İnsanlık ailesinin şerefli üyesi Türk Milleti tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor.

Türk tarihin en kötü dönemleri; lanetlenmiş Arap kültür taşıyıcısı din istismarcılarının masum telkinlerinin etkin olduğu dönemlerdir.

 

Onlar ki; Genlerine işlemiş Türk düşmanlığıyla zehir kusuyorlar.

 

Türk Milleti demeyen, Milletimiz diyerek, Müslüman kardeşim diyerek kendilerini gizleyen, Türk Milleti’ni aldatan, kanı, zihni, inancı bozuk dönme İslamcı görüntülü Türk düşmanlarının ihanetleri takip edilmektedir.

 

Din-iman istismarcılığı ile güç kazananlar neler yapıyorlar?

 

Türk Milleti’nin ortak dokusunu parçalıyorlar

Türk Milleti’nin evrensel değerlerden koparıyorlar.

Türk Milleti’nin düşmanlarını kahraman yapıyorlar

Türk Milleti’nin tarihi kahramanlarını unutturuyorlar.

Türk Milleti’nin milli değerlerini anlamsızlaştırıyorlar.

Türk Milleti’nin milli birlik ve beraberliğini yıkıyorlar.

Türk Milleti’nin dini diye Arap hurafelerini telkin ediyorlar.

Türk Milleti’nin manevi değerlerini çıkarlarına alet ediyorlar.

Türk Milleti’nin bin yıllık ortak kardeşlik değerlerini yıkıyorlar.

Türk Milleti’nin servetlerini satıyor, kazanımlarını tersyüz ediyorlar.

Türk Milleti’nin kültürü yerine Arap kültürünü yerleştirmeye çalışıyorlar.

Türk Milleti’nin egemenliği yerine batı egemenliğini yerleştirmeye çalışıyorlar.

Türk Milleti’nin aydınlanması yerine karanlık çarpık köleci anlayışı sürdürüyorlar.

Türk Milleti’nin akılcı inanç değerleri yerine ilkel ortaçağa dayalı yeni İslam oluşturuyorlar.

 

Türk Devleti’nin kurucu felsefini alt üst ediyorlar.

Türk Devleti’nin saygınlığını sarsıyor, güvenirliğini alt üst ediyorlar.

Türk Devleti’nin milletin tamamını kucaklaması anlayışını yıkıyorlar.

Türk Devleti’nin kurumlarını çağdışı hurafecilerin zihniyetine aracı yapıyorlar.

Türk Devleti’nin komşularıyla güven veren ilişkilerini, barışsever algısını yıkıyorlar.

Türk Devleti’nin bağımsızlığını ortadan kaldırıyorlar, mandacı devlet haline sokuyorlar.

Türk Devleti’nin iradesini Türk olmayan Türk düşmanlarının vesayetine teslim ediyorlar.

 

Dünyada en iyisi ile en kötüsü arasında en az fark olan şey nedir?’ Kimi para, kimi kadın, kimi makam, kimi statü, kimi servet, kimi şöhret, der. Oysa o şey; yobazlıktır.

 

Yobazlığın; dindarı, dinsizi, liberali, milliyetçisi, ırkçısı olmaz. Yobaz her siyasal akımda, düşüncede, anlayışta olabilir. Yobazlığın beslendiği iki kaynaktan biri gözü kapalı biat diğeri ise tek yönlü okuyarak, öğrenerek dogmalara saplanmaktır.

 

Türk Devleti’nin temellerini, elsiz ayaksız yeşil dolarlı yılanlar kemiriyor.

Türk Milleti’nin iyiniyetini, samimiyetini, güvenini istismar ederek aldatıyorlar.

 

İnsanlar; propagandayla, dezenformasyonla ve yozlaştırılmış inanç afyonu ile uyuşturuluyor. Aldanan ve aldatılanların uyandırılması gerekir.

 

Duyarlı olan herkes; imkan ve kabiliyetlerine göre bireysel olarak veya örgütsel birlik içinde aydınlatmayla ve bilgilendirmeyle yapacak.

 

Uyan Türk Milleti uyan!

Çağdaş dünyanın şerefi üyesi olmak için uyan.

Bağımsızlığını yeniden sağlamak için uyan.

Birlik ve beraberliğini yeniden sağlamak için uyan.

Tarihine, kültürüne, milli ve manevi değerlerine sahip çıkmak için uyan.

 

Günün Sözü: Sorumluluk ve duyarlılık, sağlıklı bir toplum ve kamu düzeni için olmazsa olmaz gerekliliktir.