İşadamı Fehmi Öztürk valilikten koruma istedi! "Beni öldürmek için kiralık katil tuttular"

Eski ortakları Fırat Muşlu ve Cuma İçten tarafından 50 milyon dolar dolandırıldığı iddiasıyla yargı mücadelesini sürdüren işadamı Fehmi Öztürk can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle 3. defa koruma talep etti. Avukatı aracılığı ile valiliğe başvuru yapan Öztürk, dilekçede yaşadığı olayları en ince detayına kadar yazdı.İşadamı Fehmi Öztürk eski iş ortakları Fıra

Mevlüt Yüksel'in superhaber.tv'de yer alan haberine göre;  Muşlu ve Gelecek Partili Cuma İçten tarafından 50 milyon dolar dolandırıldığını iddia ederek,İstanbul,Çanakkale ve Sinop'taki mahkemelere dilekçelerle başvurarak suç duyurularında bulunmuştu. Öztürk'ün şikayetleri sonrası açılan davalar devam ediyor. Mevlüt Yüksel'in haberinin ayrıntıları şöyle:

Türkiye ve Romanya'da çeşitli inşaat işleri yapan işadamı Fehmi Öztürk. son olarak "Beni öldürmek için fırsat kolluyorlar. Kiralık katil bile tuttular" diyerek avukatı aracılığı ile valiliğe başvurada bulundu. Öztürk dilekçesinde ölümle tehdit edildiğini belirterek, kendisini darp eden Cem Özmüş adlı korumanın 15 Temmuz'da öldürülmesinden sonra takip ve tehdit edildiğini vurguladı. Öztürk, can güvenliğinin somut olarak tehlikeye girdiğini ifade ederek 3.kez koruma istedi.

Aile sağlığı çalışanına sendikal haktan ötürü maaş cezası! Kesintilere dava açılacak Aile sağlığı çalışanına sendikal haktan ötürü maaş cezası! Kesintilere dava açılacak

DİLEKÇEDE YAŞANAN BÜTÜN OLAYLAR YER ALIYOR

İşadamı Öztürk'ün avukatı İbrahim Kaygusuz aracılığı ile İstanbul Valiliği'ne verdiği dilekçede şu ifadeler yer aldı:

"Müvekkil Fehmi Öztürk 2014-2017 yılları arasında Fırat Muşlu adlı şahıs ile Durak Plus Gayrimenkul A.Ş. adlı şirkette ortak olmuştur. Müvekkil 2018 yılında Fırat Muşlu'nun şirketin içini boşalttığını tespit etmiş ortaklığı bitirme kararı almıştır. Suç duyurusunda bulunmak istemiştir. Ancak Cuma İçten'in teklifi üzerine, ortaklar arasındaki sorunun bir dost meclisi ile çözülebileceğine ikna olmuştur. Fırat Muşlu ve Cuma İçten, dost meclisi adı altında müvekkili gasp etmiştir. Şirketten el çektirilmiştir. Dost meclisi olarak toplanmalarına rağmen, aldıkları kararları yasal zemine oturtmak için tahkim heyeti olarak kararlar almışlardır. Müvekkil alınan kararların yasa dışı olduğunu anladığı zaman sözde tahkim heyetine alınan kararları tanımayacağına dair ihtarnameler göndermesine rağmen bu ihtarnameler görmezden gelinmiştir. Sonrasında müvekkili borçlu çıkaran bir tahkim heyeti nihai kararı adlı belgeyi müvekkilime 10.07.2018 tarihinde ihtar etmişler." Bu sözde tahkim heyeti kararları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. H.D. 2018/2 E. 2018/6 K. Sayılı ilamı ile kamu düzenine aykırı olması,icra kabiliyetinin olmaması sebebiyle iptal edilmiştir."

İŞADAMI ÖZTÜRK CEM ÖZMÜŞ VE MUHAMMED DURSUN TARAFINDAN DARP EDİLDİ
Dilekçede Öztürk'ün muşta ile saldırıya uğraması da şöyle anlatıldı:

"10.07.2018 tarihinde ise, müvekkilim ve oğlunu bir kafede kahvaltı yaparken Fırat Muşlu 'nun azmettirmesiyle Cem Özmüş ve Muhammed Dursun adlı şahıslar tarafından darp edilmiş ve müvekkilin gözünde kalıcı görme kaybı oluşmuştur. Bununla ilgili Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/138 E. Sayılı dosyası ile yargılama sürmektedir."

