Son Ankara saldırısı neden yapıldı, kim yaptı sorularının cevabı bu gün için hiç bir zaman verilemeyecektir.
Bunu anlamak için ortadoğu da İslam coğrafyasında yaşananlara iyi bakmak gerekir.
Yaklaşık otuz yıldır kamyonların patlayıcı olarak kullanıldığı yer başta Irak olmak üzere İslam ülkeleri olmuştur.
Bunu neden yaparlar?
O ülkelerin halklarını yıldırmak, korkutmak ve acılara garkederek yaşamdan koparmak ,toplumsal olaylara karşı direnme refleksini yok etmek.
Irak coğrafyasında iki ton hatta üç ton patlayıcıyı kamyonlara veya kamyonetlere yükleyerek halkın yoğun yaşadığı pazar yerlerine, statlara,camilere getirip patlatılmakta.
Bunu kim neden yapar?
Irak coğrafyasında şiilerle sünniler arasında bu iş yapılıyor gibi gösteriliyor.
Bazen sünni camisi veya pazar yeri bazen de şii yerleri aynı yöntemlerle havaya uçuruluyor.
Ülke içinde yaşayan farklı dinsel kökten gelen insanlar birbirlerine düşman ediliyor.
12 eylülden önceki yıllarda Türkiye de aynı şeyler yapılmadı mı?
Uğur Mumcu bu konuyu ortay çıkarmıştı.
Hatırlayalım meşhur silah kaçakçısı Bekir Çelenk derin devlet ve kontrgerlla işbirliğiyle getirdiği silahları hem sağcılara hem solculara sattığı ispatlanmıştı.
Gene o ortamda hem sağcı kahveleri hem solcu kahveleri aynı kaynaktan ve aynı silahlarla tarandığı ortay çıkmıştı.(O zaman kahvelere kadar toplum bölünmüş parçalanmıştı)
Ben bu konunun uzmanı değilim, okuduklarımdan yaşadıklarımdan şunu biliyorum.
O günün derin yapılanmaları ve ABD işbirlikçileri soygun düzenlerini devam ettirmek için kendi adamlarıyla hem sağcı hem solcu kahvelerini tarayarak halkı birbirine düşman etmişlerdi.
O günün şartlarında Alevi- Sünni çatışmaları yaratmak için yaptıkları provokasyonlar daha sonra tek tek deşifre edilmişti.
Yani bu gün Irak coğrafyasını işgal eden emperyalistler ve yerli ortakları kamyon dolu patlayıcıları ülke içinde kurdukları üslerde hazırlayarak patlattığını aklı başında herkes biliyor.
Irak coğrafyasında o kamyonları cennete gideceğim hayaliyle kullanan ve beline bomba bağlayan aklı kıt dinci meczup bulmak o kadar da zor olmadığını IQ'sü yüksek(Yeni Türkiye'nin en büyük uleması Cübbeli hoca buna AKÜ diyor) emperyalist çok iyi biliyor ve kullanıyor.
Yani bu işi yapan IŞİD, O,BU örgütler bu işin konuşulması gereken son pislik kısmıdır.
Yani Irak coğrafyasında patlayan bomba yüklü kamyonlar bir tezgahtır ve o tezgah Türkiye'nin orta yerinde Ankara da kurulmuştur.
Bizler laik demokratik çok partili demokrasiden ödün verdiğimiz ölçüde,ortadoğu da son zamanlarda türeyen dinci,-vahhabi- sünni meczup kültürüne tavır koymadığımız sürece bu bataklık hızla yayılacaktır.(dinci -vahhabi-sünni yeni yapılanmasının en büyük destekçisi ABD ve onun işbirlikçileri olduğunu okuyan yazanlar biliyor.)
Bunu kim yapıyorun cevabı bu gün alınamayabilir ama bunun cevabı er geç bulunacaktır.
Suruç, Ankara,Sultanahmet patlamasını yapanların dün yapılan ikinci Ankara patlamasının kim tarafından yapıldığını bilmiyoruz.
Bu gün IŞİD-veya PKK açıklamasının hiç bir anlamı yoktur.
