16 nisan günü derbi maçı oynandı.
Maça gelene kadar neler oldu anlatalım.
Maçın saati yeri belli olduğunda kahve renkli takımın antrenman yaptığı tesisin önce elektrikleri kesildi,sonra da suları, daha sonra denildiki bu stat da siz antrenman yapamazsınız.
Kahverengi takım fazla direnmeden antrenmanlarını yapmak için yeni bir saha aradı fakat hiç kimse izin vermedi o da bulduğu boş alanlarda antrenman yaparak maça hazırlandı.
Derken maç saati geldi maç yapacağı sahaya gidecekler bir tane otobüs bulamadılar.
Hangi kapıyı çaldılarsa ''Biz vatan hainlerine teröristlere otobüs vermeyiz'' dediler.
Ne yapacaklar?
Bir formül buldular bütün futbolcular ve yöneticiler eşe dosta rica ettiler ve onların arabalarıyla ayrı ayrı maça gitmek için yola çıktılar.
Yol da giderken mola verdikleri tesislerde yemek vermediler.
Onlarda tanınmayan birini bir bakkala gönderdiler peynir ekmek zeytinle karınlarını doyurdular.
Ha bu arada beyaz takım ne yapıyor derseniz onlar ülkenin en güzel otellerinde kamp yapıyor, en güzel çim sahalarda antrenman yapıyor, maça devletin tahsis ettiği uçakla gidiyorlar.
Kısacası el bebek gül bebek maça hazırlanıyorlar.
Kahve renkli takım zar zor maç yapacağı stadın olduğu ile vardıklarında stadın önündeki kalabalığın saldırısına uğradılar.
Hep bir ağızdan ''Teröristleri sahaya sokmayız'' dediler.
Allahtan beyaz takımın insaflı bir yöneticisi devreye girdi ve takım soyunma odasına girebildi.
Derken kahve renkli takımın soyunma odasının suları akmıyordu,yöneticilere söylediler tesisatlar bozuk tamir devam ediyor ama bu gün su gelmez, meşrubatlarla ellerinizi yıkayın, ihtiyaç giderin dediler.
Neyse bunu da sineye çektiler ve formaları giydiler sahaya çıkmak için tünelin ağzında yerlerini aldılar.
Bir de baktılarki karşı takımın on birinde takımda olmaması gereken ve bu maçta oynaması mümkün olmayan bir futbolcu var.
Hemen buna itiraz ettiler, itiraz reddedildi.
Sahaya çıktıklarında tribünlerde sadece beyaz takımın seyircileri vardı ve kahve renkli takımın seyircileri stada alınmamıştı.
Maç başlamak üzereydi ve bununla ilgili yapacak bir şeyleri de yoktu.
Maç başladı oyun devam ederken beyaz takımın futbolcuları çok sert ve oyun kurallarıyla hiç ilgisi olmayan bir şekilde oynamaya başladılar.
Oyunun bazı yerlerinde topu elle taşıdıkları halde hakem elle oynama kararı konusunda her şeyi görmezden gelmeye başladı.
Oyun devam ederken kahve renkli takımın iki oyuncusu tekme yediği için sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.
Kahve renkli takım oyunu 80. dakikaya kadar her türlü olumsuz koşullara rağmen berabere götürmeyi başardı.
Ne olduysa sekseninci dakikada oldu.
Hakem orta sahada yapılan bir faule karşılık penaltı verdi ve maç bir sıfır oldu.
Kahve renkli takım yılmadı 86.dakikada bir gol attı ve oyun bir bire geldi.
Oyun devam ederken beyaz takım üç oyuncusunu değiştirmiş olmasına rağmen dördüncü oyucuyu sahaya sürdü onun aslında oynama hakkı da yoktu takımda yer alması için lisansıda yoktu.
İlk onbir de başlayan ve oynama hakkı olmayan bir futbolcu daha vardı böylece lisansı olmadan oynayan oyuncu sayısı ikiye çıktı.
Hakeme bu bildirildiği halde ''Ben karışmam yedekten geldiğine göre oynayabilir'' dedi.
Oyun bir bir devam ederken hakem tuttu kalecinin ceza sahası içinde topu elle tutmasını penaltı diye değerlendirdi.
Ortalık karıştı itirazlar oldu fakat hakem dediki, ''Bu yeni kuralı siz bilmiyorsunuz artık kaleciler ceza sahası içinde topu elle tutamazlar ayakla müdahale etmeliydi bu kural yeni konuldu maçtan sonra yazıya dökülecek'' dedi
Ve penaltıyı verdi.
Oyuna sonradan giren lisansı olmayan takımda oynama hakkı olmayan futbolcu geldi penaltıyı attı ve maç iki bire geldi.
Uzatmanın 91.dakikasıydı ve daha maçın bitmesine dört dakika vardı.
Kahve renkli takım dört dakikada bir gol atarız diye sözleştiler motive oldular topu santra yuvarlağına koydular top rakip sahaya geçtiği anda hakem maçı bitirdi.
Böylece kahve renkli takım maçı iki bir kaybetti.
Maçtan sonra kahve renkli takımın bazı yöneticileri kural ihlalleri ve lisanssız futbolcu oynatıldı diye itiraz etmek için toplandılar ve dosyalarını hazırladılar.
İçlerinden aklı başında bir yönetici dediki ''Ya arkadaşlar bu kadar kuralsızlığın olduğu maçta biz elimizden geleni yaptık kimi kime şikayet edeceksiniz.Şikayet yapacağınız merci beyaz takımın başkanının kardeşi kendinizi lütfen yormayın bu işi bırakın.Bundan sonraki maçlarda onların koydukları yeni kurallara göre oynarız tabi maç içinde kural değişmezse'' dedi.
Evet maç bitmiştir.
1980 darbesi öncesinde Bülent Ecevit demiştiki;
''Eğer tribünden sahaya inmezseniz ,korkarım biri çıkar düdüğü çalar oyun bitti herkes evine der''demişti.
Evet maç da bitti, oyun da... Herkes evine herkese iyi uykular.