KİRALIK KATİL TUTULDU İDDİASI

Avukat İbrahim Kaygusuz'un müvekkili Fehmi Öztürk için İstanbul Valiliği'ne verdiği dilekçede yer alan bir iddia dikkat çekti. Dilekçede, "18.07.2019 tarihli can güvenliğinin sağlanması talepli dilekçemizde de belirttiğimiz üzere eski ortağı Fırat Muşlu'nun müvekkil Fehmi Öztürk'ü öldürtmek için kiralık katil tuttuğu bu gerekçeyle can güvenliğinin sağlanması valilikten istenmişse de talep yerine getirilmemiştir" yazıldığı görüldü.

CEM ÖZMÜŞ SİLAHLI SALDIRIDA ÖLDÜRÜLDÜ, ÖZTÜRK TEHDİT EDİLDİ

Avukat Kaygusuz'un yazdığı dilekçenin devamında, Öztürk'ü darp eden Cem Özmüş'ün öldürülmesine "10.07.2018 tarihinde, müvekkili darp eden Cem Özmüş adlı şahsın, 15.07.2021 tarihinde Kartal sahilinde uğradığı silahlı saldırı sonuç öldürülmüştür. Cem Özmüş adlı kişi, Fırat Muşlu'nun 16 yıllık yakın koruması olarak çalışmıştır.Müvekkil ile Fırat Muşlu'nun davalarının olduğu tarihlerde,adliyelere gelerek müvekkili korkutmaya çalışmışlardır.Ayrıca Cem Özmüş, müvekkilin Lapseki'de bulunan otelin/ satış ihalesine katılımın engellemek için, ihale salonuna kimseyi sokmamıştır. Bu konuyla ilgili ihaleye fesat karıştırmak suçunun işlendiği gerekçesiyle, savcılığa suç durusunda bulunulmuştur. Cem Özmüş adlı şahsın öldürülmesinin ardından, Fevzi adlı şahıs müvekkilimi arayarak;Cem'in öldürülmesi ile ilgili müvekkilin sorumlu tutulduğu bunun hesabının sorulacağı ve dikkat etmesi gerektiği konusunda uyarmıştır." şeklinde yer verildi.

"CEM ÖZMÜŞ BİLDİKLERİNİ SÖYLEMEMESİ İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ!"

Dilekçede İşadamı Fırat Muşlu'nun eski koruması Cem Özmüş'ün bildiklerini anlatmaması için öldürülmüş olabileceği savunularak "Müvekkil Fehmi Öztürk'ü Nevzat Kızılbakır ile telefon ile aramış ; Cem Özmüş ile mesenger üzerinden 45-50 dk görüştüğünü , Cem Özmüş ile Fırat Muşlu'nun arasının bozulduğunu, 5 aydır Fırat Muşlu ile çalışmadığını kendisini takip ve tehdit ettiğini anlatmıştır. Ayrıca Cem Özmüş, Fırat Muşlu'nun bütün yasa dışı işlerini yaptığını. ama artık yanlış adamın yanında durduğunu söylemiştir. Cem Özmüş adlı şahsın, bildiklerini anlatmaması öldürüldüğü ihtimali yüksektir" ifadeleri yer aldı.

"BENİ ÖLDÜRMEK İÇİN FIRSAT KOLLUYORLAR!"

"Cem Özmüş'den sonra sıra bana geldi. Beni öldürmek için fırsat kolluyorlar" diyerek açıklamalarda bulunan işadamı Fehmi Öztürk'ün avukatı Kaygusuz dilekçenin son kısmında müvekkilinin 2018 yılından beri verdiği hukuk mücadelesi içinde bir çok kez tehdit aldığını, darp edildiğini, hatta mevcut durumda kendi evinde bile ikamet edemeyecek duruma geldiğini yazarak, "Cem Özmüş cinayetinden sonrada alenen tehdit edilmiştir. Bu zamana kadar 2 defa valiliğe can güvenliğinin sağlanması talepli dilekçe verilmiş olmasına rağmen bir sonuç alınamamıştır. Artık cinayetler işlenmeye başlanmış ve müvekkilin can güvenliği somut olarak tehlikeye girmiştir. 3. kez valiliğe can güvenliğinin sağlanmasının talep edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Devletin bir vatandaşının can güvenliğinin sağlanması çabasına 3. kez sessiz kalınamayacağı kanaatindeyiz. Müvekkil bu ülkenin bir vatandaşı olarak devletinden yardım talep etmektedir" ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim