Şu ALPAÇİNO’YA bayılırım, oyunculuğuyla her rolün altından kolaylıkla kalkan bir oyuncudur. Her filmde ayrı bir karakter ve har karakterde ayrı bir kişi olarak çıkar karşımıza, muhteşem oyundur, tek kelimeyle muhteşem…
Oyuncu, kendine biçilen rolü en iyi şekilde sahneye koyan veya perdeye aksettiren kişidir, her ne kadar senaryo başkasına ait olsa da, o senaryoya ruh katan oyuncu performansıdır. Yani oyuncunuz ne kadar kaliteliyse Prodüksiyonda o kadar başarılıdır, fakat birde oyuncuların baskın karakterleri vardır, Mesela Türk sinemasından bir örnek vermek gerekirse; Kadir İNANIR büyük oyuncudur, ama bakıldığında onu büyüten en önemli roller bıçkın delikanlı veya mafya babası karakterleridir, Şaban karakterini Kadir İnanırın oynadığını tahayyül bile edemiyorum!  
Bazen, siyaset sahnesinde de kendine özel rol biçilmiş siyasetçiler çıkar karşımıza, onlar istese de istemese de bu rol halk tarafından biçilir, çünkü doğal yapılarının gereği halkın 
gözünde bir imaj oluşmasına yardımcı olur, bunu örneklemek gerekirse, Karaoğlan tiplemesiyle Bülent Ecevit, BABA karakteriyle Demirel, Davos fatihi, Kasımpaşalı tiplemesiyle R.T. ERDOĞAN, Ton Ton Tiplemesiyle Turgut ÖZAL, inancını yansıtma biçimi ile Erbakan HOCA, Alparslan TÜRKEŞ de Başbuğuydu…  Saydığımız tüm liderlere bu lakaplar, halk tarafından verildi.
 Peki, ya Kemal KILIÇDAROĞLU?
 
O bence hala kişiliği koyacak yer arıyor
Mesela Gandi diye yola çıktı, fakat başında Ecevit şapkası vardı, sözünde Kemalist nükteler aklının bir köşesinde İnönü! Zaten geriye de bir tek masal kahramanları kaldı, mesela zenginden alıp fakire veren Robin hood, ya da zehirli elmayı yiyen Prensesi uyandıran dudağı ballı beyaz atlı prens! Esasında “ortaya karışık” durumları var, hangisi tutarsa onun üzerinden gideriz…
Kılıçdaroğlu’nun Konuşmalarındaki satır aralarını iyi okumak lazım…
Geçenlerde Meclisteki bir grup konuşmasında protesto yapan partiliye söyledikleri sizi neyi anımsattı? Bana Ecevit’in Mecliste Merve Hanıma söylediklerini hatırlattı, Ne demişti Kemal bey “CHP Grubu şov yeri değildir”  Ecevit ne demişti “Burası devlete meydan okuma yeri değildir” iki resim arasındaki benzerlikleri lütfen siz bulun, ama burada tuhaf bir benzerlik daha var, bakın çok şaşıracaksınız! Aslında bu çıkışta bir başka liderle de benzer bir durum var  “Al ananı git” burada eleştiriye muhatap cümleden ziyade içerikti, yani sen sana dert yanan çiftçiyi dinlemiyor azarlıyorsun deniyordu, Peki sizce Sayın Kılıçdaroğlu ne yapıyor? O da parti içi demokrasiden şikâyet eden bir partiliyi azarlıyor ve burası yeri değil diyor, orası neresi? CHP Parti grup toplantısı, Peki dert yanan kim? Bir partili, adam orada Galatasaray’ın transfer politikasını sormadı ki, CHP deki parti içi demokrasiden şikâyetçi oldu, üsluba takılıp içerikten uzaklaşırsanız taca çıkarsınız, Sayın Ecevit kendi ideolojisi çerçevesinde doğru olduğuna inandığı bir mesajı doğru yer ve zamanda verdi. Ecevit’e göre o anda “devletin Laik yapısına halel getirecek bir durum vardı” ve o çıkışı yaptı, fakat Kemal beyin durumu çok farklı,  bence Kemal Bey, Ecevit üslubunu kullandı ama yer ve zaman seçimi kesinlikle çok yanlıştı…
Yurt dışında yaşayan gurbetçi gençlerimiz iki kültür ararsında gider gelirler, “Almanya da yabancı burada Alamancı bir durumlar vardır” bu durumun tarifi içinde birçok hikâye anlatılır, onlardan birini sizinle paylaşmak isterim...
Eşek bir gün Aslan olmaya karar verir ve yelelerini aslan yelesi gibi kabartır, kulaklarını kestirir, kuyruğuna bir şekil yapar, yani kısacası kendini Aslana benzetmeye çalışır, ormanda gezerken tilkiye rastlar, tilki sorar, “yahu eşek kardeş bu ne hal” eşek cevap verir “ne varmış halimde aslan oldum işte” Tilki basar kahkahayı “Yahu eşek kardeş, bence sen aslan olmaya çalışırken eşekliğini de kaybetmişsin”   
İşin özeti şu…
Birileri olmaya çalışmaktan ziyade kendimiz olmaya çalışmalıyız, bırakın bizim kim olduğumuza halk karar versin… 
  
Şimdi bu hikâyeden yola çıkarak “Eşeklerde bizim eşeklerimizdir, onlarla guru duyuyoruz” diye bir söylem çıkarsa, ortadan ikiye yarılırım, malum son zamanlarda teşbih yapmak sakat bir durum arz etmekte…