Nasılki Irak'ta şii veya sünni mahallesinde kamyon patlatanın bir anlamı yoksa bizim ülkemizdeki patlamaları üstlenenlerin de bir anlamı yoktur.
Birinci Ankara patlamasında 103 kişinin can verdiği faciadan sonra Selahattin Demirtaş'ın ''Bu eylemi devlet yaptı'' açıklamasını herkes es geçti.
Oysa birileri bunun üstüne gitmeliydi, mahkemeler Selahattin Demirtaş'ı sorgulamalıydı.
Mutlaka bir bildiği vardı bu günde o bildiği Demirtaş da olmalı.
Bu günde ülkeye kamyon dolusu patlayıcıyı sokup devletin bütün kurumlarının orta yerinde,derin kulakların hemen yanında patlatacak kadar cesaret sahibi olacak bu kadar güçlü kim olabilirki?
Eğer bu olayı PKK veya PYD veya IŞİD yaptı diye açıklama olursa ben hiç şaşırmam ama bir anlamoıı da yoktur..
Bu neye benzer?
Kapı zorlanmadan kilit kırılmadan ev soyuluyorsa polis öncelikle ev sahibinden şüphelenir.
Uğur Mumcu 1980 öncesi silahlı eylemlerin kara kutusuna ulaştığı için bunu kitaplaştırma çalışmasına başladığı için öldürüldüğü konusunda herkes hem fikir.
Bundan dolayı sayın cumhurbaşkanı son günlerde kime ''eyyy......'' çektiyse o kamyonların çıkış adresini oralarda araması gerekiyor.
Türkiye çok önemli bir ülke ve batılılar bunu en az iki yüz yıldır bilirler ve derlerki '' Türkiye sadece Türklere güvenilemeyecek kadar önemli bir ülkedir''
Bu ülkeyi yönetenlerin ''eyyy......'' diye feryat figan ederken etrafındaki bataklığın buraya da taşınacağını hesap etmeleri gerekiyor.
Bu ülke aynen ırak gibi olacaktır.
Bundan sonra ülkenin her köşesinde kamyon dolu patlayıcılar kol gezecektir.
Biz her eyyyyy....çektiğimizde kamyonlar patlayacak, her patlamada bizler terörü kınamakla yetineceğiz ama o kamyonları doldurup başbakanın cumhurbaşkanının dibinde patlatan ''Üst akıl...''elini kolunu sallayarak aramızda, üslerimizde, hava alanlarımızda dost görünerek dolaşmaya devam edecektir.
Aklı başında herkes orta doğu bataklığına girmeyelim derken bir de baktıkki bataklık ülkenin tamda orta yerinde oluşmuş.
Ülkeyi yönetenler ve emperyalistlerin oyunu içinde küçük rollere rıza gösterip oyuna katılanlar daha büyük roller talep ettikleri sürece bu patlamalar devam edecektir.
Son patlamada çok net üst akıl mesajı vermiştir.
'' Ben o kadar güçlüyümki senin hemen burnunun dibinde,askerin ortasında,yatak odanda, bomba yüklü kamyonu patlatırım istersem burnunun üstünde de bunu yapabilirim''
Adamlar diyorki ''Benim sana verdiğim küçük role rıza göster yoksa....''
Büyük roller talebi devam ettiği sürece de ülkenin masum insanları bu süreçten itibaren yüzer yüzer ölüme hazır olmalıdır.
Bu ülkeyi yönetenler 1950 den bu yana küçük rollere rıza göstererek iktidar olmuşlardır ve iktidar olma nedenlerinin bu küçük role rıza göstermesiyle ilgili olduğunu unuttukları anda kamyon yüklü bombalar patlamaya devam edecektir.
Artık aklımızı başımız almanın zamanı gelmiştir.
''Yurtta sulh, cihanda sulh'' kültürüne geri dönmenin zamanı gelmiştir.
Bu yapılamadığı takdirde bataklık ülkenin her yanına yayılacaktır.
Çünkü bu bataklığı orta doğuda yaratanlar aynı bataklığın burada da olması için düğmeye basmıştır.
Bu düğmeye basan eli tutanların akıllarını başlarına almalarının da zamanı gelmiştir.
