Aday belirlenirken halkın veya üyenin oda olmadı delegenin iradesi aday seçiminde dikkate bile alınmıyordu.Bundan dolayı halk genel anlamda partilerden kopmuştu.
Her şeyin tepeden yapıldığı ve dar bir kadronun karar verdiği bir yöntem olan''merkez yoklaması''denilen bir sistemle demokrasicilik oynayıp bu günlere geldik.
Aslında halk merkezde neyin yoklandığını da pek bilmez.
Merkez yoklaması yapılırken aday belirleyen insanlar için,aday olamayan veya talebi kabul edilemeyenler tarafından ipe sapa gelmez iftiralar üretilmiştir. ''Şu adam milletvekili oldu ama şu adama milyon dolar verdi şeklinde sözleri yıllardır duyarız. ''İşte ''falanca merkez yoklamacı hiç çalışmadığı halde milletvekili maaşıyla nasıl zengin oldu?''
''merkez yoklaması sırasında milletvekili adaylarından ve belediye başkan adaylarından yüklü paralar aldı'' şeklinde dedikoduları yıllardır dinleriz.Bütün bunları orta yerden kaldıracak çözüm önerisini sayın Kemal Kılıçdaroğlu ortaya koydu.
''Artık üyeyle ön seçim yapılacak'' diyerek CHP örgütlerine ve üyelerine ''artık sizi adam yerine koyan bir lideriniz var'' mesajını vermiş oldu.Bu çıkış diğer siyasi partilerin tabanlarında da hareket getirecektir.CHP bu işin öncüsü olursa, diğer partilerde de siyasetin önünü açacak hamleyi yapmış olacaktır.
CHP tabanında ve üyelerde bu mesaj heyecan yaratmış görünüyor.Şimdiden milletvekili adayı olacak olan ve üyenin tercihine muhtaç olacağını bilen adaylar halkı aramaya başladı.
Eskiden bizleri hiç aramayan sormayan insanlar arar oldu.Ön seçim sözü bile üyenin hareketlenmesine neden oldu.Demokrasilerde en sağlıklı ve doğru sonucun ön seçimle alınacağı konusunda yerel anlamda tartışmalar da yok değil.
Örneğin ikinci bölgede ki ilçelerin üye sayısı eşit değil.Bir ilçede on bin üye varken,diğer ilçede bin üye bulunuyor.Bu durumda on bin üyesi bulunan ilçeden aday olan kişi çok büyük avantajla seçime girmiş oluyor.
Ayrıca G.O.Paşa'nın da içinde olduğu ikinci bölge Sarıyer'den başlıyor, Zeytinburnun da bitiyor. Bu kadar büyük bir alanda işçilerin,sendikacıların ve dar gelirlilerin kendisini tanıtması ve milletvekili adayı olarak oy alması çok kolay görünmüyor.
Bu kadar geniş bir alanda kendini tanıtmanın maliyeti de çok büyük. Bunun için en küçük bütçe elli bin lira, üst sınır ise milyon diye şimdiden hesaplar yapılıyor.
Bu durumda ''siyaset çok pahalı hale geldi parası olan ön seçime girer ve kendini tanıtır'' yaklaşımına da çözüm bulmak gerekir. Tabanda çok değerli insanların olduğunu biliyoruz ama seçim kampanyasına ayıracak bütçesi olmadığından aday olamayacağını da biliyoruz.
Bu durumda ''siyaset çok pahalı hale geldi parası olan ön seçime girer ve kendini tanıtır'' yaklaşımına da çözüm bulmak gerekir. Tabanda çok değerli insanların olduğunu biliyoruz ama seçim kampanyasına ayıracak bütçesi olmadığından aday olamayacağını da biliyoruz.
Emekte olan bir insanın elli bin lira olan en küçük bütçeyi bile bulup aday olması mümkün görünmüyor. Bu durumda gene para konuşacak ve paranın olduğu yerde de gerçekler susacak gibi görünüyor.
Ön seçim bu tür aksaklıkları olmasına rağmen siyaset erbaplarının ve aday belirlemeden zengin olma hayalleri kuracak olan insanların önünü kesecektir.
Sayın Kılıçdaroğlu bu çıkışıyla yıllardır merkez yoklaması denilen kokuşmuş yapıya da büyük bir darbe vurmuştur. Eksikleri olsa bile ön seçim her zaman her türlü şartta merkez yoklamasından daha iyi sonuç verecektir diye düşünüyorum.
Bu seçimde ülkeyi yönetmeye talep açan siyasi parti lideri de ülkeyi yönetecek kadroyu belirlemek için kendi adayları ve uzmanlık alanı olan insanları her bölgede ön seçimsiz kontenjan olarak belirlemelidir.
Yıllarca akademik çalışma yapmış ama parti üyeleriyle hiç bir bağı olmamış ve halkın önüne çıkmamış bilgili görgülü ve ülke yönetiminde ihtiyaç duyulan kadrolarda ön seçimsiz genel başkanlar tarafından tercih edilmelidir.
Bunun için her bölgede en az üç veya dört kişi için genel başkanlar sıra isteme hakkı olmalıdır. Bu durumda anlayışla karşılanmalıdır.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu anlamda yıllardır sıkıntı üreten, en azından dedikodu üretmeye müsait merkez yoklaması yönteminin yerine ön seçim diyerek, Türkiye siyasetinin ve siyaset erbaplarının ezberini bozmuş görünüyor.
Bu durum bile yeni CHP kadrolarının yeni bir anlayışı politikaya kazandıracakları konusunda halka umut vermiş görünüyor.Saygılarımı sunuyorum. mehyuceer@hotmail.com
Bu durum bile yeni CHP kadrolarının yeni bir anlayışı politikaya kazandıracakları konusunda halka umut vermiş görünüyor.Saygılarımı sunuyorum. mehyuceer@hotmail.com