderilen kişiler aynı zamanda silahlı eğitim de almakta mıdırlar? Alıyorlarsa eğitimi kimler ve hangi örgütler vermektedir? Katilin Suriye görevinin resmi görevlendirme belgeleri kamuoyuyla paylaşılacak mıdır? Sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar göz önüne alındığında bu kişi Suriye’de çatışmalara katılmış mıdır?
9-Katilin SADAT ile ilişkisi nedir?
10- Fail Onur Gencer, İzmir Valiliğine ait otelde hangi tarihler arasında kalmıştır? Kaldığı
sürenin konaklama bedelini ödemiş midir yoksa Valilik tarafından misafir mi edilmiştir?
11- Fail Onur Gencer’in banka hesapları incelenmiş midir?
12- Katile Ankara Emniyet Müdürlüğünce verilmeyen silah ruhsatı, İzmir Emniyet Müdürlüğünce neye dayanarak verilmiştir?
13- İzmir İl Emniyet Müdürü fail Onur Gencer’i tanımakta mıdır? Henüz gözaltına alınmış, sorgusu dahi yapılmamış saldırganın “Akli dengesi yerinde olmayan biri olduğunu” nereden bilmektedir?
14- Fail onur Gencer gözaltında iken sosyal medya paylaşımlarını nasıl silebilmiştir? Kolluk güçleri telefonunu kullanmasına izin mi vermiştir? Aksi halde katilin sosyal medya hesabını kim kullanmış, kim yardım etmiştir?
15- Katilin halen İzmir Kemalpaşa Devlet Hastanesinde görev yaptığı basında yer almıştır. İzmir Valiliği ise memurluktan istifa ettiği açıklamasını yapmıştır. Bu duruma dair resmi belgeleri kamuoyuyla paylaşacak mısınız?
16- Saldırgan Onur Gencer’den başka saldırıya kaç kişi katılmış, kim ya da kimler faile yardım etmiştir, siyasi cinayetin azmettiricileri kimlerdir?

17- Çok sayıda aydınlatılması gereken soru var iken, katil 24 saat bile gözaltında tutulmamış, apar topar tutuklanmıştır. Bunun gerekçesi nedir?
18- HDP İl Örgütünden hiç kimsenin ifadesi neden alınmamıştır?
19- Katliam sonrası toplumda infial oluşmuştur. Ancak kolluk güçleri katliamı protesto eden yurttaşları işkence ile gözaltına almıştır. Bu tutum katili ödüllendirmek anlamına gelmemekte midir?
20- İçişleri Bakanı HDP İzmir İl Binasına yapılan saldırı ve Deniz Poyraz’ın katledilmesine dair neden hiçbir açıklama yapmamıştır?

Editör: TE Bilişim