Sabahat Tuncel’e Tokattan beter cevap

Hafta sonunda nevruz kutlamalarında baharın müjdesi düştü ana haber bültenlerine...

Çiçekler açmaya, fidanlar boy vermeye başlar yakındır, nedense bahar gelince insanın içi kıpırdar, böyle tuhaf bir şeyler olur anlam veremezsin, ama hoş şeyler hissedersin, beklide sadece bana oluyordur…

 

İstanbul’dan taşınalı arkadaşlarımın kıymetini daha fazla anlamaya başladığım, be defa bahar sanki bana hüzünde getirdi, kendimi yalnız hissetmekten alıkoyamıyorum bir türlü, sonra yaz gelecek yine ortalık cıvıldayacak, tatil programları ramazana göre ayarlanacak, yazın ramazanı yaşamanın dayanılmaz mutluluğu yaşanacak, masraflarda azalacak, yakacak derdi yok, kıyafet desen bir pantolon bir gömlek ya da tişört yallah, okul masrafı ve stresi gibi dertlerde birkaç aylığına rafa kalkacak, lige ara verilecek özellikle benim gibi Galatasaraylı olanların bu sene çektiği çile sona erecek, tarlada bağda bahçede hasat zamanı başlayacak, adli tatil, meclis tatil, derken adam akıllı bir tatil moduna geçilecek…

 

Galatasaray demişken ne olacak bu bizim halimiz yahu, Hagi istifa eder mi acaba?

Ama etse de etmese de gönlümüzde yeri başka onun, ne büyük mutluluklar yaşadık onunla, Fenere gelince adamlar bize kadrolu çile oldular iyice, şans desen şansımız da tutmuyor abi, elli kere atağa kalkıyoruz zar zor bir gol atıyoruz adamlar bir kere geliyor iki gol atıyor, denemediğim totem kalmadı, bunalıma girdim iyice, neyse ki arkadaşlar durumun farkında da beni pek kızdırmadılar, gerçi birazda benden çekiniyorlar “bunun sağı solu belli olmaz bu fanatik söver bize” diye ki söverim, hiç affetmem!

 

Bak bu yaz seçimlerde var bu durumda ayrı bir renk katacak yaza, bayraklar anonslar, seçim otobüsleri, şarkılar, mitingler, konvoylar varın gayrisini siz düşünün, seçim yasakları başlayana kadar kulağımızın zarını kurcalayacaklar, fakat her şeye rağmen bu bile bizde tatlı bir heyecan vesilesidir, bu demokrasi demektir…