Merhaba sayın seyirciler. MİAY(Maçı-İzle-Anında-Yorumla) programıyla karşınızdayız. Malumunuz sezon başladı, bizim mesai de başlamış oldu. Üç aylık sürede siz bizsiz, biz sizsiz, hepimiz futbolsuz kaldık. Arada geçen yirmi yaş altı Dünya Kupası’nı futboldan saymıyorum. Çünkü hiçbirimiz seyretmedik. En düşük seyirci rekorunu kırdığımız turnuvanın seyredecek nesi vardı ki? Kavgasız gürültüsüz, hakeme itirazsız, fanatik taraftarsız maç mı olurmuş. Kısa bir reklâm arasından sonra tekrar beraber olacağız.

Evet sayın seyirciler, tekrar beraberiz. Yeni formatımızla sizlerin karşınızda olmaktan mutluluk duyuyoruz. Öncelikle nasıl bir program olacak ondan bahsedelim değil mi Kenan Abi? Evet Aytunççuğum haklısın. Gerçi maçlar başladı, anlatmaya gerek de yok, seyircilerimiz yeni programımızı izledikçe öğrenirler. Bu arada sol taraftan bir atak izliyoruz, pardon biz izliyoruz siz sadece bizi dinliyorsunuz. Çizgiye inen altı numaralı oyuncu topu kaleciye teslim edince atak daha başlayamadan bitiverdi. Toygar bey siz ne diyorsunuz bu atak hakkında? Evet Aytunç, ne diyeceğimi bilemiyorum. Keşke bu kadar acele davranmak yerine atağı olgunlaştırsalardı. Evet sayın seyirciler bir atak da rakip takımdan geliyor ama rejiden kulağıma reklama gitmemiz gerektiğini fısıldıyor arkadaşlar. Reklamlardan sonra görüşmek üzere.

-Aytunç, Allahtan şu reklamlar var da iki nefes alıyoruz. Çok sıkılıyorum ben bu yeni formatta. Ne yapsak ki? Eski halimiz daha güzeldi galiba.

-Kenan abi’ye katılıyorum Aytunç kardeş. Oturmuşuz monitörlerin karşısına görüntüden laf üretmeye çalışıyoruz.

- Öyle demeyin ağabeylerim. Her kanalda var böyle programlar, bu senenin trendi de bu. Ne yapalım, eski düzende devam edip teknolojiye ayak uyduramayıp takoz telefon kullananlar gibi komik duruma mı düşelim?

-Tabi senin için hava hoş. Spiker gibi maç anlatıyorsun, sıkıldığın zaman pimi çekip bombayı bizim kucağımıza bırakıyorsun. Sonra kıvransın Toygar ile Kenan.

-Aytunççuğum ben maç izlerken cips ya da kola tüketmenin haricinde başka bir şey yapamıyorum biliyorsun ama hiç ikramın da yok. Başka kanallar her türlü nevaleyi hazır ediyormuş reklam araları için. Hani bizdekiler? Sadece su!

-Sevgili ağabeylerim. Hiç olmadı ekranda gözüken maç istatistiklerine yüklenin. Oradan yorum çıkar biraz. Bakın ben de biliyorum sıkıcı olduğunu ama ne yapalım. Eskiden elimizde maç görüntüleri vardı ileri geri oynatıyor üzerinde sabaha kadar konuşuyorduk. Onu elimizden aldılar. Sonra fotoğraflar veya çeşitli grafikler üzerinde konuşmaya başladık o hiç gitmedi. Seyirci beğenmedi onu. Şimdi de yeni moda bu. İzleyici tarafından beğenilir yani tutarsa devam ederiz. Yok değilse altıncı yedinci haftadan sonra kaldırır atarız, siz güzel kafanızı yormayın. İkrama gelince bundan böyle en çakır keyif ikramlar bizde olacak. Bizim büfeci Halil Abi’ye söylerim en kıyağını getirir bize.

-Ama Aytunç bir şey daha söyliyeceğim.

-Aman abim lütfen bir dahaki reklam arasına sakla bak on saniye kalmış yayına. Haydi bakalım.

Sevgili seyircilerimiz, reklamların ardından yine beraberiz. Sizle bulunmadığımız dakikalarda gol sesinin çıkmadı dediğim anda maçın hakemi son düdüğü çaldı.

-Kenan abi istatistikler hakkında ne diyeceksin? Mesela topla oynama oranı yüzde elli beşe, yüzde kırk beş.

-Sayın Aytunç, bir düşünür yalan üç kısımdır demiş: yalan, kuyruklu yalan, istatistik. Hahaha. Biraz ortamın havası değişsin diye espri olsun dediydim. Maçın sıfır sıfır biteceği atılan şut sayılarındaki kısırlık ile korner atılmamış olmasından belliydi aslında.

-Ben de Kenan Abi’ye katılıyorum Aytunç Bey.

Evet sayın seyirciler. Bugünkü programımızın sonuna geldik. Okumasak da sosyal medyadan bize her zaman yazabilirsiniz. Arkadaşlar takip edecekler. Bir dahaki MİAY programında buluşmak dileğiyle esen kalınız efem.