Türkiye’de gündem o kadar çok değiştiriliyor ki; ülkede ivedilikle yapılması gereken bir çok şey gölgede kalıyor. Tam bir şeyler tartışılmaya başlanıyor ki, onu gündemden kaldıracak başka bir tartışma konusu bomba gibi düşüyor gündeme…

Yakın zaman içerisinde bir hatırlama yaparsak, Başbakan Tayyip Erdoğan, “Dersimliler’den Özür diliyorum” dedi ve iç siyaseti ciddi anlamda ısıttı. Bu gündem Başbakan Erdoğan’ın hastaneye yatıp  ciddi bir ameliyat geçirmesiyle değişti.

Herkes Erdoğan’ın hastalığının ciddiyeti ile ilgili spekülatif açıklamalar ve yorumlar yaparken bu gündemin değişmesi gerekiyordu…

Şike yasası Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Gündem şikeye kilitlendi. Bununla da kalmadı Ak Parti içinde ilk defa ciddi anlamda muhalif seslerin yükseldiğini gördük.

Tam bu tartışmalar sürerken Fransa Ermeni Yasa Tasarısını kabul etti. Türkiye projektörleri Fransa’ya çevirdi. Tüm iktidar ve muhalefet  Fransa’ya kilitlendi…

Fransa ile ilgili yaptırımlar açıkladı Başbakan Tayyip Erdoğan.

Milletin dikkati Fransa’ya çevrilmişti ki, milletin vekilleri milleti kazıklayarak kendilerine ‘kıyak’ yaptı. Maaşlarını yüzde 200’lere varan oranda artırdı. Hem de bir gece yarısı operasyonu ile. Ama bu ‘kıyak zam’  Fransa’nın gölgesinde kalmıştı ki; CHP işin peşini bırakmadı.

Ve… 29 Aralık 2011 sabah saatlerinde ajanslardan haberler düşmeye başladı önümüze…

-F-16’lar Irak sınırında PKK’lı diye kaçakçıları vurdu. Çok sayıda ölü var…

Saatler ilerledikçe haberin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Gerçekten F-16 Savaş uçakları Şırnak’ın Irak sınır bölgesinde katırlarla yük taşıyan bir grubu bombalıyor ve olayda 35 kişi hayatını kaybediyor.

Fransa gündemden kalktı…

BDP  yurdun her tarafından ayağa kalktı. Her taraf derken kendi  etkin olduğu bölgelerde… Bursa, İzmir ve İstanbul gibi büyük kentler BDP’nin eylem açısından sıkıntı çekmediği ve sesini de en fazla duyurduğu iller…

Bu olaya BDP’liler ne kadar üzüldüler bilmem ama, onları siyasi açıdan son derece sevindirecek bir gelişme. 

-Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz…

Hükümet olayla ilgili tek satır bir açıklama yapmadı. BDP bütün gün veryansın etti. BDP taraftarları ve PKK sempatizanları sokağa döküldü.

Haklı bir gerekçeleri vardı! TSK sivil vatandaşların üzerine bomba yağdırmıştı.

Peki TSK operasyonlarda bombalamaları neye göre yapıyor.  Nasıl istihbarat sağlıyor.

Heron diye bildiğimiz İnsansız Hava Araçları (İHA)’nın istihbaratı, operasyonların en önemli istihbarat kaynakları.

Bu Heron’lar  Türkiye’nin başına geçmişten bu güne çok iş açmadı mı? Yanlış istihbaratlarla Türk  Silahlı  Kuvvetleri’ne dağı taşı bombalatmadı mı?  Hatta Heronlarla ilgili birçok konu bu gün Ergenekon davası içinde de suç delili olarak sayılıp konulmadı mı?

Bu yanlış istihbaratın tam Fransa ile kapıştığımız, İsrail ile son yıllarda tarihin en kötü ilişkilerini yaşadığımız günlere denk gelmesi ne kadar tesadüf.  Geçmişte PKK’yı açık açık destekleyen Fransa değil miydi?  Bayan Miterand’ın  Diyarbakır’a gelip PKK’ya açık destek verdiği günler duyarlı Türk halkının hafızalarından hala silinmedi.

Konunun detaylarını  hatırlamak isteyenler internetten araştırmasını yapabilir. Bununla ilgili kitaplar bile yazıldı.

Geçmiş böyleyken; heronların veya diğer güçlerin yanlış istihbaratı sonucu 35 sivilin Türk Savaş Uçakları  F-16’lar tarafından bombalanarak öldürülmesi çok anlamlı değil mi?

Türkiye son zamanlarda PKK’ya büyük darbe vurdu. PKK’nın buna bir misilleme yapması her zaman bekleniyor.

-Su uyur düşman uyumaz.

Köylüler gece kaçakçılığa çıkınca heronlar  grubu düşman olarak algılıyor.

Çünkü daha önce bazı PKK saldırıları aynı şekilde sınırdan geçilerek gerçekleşmişti.

Bu PKK’nın bir tuzağı olmasın? 

Çünkü, bundan sonra PKK’lılarda katırlarla aynı yollardan halk görüntüsünde geçerse TSK’nın onları Heron istihbaratı ile bombalaması zor olacak.

Çünkü, bu olay PKK ve BDP’ye büyük koz verdi.