Bir Galatasaray taraftarı olarak kulübün bu gün içinde bulunduğu durumdan ben de büyük acı duyuyorum, bundan dolayı maçları izlemiyorum.
Ben oynanan oyun, teknik, taktikten ziyade işin sosyal ve siyasal kısmına bakmak istiyorum.
Fatih Terim bu gün bu ülkenin güce tapmasının, otoriteye ve şiddete tapmanın sembolü olarak ''İmparator'' diye anılır.
Oysa derinlere gittiğimizde, F.Terim sokak jargonunun futbola yansımasıdır.
Derwall ve Feldkamp ve oluşan Alman ekolüyle birlikte ve liberal ekonominin yani Özal ekonomisinin futbola yaptığı yatırımlar sayesinde G.S ve F.Terim ortaya çıkmıştır.(Salazar'ın kırk yıl Portekiz'i üç'' F'' ile yönetmesi Türkiye'de Özal'la başlamıştır.)
Çünkü Dervall-Feldkamp ekolü, oluşan çim sahalar üzerinde disipline dayalı bir futbol anlayışını Terim'e bıraktı gitti.
1990' lı yıllarda oluşan şiddet ve otoritenin ve gücün, faili meçhullerin sembolü olan Mehmet Ağar ve o günkü derin devlet yapılanması lümpen futbol anlayışına dayalı sistemle kolkola girdi.
Terim çıktığı her maçta hakemler üzerinde baskı kurmayı ve Ağar derin yapılanmasını ve baskı psikolojisini yanına alarak yıllarca yeşil sahalarda hüküm sürmeyi becerebilmiştir.
Her konuşmasınnda ağzını büze büze sağa sola posta koyarak ''ben tekim imparatorum'' havasına uyan yan bakanın anasını s...... mesajı vererek futbol içinde despot baskıcı bir yapının temsilcisi olmayı becerebilmiştir.
Bu durum yıllarca sürmüş, kurduğu bu düzende futbolcu yapısının da bu despot yapı içinde korkuya dayalı, baskıya dayalı Okan, Emre, Suat,Bülenet, Hagi,Popescu ve buna bağlı Fetö'cü Hakan Şükür motivasyonuyla güzel başarılara imza attı gibi görünmüştür.
Aslında bu başarı sopayla ve de hatta saha içinde futbolcu döverek oluşan bir anlayışın ürünü olarak futbolseverlere başarı diye yutturuldu.
Ne zamanki 2010 yılından sonra birinci derin devlet yapılanması çökertildi, M.Ağar hapse atıldı ve F.Terim ve kabadayı ekibinde nefes borularından bir tanesi ve en büyüğü koparılmış oldu.
AKP bu yapıyı askerde, poliste ve devlette çökerttikten sonra aynı durum futbolda oluşan derin yapılanmalarıda yerle bir etti.
Daha sonra Aziz Yıldırım'ın tutuklanması FETÖ'cü yapının futbol içinde tasfiyesiyle birlikte, F.Terim'in kurmuş olduğu şato tamamen yandı yok edildi.
İşte bu durumdan sonra F.Terim geldiği her görevde başarısız olmaya başladı.
Çünkü ne yönetimlerde, ne de hakem camiasında organize işleri yapmanın bütün yolları ona kapandı,başkalarına açıldı.
Çünkü Akp kendi derin yapılanmasını futbolda da kurdu onun önüne engel olabilecek her şeyi de ezip geçmeyi göze aldılar ve başarılı oldular.
Futbolu öyle bir hale getirdilerki, bütün kulüplerin çalıştırıcılarından,masörüne kadar, futbol federasyonuna kadar ve yan kuruluşlarına ve ekonomisine,yayın kuruluşlarına kadar AKP hegemonyası kurulmuş oldu.
Bundan dolayı F.terim daha evvelki yapılar içinde istediği gibi at oynatırken, AKP yapılanması içinde tutunamadı.
Bir milli maçta yedek kulübesine ATATÜRK posterini koyması, laik seküler yapısından ödün vermemesi, cuma namazlarını kılıp aynı zamanda viskisini de yudumlaması mevcut egemen dinci yapılanmanın ürkütmesine yetti.
Gene en son milli takım hocasıyken bir lokanta baskını yapmasıyla birlikte,onun kellesini koparmak için neden arayan mevcut egemen dinci futbol anlayışı onu tak diye görevinden alıverdi.
Böylece bütün kariyerini çizmiş, bütün apoletlerini sökmüş oldu.
F.Terim boş kalınca iyi giden kulübün yabancı hocasını görevden aldırdı ve Galatasaray'ın başına oturuverdi.
Aynı şeyi 2002 yılında dünya üçüncüsü olmuş Şenol Güneş'i görevden aldırıp milli takımın başına oturması gibi.
Şimdiyse artık hakemlerde bir etkisi yok, mevcut futbol federasyonunda posta koyacağı bir alan yok.
Sezon başında millete posta koymaya kalktı 12 maç cezayı aldı ondan sonrada sesi soluğu kesildi.
Futbol takımı ise tamamen 11 yabancı futbolcudan kurulduğu için Emre gibi döveceği bir şamar oğlanı yok.
Bağırıp çağıracağı,döveceği futbolcuda yok.
Daha evvelde bunu yazdım F.Terim başarılı bir hocaysa gidecek bir Anadolu takımını çalıştıracak, takımı şampiyon yapacak, iyi hoca olduğunu ancak öyle anlarız.
Hiç bir zaman buna cesaret edemedi.
Ya milli takım, ya G.Saray bunun dışında sırça köşkten gecekonduya geçmeyi hiç bir zaman denemedi.
Şimdi bu durumda ne olur, Türkiye'de futbol bitti ve tamamen dinselleşti, siyasallaştı bundan dolayı yaklaşık altı yıldır lig maçlarını seyretmiyorum.
Soygun düzeninin paralı kutularınıda iptal ettirdim.
Bu ortamda doğru düzgün futbol oynanmadığı için benim için kimin şampiyon olduğununda bir önemi yok.
Geçen yıllarda G.Saray'ın şampiyonluğu tamamen tesadüfler sonucunda ortaya çıkmış bir başarıdır.
Herkes çok kötü olduğu için, kötünün kötüsü aradan çıkmıştır. (Kötünün iyisi özellikle demedim)
Artık bu gün AKP 'nin derin yapılanması ülkenin her alanında etkili olduğu gibi futbolda da etkilidir.
F.Terim efsanesi içinde bulunduğu derin sistemin çökmesiyle çökmüştür.
Galatasaray içinde bulunan akıllı yöneticiler artık bu aşamada F.terim'in görevine son verir ve bir daha da kulübün çalıştırıcılık anlamında kapısından içeri sokmaz.
Şayet bunu yapmazlarsa bu yapının ve kolu kanadı kırılmış F.Terim sisteminden başarı bekleyenler hayal kurmaya devam etsinler.
Bir G.Saray'lı olarak benim sosyal tahlilim budur.
Bu yapı içinde futbol futbol değildir bir tiyatrodur.
Simon Kuper ne demişti ''Futbol asla sadece futbol değildir.''
AKP de bunu bildiği için sosyal katmanların uyutulması için yirmi bin kişilik ilçelere bile otuz bin kişilik statlar yapmaya devam ediyor.