DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, ‘Filistin için 1000 Genç Hareketi’nden 5 gencin tutukluluk halinin sürdürülmesine tepki gösterdi.DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu Filistin İçin 1000 Genç Hareketi’nden 5 gencin tutukluluğunun devam etmesine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Yeneroğlu’nun açıklaması şöyle:
“SAYIN ERDOĞAN 20’Lİ YAŞLARINDA OLSAYDI O DA TUTUKLANIRDI”
‘‘Filistin için 1000 Genç Hareketi’nden 19 – 24 yaş arasındaki 5 genç, 4 Mayıs’tan beri tutuklu. Gençler 1 Mayıs eylemlerine katıldıkları gerekçe gösterilerek gözaltına alınmış olsa da Filistin’e destek kapsamında düzenledikleri 30 Mart ve 6 Nisan tarihli eylemleri ve eylemler sırasında attıkları “Katil İsrail, İşbirlikçi Erdoğan” sloganlarından dolayı Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan tutuklandılar. Sayın Erdoğan 20’li yaşlarında olsaydı muhtemelen o da bu eylemlere katılır, o da benzer sloganlar atar ve o da tutuklanırdı.
“FİLİSTİN’DE YAŞANAN SOYKIRIMA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN TOPLANTI VE GÖSTERİ YAPMAK ANAYASAL BİR HAKTIR”
‘‘Başarılı birer üniversite öğrencisi olan gençler, tutuklu olmaları nedeniyle eğitimlerinden de mahrum bırakılmıştır. Gençler, Filistin’de yaşanan soykırımına dikkat çekmek için anayasal bir hak olan barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemiştir.
Gençler hakkında hukuksuz bir şekilde, oluşmayan suçtan işlem yapıldığı gibi bununla birlikte tutuklama gerekçelerinden biri olarak gösterilen ‘Katil Erdoğan’ sloganı da bu eylemler sırasında atılmış değildir. Sorgu sırasında dahi yer verilmeyen slogana tutuklama gerekçesinde yer vermek hukuki olmadığı gibi vicdani de değildir. Zira, atılan sloganlar hakaret olmamakla birlikte sırf tutuklama kararını hukuka uygun göstermek için öne sürülmüştür. Ayrıca gençlerin suçlandığı ‘İşbirlikçi Erdoğan’ ifadesi de hakaret değildir. Bu nedenle verilen tutuklama kararı hukuka aykırıdır.’’
“BU GENÇLER, TOPLUMUN VİCDANI OLDU VE İKTİDARI İSRAİL’LE TİCARETİ KESMEYE ZORLADI”
“Bu pırıl pırıl gençlerin yaptığı eylemler Türkiye’nin yüz akıdır. İktidarın slogan atmaktan öteye gidemediği, herkesin korkudan sustuğu, iktidar destekli bazı STK’lar birkaç cılız eylemi hariç kimsenin sokağa çıkmaya cesaret edemediği bir dönemde Filistin’de yaşanan büyük insanlık dramına, korkunç katliamlara ve Türkiye’nin İsrail’le yürüttüğü ticarete daha fazla sessiz kalamayan gençler seslerini yükselterek toplumun vicdanı oldu ve iktidarın İsrail’le ticarete son vermesine vesile oldular.
Sözde Cumhurbaşkanı’na hakaretten dolayı bu kararı veren yargıçlar, kraldan fazla kralcı kesilmektedir. İktidar bir taraftan Filistin için dünyanın her yerinde yapılan eylemleri alkışlarken, Türkiye’de yapılan eylemleri şiddetle bastırdığı gibi gençleri cezaevinde tutması, büyük bir utançtır.
Türkiye’nin bir demokrasi olduğunu, iktidardan izin almadan da Anayasal bir hak olan gösteri ve yürüyüş hakkını kullanabileceğimizi, mazlumlar kan ağlarken, tarihin gördüğü en vahşi katliamlardan biri gözlerimizin önünde gerçekleşirken her ne olursa olsun susmayacaklarını haykıran ve iktidara vicdanın gereğini haykıran bu gençler derhal serbest bırakılmalı ve bu utanca son verilmelidir.”